Afet bu?
                Ne zaman, nerede gelir bilinmez.
                İzmir depremi de beklenmedik anda geldi.
                Canlar gitti, geriye silinmez acılar kaldı.
                Acılarda azaltılarak yola devam edilecek elbette.
                İzmir'in büyüklüğü kadar depremin şiddeti de en az onun kadar büyük.
                Gündem alt üst olurken, devletin tüm birimleri, sivil toplum örgütleri, kurtarma ekipleri olası bir cana umut için seferber oldu.
                Bütün ülke kalbiyle İzmir'e kilitlendi.
                Yaşama tutunacaklara yönelik mücadeleyi ekranları başında milyonlarca insan canlı izleyerek yüreklere su serpecek gelişmeleri bekledi.    
                Kayıplar olsa da kurtarılacak her cana sevinç gözyaşı dökecek bir millet.
                O milletin dilinde güzel temenniler, dualar.
                Bu duygunun tarifi yok, bu başka bir duygu.
                Aylardır olağanüstü görev yapan sağlıkçılar, bu sefer gelen yaralıları hastane kapısında karşılamak için seferber.
                Kimse kahramanlık peşinde değil, insan olduğunun farkında.
                İnsanımızın zor durumlarda aynı duygularla kenetlendiğinin göstergesi.
                Minik bir kedinin termal kameraya takılıp kurtarılması olsa da, amaç ne pahasına olursa olsun enkazdan çıkarılacak bir canlı.
                Herkes İzmir'de Rıza Bey apartmanı olduğunu öğrendi.
                İncinin daha enkaz altına iken 'Abla çok korkuyorum, elimi tutar mısın?' sözleri yürekleri dağlarken, kurtarılışı Türkiye'yi ayrı bir umuda sürükledi.
                Umutlar tükeniyor mu, başka canlıya ulaşabilir miyiz?
                Sorular içten içe kemirirken 65 saat sonra bir mucize.
                Her şey bitti dedikleri an bir cana daha ulaştı ekipler.
                Tonlarca beton yığınını altından çıkarılan üç yaşındaki Elif son derece sağlıklı.  
                Parmağa sıkıca sarılan elin  görüntüsüyle önce ekipler tutamadı gözyaşlarını.
                O tabloyu izleyen millet de sevinç gözyaşlarına boğuldu.  
                Kurtarıcısının parmağını bırakmayan Elif ısrarla minnet duygusunu gösteriyordu. 
                'Parmağa Sarılan O El.'
                İzmir depreminin simgesi olarak hafızalarda yerini aldı bile.
                Allah'ım tüm insanlığı afetlerden korusun.
                Geçmiş olsun Türkiye.
                Geçmiş olsun İzmir.