n
nn Hükmetmek fikri üzerinden giderek olup bitenleri anlamaya çalışmadan önce artık her refleksine müdahil olduğumuz Avrupa’yı tarihiyle az buçuk bilmek gerekir. Son 200 yüzyıllık Avrupa Siyasi Tarihi eminim daha olgun bakış açıları verecektir. Neticede aslolanın hür ve müreffeh bir şekilde hepimizin bu devlet çatısı altında bir ve bütün olması, Fransa’da olduğu gibi hangi etnik kökene dahil olursak olalım, Arap bir Fransa vatandaşının, Slav bir Fransa vatandaşının, Cermen bir Fransa vatandaşının hatta Türk bir Fransa vatandaşının Fransızım demesi gibi vatandaşlık tanımı olarak kendimizi Türk olarak tanımlamaktır. Hala ve ısrarla bunu bir ırk tanımı olarak görenlerin emin olun ne bilgisine ne de samimiyetine güven olur. Zira Avrupa’nın büyükannesi olarak bilinen İngiliz tahtında en uzun süre (64 yıl) kalmış hükümdar olan Kraliçe Viktoria neslini dolayısıyla zamanın ruhunu hala fark edememişlerdir. Onlar hala eski molar gibi günün getirdiklerini zamanın ruhu olarak görmektedir. Oysa zamanın ruhu dediğiniz şey, insanın hükmetme alışkanlıklarından ibarettir.
nn İngiliz Kraliçesi Viktoria’nın 9 çocuğu vardı ve bu 9 çocuktan 26 torun. Bu çocuklardan biri 1868-1918 arasında tahtta kalan Rus Çarı 2. Nikola ve 1888-1918 arasında hükümdar olan 2. Vilhelm’dir. Birbirleriyle niye savaşmışlardır?
nn Sanırım Büyük İskender’i akla getirmek hükmetmek fikriyle haşrolmak arasında güzel bir denge kurmuş olacağız.
nn Genç bir prensken ünlü atı Busefalus, satılmak üzere Kral Filip e getirilir. En usta biniciler değil ata binmek yanına bile yaklaşamazken genç prens hayvanı yularından tutarak gölgesinden ürkmemesi için güneşe çevirir ve zapt edilmeyen atı zapt eder.Kimsenin hükmedemediği ata egemen olur. O sırada Kral Filip’in ağzından şu cümle çıkar.
nn -Sen kendine layık bir krallık kurmaya bak çünkü Makedonya senin için pek ufak.
nn Tarihçiler, Kral Filip’in bu sözlerini kehanet olarak niteler zira azgın ata hakim olmayı beceren genç prens, aradan yirmi yıl bile geçmeden, İran ı da fethedecek ve Doğuda çok büyük bir imparatorluk kuracaktı.
nn O genç prens, M.Ö. 300’lü yılların ve tarihin gördüğü en güçlü komutanlarından biri, Kral Büyük İskender’di.
nn Hükmetmek, görebildiğimiz ya da ulaşılabildiğimiz kadar zamana ve mekana sahip olmak mıdır?
nn Hükmetmek, başka insanlara ya da başka toplumlara kendi imzanızı öğretmek ya da isminizi ezberletmek midir?
nn Hükmetmek, hayallerinizi gerçeğe dönüştürecek gücün kendisi midir?
nn Yoksa hükmetmek, neyi ne şekilde yapmasını bilmeyen toplum ya da bireyi gölgesinden korkmaması için güneşe çevirmek midir?
nn Hükmetmek nedir ve bu gün kendisini çok büyük bir insan olarak anıyor olmamız kemikleri toprağa karışmış Büyük İskender’e ne sağlar?
nn Büyük İskender bir gün vezirlerini toplamış ve onlara :
nn -Ben öldüğümde cenaze merasimimi söylediğim gibi yapın. Ülkemin dört bir yanından tebaamdan olan insanları çağırın ! Cenazemin önünden askerlerim yürüsünler silahlarıyla. Sağımdan alimler yürüsünler kitaplarıyla. Solumdan zenginler yürüsünler mallarıyla. Cenazemin arkasından ise fakirler ve garipler yürüsünler gözyaşı ve dualarıyla. Sağ elime bir altın küre verin, sol elimi boş bırakın taa ki mezara dek.
nn Vezirler Büyük İskender’in söyledikleri karşısında şaşırmışlar ve “Bunu bilse bilse Büyük İskender’in hocası Diyogen bilebilir” demişler ve Diyogen’e sormak üzere yanına gitmişler.Vezirleri dinleyen Diyogen ise
nn -İskender’in ne kadar büyük olduğunu bir kez daha anladım. Demiş ve başlamış İskender’in ne yapmak istediğini anlatmaya…
nn - İskender şunu anlatmak istemiş: Cenazenin önünden yürüyen askerler ölümüne silahlarıyla dahi engel olamadılar. Cenazenin sağından yürüyen alimler ölümüne kitaplarıyla dahi engel olamadılar. Cenazenin solundan yürüyen zenginler ölümüne mallarıyla dahi engel olamadılar. Cenazenin arkasından yürüyen fakirler ve garipler ölümüne gözyaşı ve dualarıyla dahi engel olamadılar. Sağ elindeki altın küre ise bu dünyada sahip olabileceği her şeye sahip olduğunu, sol elinin boş olması ise bu dünyadan eli boş geldim eli boş gidiyorum! Demek istemiş.
nn Ata hükmetmekle insana hükmetmek arsındaki fark sanırım insan kalmayla alakalıdır.
nn Neyseki inancımız var. İyiliği sermaye olarak taşıyabileceğiz ahirete..
nn Sağlıcakla kalın…
nn
nn
n