Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelişine, en az Deniz Baykal'ın gidişi kadar sevinmiştim.
Geçen yıllar ve gösterdiği düşük performans seçmenlerini mutsuz etti.
Şimdilerde ise mutsuzluğum umutsuzluğa dönüştü. Son kurultaya tek başına ve rakipsiz girdi seçimi kazandı.
Kutlarım sizi sayın genel başkan, büyük başarı kazandınız.
Parti içi demokrasi ve Atatürk ilkeleri sayenizde rafa kaldırıldı.
Atatürk'ün dışlandığı yeni bir anlayışa yol mu verdiniz ? Güvensizlik ve bir dolu istifhamlar oluşturdunuz. CHP'de neler oluyor?.. Yeni bir felsefe mi geliştiriliyor?..
İhraç edilmesi gereken insanlar hala korumanız altında.
Partiye yol verecek insanları ise harcama eğilimine girdiniz. Kendi iç sorunlarınızdan sıyrılıp muhalefet yapamaz hale geldiniz. Yengeç sepetini ters çevirmek için daha ne bekliyorsunuz.
Sesinizin volümü sadece Tayyip Erdoğan için yükseliyor.
Bırakın siz Cumhurbaşkanı'nı onu bilenlere onu anlatmaya ihtiyaç yok.
Diğerlerinin ise sizin anlatımınıza hiç ihtiyacı yok.
Siz tabuları yıkamazsınız çünkü.
Kadro değişikliği ile başarıyı yakalayamazsınız... Başarıyı yakalamak, başarısızlığın sebebini bulmaktır. Yaraya neşter atmak yetmez. Yarayı yakıp kotorize etmeliydiniz.
Ancak sizi hangi güç engelliyor anlamak mümkün değil. CHP artık bana hiç umut ve heyecan vermez oldu.
Deterjan reklamı gibi "yeni, yine, yeniden, yenilendik" gibi sloganlar seçmenleri bezdirdi.
Program yok, hedef yok, ilke yok, inanç yok, güven yok . Muhalefet ise hiç yok.
En önemlisi heyecanımızı yitirdik. Ümitlerimizi yıkıp, yok ettiniz.
İdeolojiyi bitirdiniz. En sonunda maalesef Atatürk'ü de yitirdik. Bunlara hiç hakkınız yoktu.
Yerel yönetimler ise ayrı bir krallık adeta. Aydın , Marmaris, Urla defalarca yazdık aradık bildirdik.
Milletvekilleri seçim arifesinde telefonun her an ucunda iken, şimdi ulaşmak mümkün değil.
Urla Belediye Bşk. Sibel Hanımı gazetelerden izliyoruz. Garibanların evlerini yıkmakta pek mahir. "Başaramazsam giderim " demiştiniz.
AKP ve HDP inanın size çok şey borçlu.
Sizin başarısızlıklarınız onların başarısı oldu ne yazık ki...
Seçmenlerinize ve delegelerin ayak seslerine kulak vermeliydiniz.
Delegeler aslında size bir muhtıra verdi. Ben de vatandaş olarak bu muhtıranın ön saflarındayım.
Ekran kavgaları size hiç yakışmıyor. Bırakınız da yeni ideolojileri ve programlarınızı anlatınız.
Ya, yeni bir yol açınız. Ya da yeni yol açmak isteyenlere yol veriniz geçsinler...
Şimdilerde bir moda var. "Tükenmişlik sendromu " deniyor adına.
Tükenmişliğe son veriniz. Bizi de tüketmeyiniz.
BU KIŞ VE HER KIŞ;
SOKAK HAYVANLARI İÇİN BİR KAP YEMEK...
BİR KALP SEVGİ...