Demir ladyler olur da demir yürekli çoban olmaz mı?
Ağrı'nın Diyadin İlçesi'nin Günbuldu Köyü'nde bir garip çobandı o...
Henüz 17 yaşında bir küçük çocuk.
Adı Ramazan Taşdemir.
Elektrik teline kanadı takılan kuşu, kurtarmak için direğe çıktı.
Akıma kaptırdığı ellerinden oldu. İki eli bilek hizasından kesildi.
Her sabah yaptığı gibi yine hayvanlarını otlattığı sıradan bir gündü Ramazan için.
Bir kuşun elektrik tellerine takılıp çırpındığını gören çoban Ramazan direğe çıkıp, kuşu kurtarıp özgürlüğe kanat açtırdı. Kuş havalanıp uçup gitti.
Çoban Ramazan direkten inerken belindeki su matarası yüksek gerilim hattına değince, akıma kapıldı. Tellere tutunan Ramazan'ın elleri yandı.
Doktorlar iki elini birden bilekten kesmek zorunda kaldılar Ramazan'ın..
" Kuşu çaresizce çırpınırken görünce dayanamadım."
Diyen çoban Ramazan bir anda iki elini birden kaybetti.
Acaba sadece ellerini mi kaybetti Ramazan? İnsanın iki elini birden kaybetmesi feci bir olay.
"Bari tek elim kesilse idi yine de kendimi idare ederdim" demiş Ramazan..
Geçtiğimiz nisan ayında sağ elimi bilekten kırınca dünyam karardı sanki.
Yaklaşık dört ay kendi kendime yetemez oldum. Sağ elim kırılmıştı.
Keşke sol elim kırılsa idi diye günlerce hayıflandım durdum. Tek elle yaşamak çok zor idi.
Ah! be çocuk Ramazan; özgürlüğüne kavuşturduğun o kuş seni elbette hiç unutmayacak.
Kısacık kuş ömründe ellerini ve seni hep anımsayacak.
Ya sonra?.. Sonra bir bir çaresizlikler ve umutsuzluklar yaşayacaksın uzun ömründe.
Protez taktırmak isteyeceksin" çok para "diyecekler.
Öyle bir dünyada, öyle bir ülkede yaşıyorsun ki…
Sabahları uyandığında ellerini arayacaksın. Düşerken ellerinle tutunamayacaksın duvarlara.
Karanlıklarda el yordamı ile yol bulamayacaksın.
Bir bardak suyunu bile doyasıya içemeyeceksin.
Lokmaların birer düğüm olacak boğazında.
Göz pınarlarında her dem sakladığın iki damla gözyaşın olacak.
Kaç kişi seni tutup kaldıracak bu arsız dünyada.
Kaç kişi yardım edip kaç kişi sana payanda olacak Ramazan?
Ah! be çocuk! Ağlattın beni...
Öyle kötü bir dünyada yaşıyoruz ki insanlar kötülükleri ile öyle çok meşguller ki seni göremezler. Seni duyamazlar, seni anlayamazlar be çocuk!
Paraları öyle çok değerli ki harcayamazlar be çocuk!
Senin tek dostun demir gibi yüreğin olmalı yine.
O kuşun ve bütün kuşların duaları senin üzerine olsun demir yürekli çocuk.
Her kuşun kanat sesi senin nefesin ve gücün, azmin olsun demir yürekli çocuk.
Bak ne diyor Nazım dinle;
"Biz kuşlara emanet ettik yüreğimizi. Kendi vicdanında özgür, kendi gökyüzünde göçebe"
Ben de seni kuşlara emanet ettim çocuk. Onların kanatları senin ellerin olsun.
Tanrı sana en kusursuz ve en yüce duyguyu bahşetmiş.
Merhametin hiç tükenmesin...
MERHAMET ETMEYENE MERHAMET OLMAZ