n

n
n Samsun Haber Gazetesi nin yemek davetine teşekkürler. Laf aramızda mısır ekmeği ve Karadeniz hamsisi burnumda tütüyordu hani. En büyük gazete, Haber Gazetesi başka büyük yok.
n
n Güz geldi ama burada hala soğuklar başlamadı. Denizin rengi bir başka güzel. Tek eksiği dalgalar.
n
n Fethiye körfez olduğu için daima göl gibi hareketsiz bir denizi var. Ancak martılar hep aynı martı bembeyaz ve her zaman açlar. Şimdi Fethiye’de hasat zamanı her tarafta zeytinler işleniyor ve satılıyor. Ben zeytini ancak yemeyi bilirdim. Burada işlenmesini de öğrendim. Hep sanırdım ki, yeşil zeytin ve siyah zeytin farklı ağaçlardan toplanır. Oysa aynı ağaçtan farklı zeytin türünü alıyorsunuz. İlk hasadı topladığınızda ilk ürün yeşil zeytin oluyor. Eğer beklerseniz zeytinler kararıyor ve siyah zeytin oluyor. Zeytin yenme aşamasına kadar farklı işlemlerden geçiyor. Çok sevdiğim zeytinin de macerasını burada öğrendim. Her sabah yaklaşık küçük bir tas zeytini tüketiyorum.
n
n Tavsiye ederim zeytini sarımsak, ceviz ile yerseniz harika oluyor. Üzerine biraz zeytinyağı, çok az beyaz şarap ve biberiye yaprakları ve hardal tohumu da koyarsanız tadından yiyemezsiniz. Lezzet ve tatlar konusunda bana güvenebilirsiniz. Belki iyi bir degüstatör olmayabilirim ancak iyi bir gurme olduğum kesindir. Tüm dünya lezzetlerine açığım.
n
n Geldiğimden beri sürekli yeni şeyler öğrenme telaşı içindeyim. Hayat bilgisi dersinin sonu yok.
n
n Haftada iki kez pazara gidiyorum. Çünkü yeni otları, yeni bitkileri tanımak bana keyif veriyor.
n
n O çok para verdiğiniz Meksika fasulyesi burada bedava neredeyse. Yaban mersininden tutun şevket-i bostan otuna kadar ne isterseniz var. Bugün mantardan sonra çintarı da keşfettim. Enfes bir lezzet. Pepino, hünnap ve pamolin ise tadılması gereken enfes tatlar. Tek sevmediğim şey ise Akdeniz balıkları. Ama ahtapot, kalamar, karidese diyecek yok. Hayvan hakları derken deniz ürünlerini yiyorum. Hem yiyorum hem de üzülüyorum. Çünkü bir balığın can vermesi tam 15 dakika sürüyor. Biz insanlar da yiyoruz deniz ürünlerini. İlahi denge deyip kendimizi de avutuyoruz işte.
n
n Hâsılı sürekli izliyor ve öğreniyorum. İlk kez bir sümüklüböceğin bir buğday tanesini nasıl yediğini görmek, beni mutlu ediyor. Doğa o kadar zengin ve sonsuz ki onu keşif etmek ve saygı duymanız yeterli.
n
n Bir başka deneme ise bisiklet maceram oldu. Çocukken bisiklete binmeyi çok severdim. Çoktan unuttuğumu düşünürken bugün bir deneme yapayım dedim. Sonuç gayet başarılı oldu. Hiç de unutmamışım. Bundan böyle bisiklet turlarına başlayabilirim. İnşallah yakında bir bisikletim olur.
n
n Kim bilir belki de bir yılbaşı hediyesi bisikletim olur. Bende bu şevk ve heyecan varken hayatımda hep yeni renkler olacak. İşte bu duygular bana kendimi sevdiriyor. Ben kendimi seviyorum.
n
n Bir yazar kalemine ket vuramaz. Kalemine ket vursa duygularına dur diyemez. Ben de içimden geldiğince yazıp duygularımı sizlere aktarıyorum.
n
n Yaz dedik, kış dedik, güz dedik. Derken yıllar birbirini alelacele kovaladı.
n
n Geçen hafta Muğla Dişhekimleri Odası eşime bir ödül verdi. Meslekte tam 36 yıl. Dile kolay nerede ise bir insan ömrü. Bunca yıl insan sağlığına onurlu bir hizmet vermek kolay iş değil. Hele de günümüzde hekimlik yapmak bu kadar çok zor koşullarda iken. Duygulu ve hoş bir geceyi daha belleğimize yazarak hayata devam ediyoruz. 36 yıllık meslek hayatı, 38 yıllık bir evlilik dile kolay. Acısı ile tatlısı ile tam 38 yıl. Öğrencilik yıllarını da katarsınız tam 46 yıllık bir beraberlik nerede ise yarım asır eder.
n
n Durmak yok, yola devam. Bu yazım biraz mektup gibi oldu. Demek mektup yazmayı özlemişim.
n
n Öyle ya eskiden mektup vardı. Postacılar vardı. Yaş 16, yer Samsun Halide Edip Adıvar Sok. Altılar Apt. NO.5/6 Hangi yıl mı elbette 1966.Henüz küçük bir öğrenci.
n
n Kimi mi bekliyorum elbette postacıyı.
n
n Ah! Yıllar, gelin geri.
n
n Genç bir kız, hem de liseli.
n
n Verin benden aldığınız her şeyi.
n
n Sözlerimi ve hüzünlerimi
n
n Dönmez ki gidenler bir daha geri.
n
n
n
n
n
n
n
n
n