n

n

n Sayın Başbakan ayağının tozu ile döndüğü Uzakdoğu gezisinden hemen sonra ,17 Aralık operasyonu için ‘Dost Modern’ benzetmesi açıklamasında bulundu ve Savcı Zekeriya Öz için “ açıklamaları dürüst değil dedi”. Savcı Öz ise kısa süre önce Başbakan’ın kendisine gönderdiği aracılar ile baskı yaptığını basına açıklamış idi.

n

n Geçtiğimiz yazılarda askeri vesayetin devlet geleneğimizde olduğunu belirtmiştim. Osmanlı ‘da Yeniçeri’nin tepesi atınca kazan kaldırıp padişahı görevden hal ettiğini ( tahttan indirdiğini ) söylemiş idim. Padişah genç Osman ‘ın 18 yaşına kadar süren dört yıllık iktidar döneminde yaptığı köklü ıslahatlar neticesinde başına gelenler, pek çoğumuzun malumudur. Ancak benim en çok hafızama kazınan Yedikule zindanlarında boğulmadan önce etrafındakileri sakinleştirmek için söylediği “ Hangi padişaha kulları böyle ihanet etti ” sözüdür. Cumhuriyet dönemi Türk ordusu maalesef aynı vesayetçi geleneğin bazı belirtilerini darbe dönemlerinde göstermiş hatta 1960 ihtilali ile Başbakan asmış idi. Bu dönemden ise hafızama kazınan Başbakan Menderes’in yanında bulunan ve kendisini de tokatlayan subaylar ile çektirdiği yürek burkan fotoğrafıdır.

n

n 17 Aralık camia taşeronluğu ile yapılan operasyon, bizim tarihimiz için emsalsiz bir operasyon demiştim. Askeri vesayeti kullanamayanların ‘17 Aralık Yolsuzluk Operasyonları’ ile cemaat desteği ve yargıyı kullanarak yaptığı bu darbe girişiminden hafızama ve yüreğime kazınan ise Savcı Öz’ün açıklaması olacak sanırım. Daha birkaç ay önce Gezi olayları sırasında diktatör olmakla , suçlanan bir Başbakan ‘a bir Büyükşehir savcısı çıkıp “ bana manevi baskı yaptı ‘’ diyebiliyor. Bak ,bak ,baskıya bak. İki kişi göndermiş açıklamasını değiştirmesini istemiş.” Okuyan da Malta ‘ya sürgüne gönderildi sanır. Asıl baskıyı cemaat - yargı veçhesinden seçilmişlerin yaşadığını bu olay bile açıkça gösteriyor. Tarihte hangi diktatöre / otoriter lidere “ bir bürokratı bu şekilde kafa tutabilmiştir.” Böyle bir örnek olduğunu hiç sanmıyorum. Savcının tamamen kişisel bir tavır ile böyle meydan okuması mümkün değildir. Açık gerçek şu ki yargı için de bir yapılanma kaynağını yasadan değil camiadaki derin yapılanmadan alarak seçilmişlere baskı yapmaktadır. Ancak iki kere iki her zaman dört etmez. Bunu ileri matematik bilenler bilir. Sosyal ve siyasal hayat için de bu böyledir. Her davranış her hal ve şart altında aynı sonucu vermez. Bunu askeri vesayetin tasfiyesi sürecinde gözlemlemiş idik. Aynı şeyi yargı ve emniyet içine odaklanmış cemaat görünümlü şebekelerin tasfiyesi süresinde de göreceğiz.
n Sayın Başbakan’ın ‘Dost Modern’ darbe girişimi açıklaması, bu yönüyle etraflı değerlendirilecek bir mesajdır. Dost darbesi diyerek incindiğini belirttiyse de esasen ben bu ifadeyi pek manidar buldum. Zira ifadenin içinde kendine espri ile karışık bir özgüven de var. Açıklamanın devamında bünye içine sızmış marazlardan ve marazlara karşı kendini geliştiren antikorlardan falan da söz eden Başbakan ,tam anlamıyla hızını almış gibi geldi bana. Zira Başbakan ‘ın bu kadar geri çekilip yay gibi gerildikten sonra fırlayıp hedefi alaşağı edeceğinden hiç kuşkum yok. Sıra Başbakan ‘da hep beraber göreceğiz !!!

n

n

n