n

n
n Yeni eğitim-öğretim dönemi dün başladı.
n
n Tartışmaları da beraberinde getirerek.
n
n Uygulamaya konulan sistemin çarpıklıklara yol açacağı iddia ediliyor.
n
n Bu sistemi getirenlerin dışında da memnun kalan yok gibi.
n
n Velisi, öğrencisi ve eğitimcisi rahatsız.
n
n Veliler ‘bebekleri okula alıyorlar’ derken; öğrenciler hiçbir şeyden habersiz okulu bir oyun alanı olarak görüyor.
n
n Öğretmenler ise kendilerine dadılık yaptıracaklarını iddia ediyor.
n
n Haksız da değiller, o yaştaki çocuklarla ancak okul öncesi eğitimciler ilgilenebilir.
n
n Öğretmenler, karşılaşacakları ilk zorlukta velileri okula davet edecek ve öğrenciyi alıp götürmelerini isteyecek.
n
n Yani, bu sistem yarardan çok zarar getireceğe benziyor.
n
n Eğitimde madalyonun bir yüzü bu.
n
n Diğer yüzü ise CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Prof.Dr. Haluk Koç’un iddia ettikleri olabilir mi?
n
n Doğrusu Sayın Koç’un iddia ettikleri ürküten türden.
n
n Zira amacın, Atatürk’ü unutturmak, ulusal kimliği tartışmaya açmak olduğu Sayın Koç tarafından öne sürüldü.
n
n Hele hele, Atatürk ilke ve inkılaplarının esas alınmasının ders kitapları yönetmenliğinden çıkarılması; kabul edilecek gibi değil.
n
n Nitekim Haluk Koç, yeni sistemin Türkiye’yi karanlığa götüreceğini iddia etti ve şöyle dedi:
n
n “O gün de söyledik, bugün de söylüyoruz. Bu yasa ideolojik yasadır. Asıl hedef Cumhuriyetle hesaplaşmaktır. Temel amaç Türk ulusuna Atatürk’ü unutturmak, ulusal kimliği tartışmaya açmaktır. Türkiye’yi etnik ve dini yönden bölmeye hazırlamaktır.”
n
n Haluk Koç, bu iddiaları sıralarken, Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusunda bulunduklarını söyledi.
n
n Anayasa Mahkemesi ne karar verir bilemeyiz ama Haluk Koç’un iddia ettikleri bence önemsenmeli.
n
n Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığını da anlamak mümkün değil.
n
n Atatürk ilke ve inkılaplarının ders kitaplarından çıkarılması kime ne yarar sağlar?
n
n Yarar sağlamadığı gibi kaos yaratması da kaçınılmaz.
n
n Bir iktidar kaosa yol açabilecek uygulamalardan yana hareket ediyorsa, zararı kendine olur.
n
n Türk insanı her şeyi kabullenir ama Atasına laf söyletmez.
n
n Söyletmediği gibi Atasına karşı çıkanları da affetmez.
n
n Şu iyi bilinmelidir ki, bu iktidarın ne eğitim sistemi tutarlı, ne de yapmak istedikleri.
n
n O halde yarar getirmeyecek sistemden vaz geçilmeli, manevi değerlerimize dokunulmamalıdır.
n
n Bizden sadece hatırlatması.
n
n MHP şaibeli aday istemiyor…
n
n
n
n İl Başkanı olmasıyla birlikte, MHP’ye canlılık kazandıran Şaban Kılıç, iddialı söylemleriyle de dikkatleri çekiyor.
n
n Partisinin il başkanlık divanı toplantısında konuşan Şaban Kılıç, “Şaibeli aday istemiyoruz” dedi.
n
n Bu mesajı alanlar alacak, almak istemeyenler Şaban Kılıç’a karşı güçleri yeterse cephe alacak.
n
n İsterseniz; Şaban Kılıç’a bir kulak verelim:
n
n Bu millete hizmet etmeyi borç bilmiş, vizyonu-misyonu olan adı herhangi bir şaibeye karışmamış her vatan evladı, partimizden aday olabilecek. Yani kırmızı çizgilerimiz var. MHP’den aday olacak kişiler için aranan kriterler elbette olacak. MHP çatısı altında siyaset yapmak isteyen herkese kapılarımız sonuna kadar açıktır.”
n
n Şaban Kılıç, yerel seçimlerin erkene alınacağı düşüncesiyle hareket ederek çalışmalarını sürdürüyor.
n
n MHP’nin ana hedefi Büyükşehir Belediyesi.
n
n Şaban Kılıç’a göre, AK Partili Yusuf Ziya Yılmaz’ın yerine bir MHP’li seçilecek.
n
n Kim bu MHP’li diye sorarsanız, Şaban Kılıç ‘erken’ deyip geçiştirecektir.
n
n Hesaplarına bakılırsa, geçen yerel seçimlerdeki İlkadım sürprizi neden Büyükşehir’de olmasın?
n
n Olur mu?
n
n Soruya, soru ile cevap vermek gerekirse; neden olmasın?
n
n Samsun’un en büyük ilçesi İlkadım’da MHP Necattin Demirtaş ile güven sağladı.
n
n MHP’li başkanların hizmet verebileceklerini ortaya koydu.
n
n En önemlisi de ‘İktidar gücü bizde’ diyenlerden daha iyi hizmet verebileceklerini gözler önüne serdi.
n
n Böylece AK Parti’nin yerel seçimlerdeki en büyük kozu çürütülmüş oldu.
n
n Bekleyip göreceğiz.
n
n Borçlular artıyor…
n
n
n
n Vatandaş, kredi kartlarına ve tüketici kredilerine yüklenerek ayakta kalmaya çabalıyor.
n
n KOBİ’ler kredi borçlarını ödeyemez duruma düşüp bankaların takibine düşerken, daha çok küçük esnafın tercih ettiği çeklerde tahsilat sıkıntısı yaşanıyor.
n
n KOBİ’lerin takibe düşen kredileri yüzde 9.4 artarak 20 milyar 765 milyon liraya ulaşırken, karşılıksız çeklerdeki artış oranı da yüzde 56.1’e dayandı.
n
n Ağustos ayının son haftasında tüketicilerin bankalara olan borcu 2 milyar 206 milyon lirayı aştı.
n
n CHP Milletvekili Sinan Aygün 580 bin kişinin borçlarını ödeyemediği için kara listeye alındığını söyledi.
n
n Ortadaki rakamlar gerek vatandaşın ve gerekse küçük esnafın çaresizliğini ortaya koyuyor.
n
n Her geçen gün artan kredi kartları ve tüketici kredilerine paralel ödenemeyenler de hızla artıyor.
n
n Görünen o ki; önlem alınamaması, ödeme imkanlarının doğmaması halinde ileriki tarihlerde sıkıntı daha da artacak.
n
n Ne dersiniz?
n
n Gülümse:
n
n
n
n Furduk Oni…
n
n
n
n Babam öldü, demiş Temel.
n
n İlyas sormuş:
n
n - Neden öldü?
n
n - Apartmanın sekizinci katının balkonundan düştü.
n
n - Eyvah parçalandı mı?
n
n - Yok, girişteki bakkalın tentesine düşünce oradan havalanıp karşı apartmana yöneldi.
n
n - Apartmana mı çarptı, nasıl oldu?
n
n - Yok, karşı apartmanın balkonunda çamaşırlar asılı idi. Çamaşır ipine vurup fabrikanın bahçesine düştü.
n
n - Orada mı öldü?
n
n - Yok, fabrika çelik yay fabrikası, bahçedeki yayların üzerine düşüp havalandı yeniden...
n
n - Peki sonra?
n
n - Sonrası ne? Baktık ki yere inmiyor, biz de furdik oni..
n
n Aforizma:
n
n
n
n Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl için ise insanları eğitin.
n
n Huang-Çe
n
n Tarihte Bugün:
n
n
n
n 18 Eylül 1974 : Türkiye de CHP-MSP koalisyonu bozuldu. Bülent Ecevit, başbakanlıktan istifa etti.
n
n Köyde otobüs durağı.
n