Fed Faiz Kararını Açıkladı: İkinci Faiz İndirimi, 25 Baz Puanda Karar Kılındı
Ekonomistlerin ve yatırımcıların beklediği bu karar, piyasalar tarafından büyük bir ilgiyle karşılandı. Peki, Fed’in faiz kararının ardında yatan sebepler neler? İkinci faiz indirimi ile ilgili tüm detaylar haberimizde.
Fed, Faizleri Yine İndirdi: 25 Baz Puanlık Karar
Fed, Eylül ayında aldığı faiz indirim kararının ardından, Kasım toplantısında bir kez daha faiz indirimine gitme kararı aldı. Bu kez 25 baz puanlık bir indirimle, politika faizi yüzde 4,50-4,75 aralığına çekildi. Faiz indirimi, Fed’in enflasyonla mücadelede daha esnek bir politika izlemesinin, ekonominin toparlanma sürecinde önemli bir adım olduğuna işaret ediyor.
Fed’den yapılan açıklamaya göre, faiz indirimi kararı oy birliğiyle alındı. Ayrıca, ekonominin sağlam bir hızla büyümeye devam ettiği ve iş gücü piyasasında genel olarak gevşeme yaşandığı belirtilerek, faiz kararının alınma gerekçeleri açıklandı.
Ekonomik Göstergeler ve Faiz Kararı
Fed’in faiz kararının arkasındaki ekonomik veriler de oldukça dikkat çekici. Yapılan açıklamalarda, son göstergelerin ekonominin güçlü bir şekilde genişlemeye devam ettiğini gösterdiği vurgulandı. Ancak, yılın başından bu yana iş gücü piyasasında genel bir gevşeme yaşandığı, işsizlik oranlarının yükselmesine rağmen hâlâ düşük seviyelerde kaldığı ifade edildi.
Bir diğer önemli konu ise enflasyon. Enflasyon, Fed’in hedefi olan yüzde 2 seviyesine yaklaşsa da henüz tam olarak bu seviyeye ulaşabilmiş değil. Enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği belirtilen açıklamalarda, Fed’in ekonomik istikrarı sağlamak için faiz oranlarını düşürmeye karar verdiği ifade ediliyor. Fed, bu adımı atarken, hem enflasyon hem de istihdam hedefleri doğrultusunda risklerin kabaca dengede olduğunu değerlendiriyor.
2022 Yılından Bu Yana Faiz Artışları ve İndirim Dönemi
Fed’in faiz artırma süreci, 2022 yılında enflasyonla mücadele kapsamında hız kazandı. 2020 yılında pandemi nedeniyle faiz oranlarını yüzde 0-0,25 aralığına çeken Fed, sonrasında hızla faiz artırmaya başladı. 2022’den itibaren tam 11 faiz artışı gerçekleştirerek, faiz oranını toplamda 525 baz puan artırmıştı. Bu faiz artışları, Fed tarihinin en yüksek seviyesine ulaşarak politika faizinin yüzde 5,25-5,50 aralığına çıkmasına neden oldu.
Ancak, enflasyonun yavaşlama eğiliminde olması ve ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla birlikte Fed, faiz artırma döngüsünü sonlandırmaya karar verdi. Temmuz 2023’te faiz oranını 25 baz puan artıran Fed, 8 toplantı boyunca faiz oranlarını sabit tutarak mevcut aralığı muhafaza etti. En son Eylül 2023’te ise 4 yıl aradan sonra ilk kez 50 baz puanlık bir faiz indirimi yaptı.
Eylül 2023’te Faiz İndirimine Başlanmıştı
Eylül ayında gerçekleştirilen toplantı, faiz indirimi kararı alınan ilk toplantıydı. Fed, 50 baz puanlık bir indirime giderek politika faizini yüzde 4,75-5,00 aralığına çekmişti. Bu karar, ekonominin daha fazla destek alması amacıyla alınan bir adım olarak değerlendirildi. O dönemde, ABD'de enflasyon oranı yıllık bazda yüzde 2,4 seviyesine düşerken, piyasa beklentisi de faiz indirimi yönündeydi.
Enflasyon ve Faiz İndirimlerinin Etkisi
Fed’in faiz indirimi kararları, ekonomik büyümeyi teşvik etmek ve enflasyonu dengelemek adına önemli bir araç olarak kullanılıyor. Enflasyonun yüksek seviyelerde seyrettiği 2022 yılından bu yana, faiz oranlarının yükseltilmesi, enflasyonla mücadelede etkili oldu. Ancak, ekonomi büyümesini sürdürebilmek ve iş gücü piyasasında yaşanan gevşemeyi dengelemek için Fed, faiz indirimine gitme yolunu seçti.
ABD'de enflasyon, 2022'nin Haziran ayında yıllık bazda yüzde 9 ile 1981'den itibaren en yüksek seviyesine çıkmıştı. Ancak, son verilere göre Eylül ayında enflasyon oranı yüzde 2,4'e geriledi. Bu da Fed’in hedeflediği yüzde 2'lik enflasyon hedefine yaklaşılmaya başlandığını gösteriyor.
Fed’in Faiz İndirim Adımları ve Piyasalar
Fed’in faiz indirim kararları, dünya genelindeki finansal piyasaları etkilemeye devam ediyor. Piyasalar, faiz oranlarındaki bu değişiklikleri dikkatle izliyor, çünkü bu kararlar hem borçlanma maliyetlerini hem de yatırım stratejilerini doğrudan etkiliyor. Faiz indirimi, daha düşük borçlanma maliyetleri ve daha fazla ekonomik destek anlamına gelirken, enflasyonla mücadele de sürdürülüyor.