n
n n İşin erbapları 8 yıl önce ‘Haberler bizden’ deyip, haberi sundu.
n n Kan kaybı yaşayan medyanın cansuyu oluverdi.
n n Haber, haberi haber gibi verdi.
n n Yorumu adam gibi yaptı.
n n Doğruları ilke edinip, üzdüğü için üzülse de doğrular adına vazgeçmedi.
n n Emin adımlarla ilerledi, gücüne okuyucu gücü kattı ve bugünlere geldi.
n n İyi ki gazeteci diyebileceğimiz gazeteciler var da Haber bugünlere geldi.
n n Bugünler ‘Hep ileri’ düşüncesiyle sürecek, haberdar olma hakkımız bizimle daim olacak.
n n Başta bize haberi kazandıran değerli işadamı Adnan Ölmez ve sevgili meslektaşım Necdet Uzun olmak üzere Haber mutfağının aşçıları sevgili meslektaşlarıma, tüm çalışanlarına ve Haber’i büyüten okurlarına bizden de teşekkürler.
n n Nice Haber ile haberdar olabilmek dileğimle, gönülden kutluyorum.
n n
n n Rapor ve soruşturma izni…
n n
n n Samsun’da 13 kişinin öldüğü sel baskınıyla ilgili bilirkişi raporu tamamlandı.
n n Cumhuriyet Başsavcılığı Büyükşehir, Canik Belediyesi ve DSİ yetkilileri hakkında soruşturma açmak için bakanlıklardan izin istedi.
n n Şimdi herkes izin verilip verilmeyeceğini merak ediyor.
n n Ben ise hiç merak etmiyorum.
n n Zira izin verilmek zorundadır.
n n Verilmez ise bakanlıkların adam kayırdığı gerçeği apaçık ortaya çıkar.
n n Selin birinci derecedeki ihmalkarı Büyükşehir Belediyesi.
n n Büyükşehir Belediyesi uygulamalarıyla sele adeta davetiye çıkardı.
n n Hatta DSİ’nin hatalı iş yapmasında Büyükşehir’in parmağı bulunduğu iddiaları ağır basıyor.
n n Bu ihmalkarlık 13 cana ve akıl almaz maddi kayba yol açtı.
n n Şimdi zamanında yapılması gerekenleri yapma gayreti var.
n n İkinci bir harcama yapılıyor.
n n Neden?
n n İşi bilmezlerin hatalı uygulamalarından.
n n Kim sorumlu?
n n Büyükşehir Belediyesi ve DSİ.
n n Bu iki kurumun yöneticileri yargılanmalıdır.
n n Cezalarını da çekmelidirler.
n n Bunun gerçekleşmesi için izin gerekli.
n n Gerekli izin verilirse suçlular cezasız kalmaz.
n n İzin verilmezse suçluların suç ortağı izin vermeyenler olacaktır.
n n Bu böyle biline.
n n
n n Büyükşehir genelgesi iptal…
n n
n n Danıştay, İçişleri Bakanlığı’nın Büyükşehir Yasası ile belediyelikleri iptal edilecek beldelerin ve köy muhtarlıklarının yetkilerinin valiliklere devrini öngören genelgeyi iptal etti.
n n Bana sorarsanız yerinde bir karar.
n n İktidarın saçma sapan uygulamalarına ‘dur’ denme kararı.
n n İktidarın her istediğini yapmaya karşı bir karar.
n n Siyasi çıkarlar uğruna alındığı öne sürülen karar.
n n Olumsuzluklar içereceği iddiaları ağır basan bir karar.
n n Kısacası köyleri, beldeleri yok eden bir karar iptal edildi.
n n Büyükşehir Belediyeleri Yasası, halkta endişeye yol açtı.
n n Mevcut Büyükşehirlerin hizmet veremedikleri gibi belediyeler arasında kopukluklara da yol açtığı, halkın hizmet almasına sekte vurduğu düşüncesini de hakim kıldı.
n n Büyükşehir Yasası var olanı yok eden bir yasa.
n n Toplumun kabullenmediği, siyasilerin muhalefet kanadının tepki gösterdiği bir yasa.
n n Halka rağmen dayatılan bir yasa.
n n Haliyle itirazlar olacaktı.
n n Nitekim oldu ve Danıştay 8. Dairesi İçişleri Bakanlığı’nın 24 Nisan 2012 tarihli genelgesine yürütmeyi durdurma kararı verdi.
n n Şimdi ne olacak?
n n Yasalara saygı gösterilirse, iktidar sesini çıkarmaz.
n n Aynen uyar.
n n Yasaya rağmen devam kararında ısrar edilirse iktidarın hukuksuzluğu vahim sonuçlar doğurur.
n n Ne dersiniz?
n n
n n Çarşamba dedikleri, şekerdir üretemedikleri!
n n
n n Merhum Necmettin Erbakan’ın eseri.
n n AK Parti iktidarının önce özelleştirip, sonra vazgeçtiği Çarşamba’nın en büyük ve tek fabrikası Çarşamba Şeker Fabrikası’nın üretime geçmesi isteniyor.
n n Bu istek fabrikaya vekaleten müdürlüğe atanan Sezgin Öncü’ye ‘hayırlı olsun’ ziyaretine gelen herkesçe dile getiriliyor.
n n Herkes istiyor da üretime geçme şansına sahip olup olmadığına kimse bakmıyor.
n n Çarşamba Şeker Fabrikası’nın üretime geçebilmesi için önce köylü pancar üretimine teşvik edilmeli ve üretim sağlanmalı.
n n Pancar üretilemediği sürece bu fabrikanın üretime geçmesi mümkün değil.
n n Zira Samsun bölgesinde üretilen pancar miktarı 2 bin tona kadar düştü.
n n Geçmişte bu rakam 110 bin ton idi.
n n Gerçek bu.
n n Çarşamba Şeker Fabrikası’nın şeker üretimine geçmesi isteniyorsa anahtar köylüde.
n n Haberiniz ola!
n n
n n Gülümse:
n n
n n Temel’le karınca…
n n
n n Bir Fransız, Bir Alman, bir İngiliz, bir de bizim Temel varmış.
n n Fransıza dikenli, Almana ısırganlı, İngilize de çivili oda vermişler.
n n Temel’e de karıncalı odayı vermişler.
n n Sabah olmuş.
n n Fransıza sormuşlar akşam nasıl uyudun, diye.
n n Dikenler bata bata uyuyamadım, demiş.
n n Almana sormuşlar nasıl uyudun diye, ısırganlar bata bata uyuyamadım, demiş.
n n İngilize sormuşlar nasıl uyudun diye, çiviler bata bata uyuyamadım demiş.
n n Sıra gelmiş Temel e, Temel hiç esnemiyormuş.
n n Temel sen nasıl uyudun, diye sormuşlar, ben rahat uyudum demiş. Nasıl, demişler.
n n Temel:
n n Karıncanın birini öldürdüm, hepsi cenazesine gitti, demiş.
n n
n n Yüzme bilmiyrum…
n n
n n İngiliz, Fransız ve Temel yurtdışına kaçak eşyalar taşıyorlarmış.
n n Bir gün gemide üçü yakalanmışlar.
n n Asmaya karar vermişler.
n n Önce İngilizin kafasına ipi geçirmişler ve itmişler, ip bol gelince İngiliz suya düşmüş ve yüzerek kaçmış.
n n Sıra Fransız’a gelmiş, onun ipi de bol olunca, oda kaçmış.
n n Sıra Temel’e gelmiş.
n n Temel önce yürümüş ve dönmüş, demiş ki;
n n - Ula uşaklar benim ipi iyice sıkun da, ben yüzme bilmiyrum
n n
n n Aforizma:
n n
n n Dünyada, dünya nüfusundan daha fazla aptal var.
n n Heinrich Heine
n n
n n Tarihte Bugün:
n n
n n 29 Kasım 1964 : Adalet Partisi Büyük Kongresi nde Süleyman Demirel ezici bir farkla genel başkanlığa seçildi.
n