2021 yılı, Türk dili ve kültürünün en önemli şahsiyetlerinden Yunus Emre'nin vefatının 700. yıl dönümü olması münasebetiyle UNESCO tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alındı. Cumhurbaşkanlığı tarafından da ülke genelinde 2021 yılının 'Bizim Yunus' yılı olarak anılması ve doğrultuda etkinlikler yapılması kararlaştırıldı. Bu kapsamda İlkadım Belediyesi; Yunus Emre'yi ve onun sevgi dilini anlatacak bir isim olarak yazar Sinan Yağmur ile söyleşi ve imza günü programı gerçekleştirdi.

"Yunusça baktığınızda bu kirlilikten kurtulacaksınız"
İlkadım Belediyesi konferans salonunda gerçekleştirdiği söyleşide şiirler ve Yunus Emre'nin hayatından hikayeler anlatan Sinan Yağmur, "Dünya bir yolculuk içerisinde. Bulunduğumuz mekanlar da bir yolculuk halinde. İnsan da bir yolculuk içerisinde. Özellikle içsel yolculuğunda. Önemli olan yola çıkmak değil, önemli olan yoldan çıkmamak. Bugün bir Yunus Emre yolculuğuna çıkacağız. Yunus Emre vefatından hayatıyla, sözleriyle, yaptıklarıyla bize bir gönül aynası tutar. Bu ayna cam aynası değildir, can aynasıdır. Cam aynasının mayası kumdur, çakıldır. Ne hikmet ki o maya o camı da kırar. Can aynasının mayası simyadır, imandır, aşktır, muhabbettir. İşte can aynasında kendimize bakacağız. Biz bize kaldık. Yunus isminin bir hikmeti var. Nus insandan demek, çoğul demek. Yu ise yıkamak, arınmak demek. Bir de ruhsal gusül var. Bir de yürek abdesti var. Yunus'un görevi işte buydu. Devrindeki ve sonraki insanları sözleriyle, davranışlarıyla, bıraktıklarıyla, eserleriyle yıkayacaktı. Kirlendiniz yorgunsunuz, kendinizi yıpranmış hissediyorsunuz. Tükenmiş hissediyorsunuz. Kullanılmış hissediyorsunuz. Artık kimseye iyi niyet beslemiyorsunuz. Bu kullanışların en can yakanı en yakınlarının sizi kullanmasıdır. İnsanlardan kaçmaya başlıyoruz. Yalnızlaşan bir insanlık var. Yalnızlaşan insanlık içerisinde kirlenmişlik var. Siz zannediyor musunuz önce deniz, su kirlendi. Önce insanlık kirlendi. Bu gönül kirliliğinde zorda kaldığınızda bir Yunusça baktığınızda bu kirlilikten kurtulacaksınız. Birisi gelerek 'benim için dua et' demişse bil ki yükü ona ağır geliyordur. Onu duasız bırakma. İşte birbirimizin yükünü kaldırmakta ve bu yolculuğun içerisinde önce kendimizi tanımak ve anlamakta bir Yunus yolculuğuna çıkacağız" dedi.



"Yunus Emre'nin 4 hali bizim aynı zamanda 4 penceremiz"
Yunus Emre'nin 4 halinden bahseden Yağmur, "Manevi büyükler, masal kahramanı, efsane sultanlar olmak için uğraşmadılar. Bunun için yaşamadılar. Onlar kıyamete kadar darda, zorda kalan insanlara arınmanın yolculuğunu yaptılar ve bize bunu gösterdiler. Davranış problemlerinde, kendinizi ümitsiz, karamsar hissettiğiniz dönemlerde bir karar alacağınızda işte o sözler, o yolculuklar size bir ışık tutacaktır. Yunusumuzun 4 hali var. Hayatının 4 hali var. Birinci hali 'gam' halidir. Acı, kayıp, keder, yokluk, iflas gibi. İkinci hali 'ham' halidir. Kavrayamadığı, anlayamadığı dönemdir. Üçüncü dönem 'od' dönemidir. Od yanmak demektir. Od ruhun yanması, olgunlaşması demektir. Kul olmak için od da yanar, kül olmak için odunda yanar. Dördüncü dönemi olgunluk dönemi. Anası yok, babası yok, amcası yok. Dertlendiğinde omuzunu yaslayıp ağlayacağı bir omuz yok. Acılar ve kayıplar onu gam haline getirdi. Her insan gam halini yaşar. Her insan hayatın içerisinde keder, sıkıntı yaşar. Sıkıntı yaşayacak ki o sıkıntıda kemale ermesinin pişmesine varacak. Bizim kendimizi yalnız hissettiğimiz gibi Yunus da kendini yalnız hissediyor. Bizim birçok korkularımız olduğu gibi Yunus'ta da korkular var. Üzüntüleriniz, yaşadıklarınız, size yakışmayan kararlar söylettirebilir" diye konuştu.


Gecede konuşan İlkadım Belediyesi Başkan Yardımcısı Şerif Mırık ise "İnsanlar bir yar ehli, iki kal, üç hal ehli. Rabb'im bizi, hepimizi bu sohbetler adına 'hal' ehli eylesin diyorum. Gelen herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Söyleyişi plaket ve çiçek takdimi ile son buldu.