Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan SÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, bu yıl Eczacılık Fakültesi'ne öğrenci alabilmek için çalışmaları çok hızlı bir şekilde tamamladıklarını söyledi. Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Bu konuda bizim en önemli artımız bina ve laboratuvar sorunumuzun olmaması ve alanında yetişmiş öğretim üyelerimizin olmasıdır. Bu nedenle üniversitemize öğrenci kontenjanı verilecek. 2017-2018 eğitim-öğretim yılında öğrenci almaya başlayacağız' dedi.
'Gerekli şartlar hazır'
Eczacılık Fakültesi için bina, laboratuvar ve alanında yetişmiş öğretim üyesi sıkıntısının olmadığını da dile getiren Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Göreve geldikten sonra üniversitemizin eğitim birimlerinin hepsini masaya yatırdık. Selçuk Üniversitesi'nin bünyesinden 7 tane üniversite çıktığı için biraz asimetrik büyüme olduğunu gördük. Temel alanlarda üniversite zayıflarken bazı alanlarda aşırı büyümüş. Bazı tali alanlarda da bazı fakültelerden üçer tane ikişer tane vardı. Durum böyle olunca bizim iki tespitimizden birisi Eczacılık Fakültesi'nin olmaması, ikincisi de Eğitim Fakültesi'nin olmamasıydı. Bu çerçevede çalışmalarımızı yapıp YÖK Başkanımızla görüşüp gerekçelerimizi ortaya koyduk. Eczacılık Fakültesi'nin süreci hızlı bir şekilde tamamlandı. Bu arada bize destek veren siyasetçilere de çok teşekkür ediyorum. Onlar olmasa böyle bir yol kat edilemezdi. Sayın Cumhurbaşkanımızın onayından sonra da Resmi Gazete'de yayımlandı ve kesinleşti. Eczacılık Fakültemiz kurulduğundan bu yana 3 ay gibi bir süre geçti. Bu yıl öğrencilerimizi de alabileceğiz. Tabi bunda en önemli faktör laboratuvarlarımızın, binalarımızın ve eğitim verebilecek sayıda gerek Fen Fakültesi'nden gerek Tıp Fakültesi'nden öğretim üyelerimizin hazır olmasıydı. Bütün bunları olgunlaştırdıktan sonra öğrenci kontenjanını da aldık' diye konuştu.
'Mevcut binalarımızı değerlendireceğiz'
Rektör Prof. Dr. Şahin, bina açısından sorun olmadığını ve yeni binalar inşa ederek israf etmektense mevcut binaların değerlendirileceğini aktardı. Eczacılık Fakültesi'ne alacakları öğrencilerin eğitim göreceği bina konusunda ellerinde birçok seçenekler olduğunu kaydeden Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Yeni bina yapmaktansa mevcut binalarımızı ve laboratuvarlarımızı değerlendirmeyi planlıyoruz. Eski Teknokent binamız ve laboratuvarları var. Burayı uzun vadede Eczacılık Fakültesi'nin laboratuvar binası yapacağız. Şu anda Fen Fakültesi'ndeki Kimya Bölümü'nün sınıfları ve laboratuvarları boş. Diğer seçeneklerimizden birisi de Mevlana Üniversitesi'nin kapatılmasından sonra boşalan MASERA binası. Geçici olarak bize devredilen binanın içindeki eşyalarla birlikte kullanım hakkı bizdedir. Uzun vadede kiralamayı gerçekleştirebilirsek Diş Hekimliği Fakültesi'ni o binaya taşıyarak şu anki fakülte binasını ve laboratuvarlarını Eczacılık Fakültesi için kullanabiliriz. Diğer bir seçeneğimiz de, Mimarlık Fakültemizdir. Fakülteyi şehir merkezindeki şu anki tarihi rektörlük binamıza taşıdığımızda o bina da boşalıyor. Hem de aynı zamanda tarihi rektörlük binamız Mimar Muzaffer'in ruhuna uygun bir Mimarlık Fakültesi olur diye planlıyoruz ve bunu da hayata geçireceğiz. Boşalan Mimarlık Fakültesi'ni de Eczacılık Fakültesi olarak kullanabiliriz. Yani Selçuk Üniversitesi'nin şu anda ilçelerdeki okulları da dahil edersek 1 milyon metrekarelik kapalı alanı var. İsraftan kaçınıp mevcut binalarımızı değerlendireceğiz' şeklinde konuştu.
'Kendi adımıza patentlenmiş bir ilacımız yok'
Eczacılık Fakültesi'ni düşünürken salt bir bina olarak düşünmemeleri gerektiğinin de altını çizen Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Şu an ülkemizde Türkiye genelinde kendi adımıza patentlenmiş bir ilacımız yok. Pakistan bu alanda dünyada 5 tane ilacı patentlemiş ve kendi adıyla tescil ettirmiş. Bulgaristan'ın uluslararası arenada 9 tane ilacı var. Ama Türkiye'nin yok. Bu önemli ve ciddi bir eksiklik. Eczacılık Fakültesi'ni kurmaktaki temel hedefimiz de budur. Hem ilaç geliştirmek hem de bilim adamı yetiştirmek amacındayız. Şu anda endemik bitki yönünden Türkiye bünyesinde Avrupa'nın 10 katından daha fazla endemik bitki bulunduruyor. İç Anadolu ve Konya Bölgesi de Türkiye'de ikinci sırada. Akdeniz ve Antalya Bölgesinden sonra en çok endemik bitkinin bulunduğu ikinci bölgeyiz. Ülkemiz endemik bitki yönünden bu kadar zengin olmasına rağmen kendi adımıza patentlenmiş bir ilaç geliştirememesi üzerinde durulması gereken bir husustur. Milli aşı da buna dahil. Bir bütün olarak düşünülmesi lazım. Biz de bu amaç doğrultusunda AR-GE ve lisansüstü çalışmaların yanında İlaç Mükemmelliyet Merkezi kurma adına da proje başlattık. Kendi imkanlarımız yanında projeyi yaparken hem Kalkınma Bakanlığı'ndan hem de Sağlık Bakanlığı'ndan hem de Avrupa Birliği fonlarından destek almak üzere yazışmalarımızı başlattık' ifadelerini kullandı.
'Ülkemizin 2023 hedeflerine ve milli ilaç projesine hizmet edecek'
Eczacılık Fakültesi'nin Türkiye'nin 2023 hedefleri ve milli ilaç projesinin tam da merkezinde olacağına vurgu yapan Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Eczacılık Fakültesi ülkemizin 2023 hedefleri ve milli ilaç projesinin de tam merkezinde olacak ve bu amaçlara hizmet edecek. Ama sadece Eczacılık Fakültesi ile bu işler yürümez. Yan branşlar da gerekiyor. Biyoloji ve özellikle de fitoloji alanında ciddi manada yetişmiş öğretim üyelerimiz var. Onların deneyimleri bizim için çok önemli. Buna ilaveten analitik kimya alanında çok başarılı çalışmalarıyla kendini ispat etmiş öğretim üyelerimiz var. Bir ekip çalışması oluşturarak ilaç araştırmalarını başlatmak ve yürütmek istiyoruz. Tabi bu hedefler doğrultusunda elimizde bir takım veriler de var. Bunların başında Doğal Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkezimiz var. Çok güçlü ve büyük bir laboratuvar. Üst düzeyde kurulan bir ileri teknoloji laboratuvarımız var. Bu imkanlarından faydalanacağız. Selçuk Üniversitesi büyük bir aile 95 bin öğrencisi 3 bine yakın akademisyeni ve yine 3 bin çalışanıyla 100 bini aşmış bir aile ile ülkemizin hizmetindeyiz. Bu çerçeve de de tüm bilimsel birikimlerini ülkemizin ve bilimin gelişmesine kullanmamız lazım. Biz bütün planlarımızı ve çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz' dedi.
'Selçuk Üniversitesi olarak zaten aşı üretiyoruz'
Milli aşı noktasında da önemli açıklamalarda bulunan Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Uluslararası standartlarda patentlenmiş ilaç konusunda yürütülen çalışmalar var. Biz de aşı ile ilgili bir merkez oluşturduk. Şu anda Veteriner ve Tıp Fakültesi'ndeki öğretim üyelerimiz hayvani aşılar noktasında Türkiye'de oldukça iyi bir noktadalar. Biz Selçuk Üniversitesi olarak aşı üretiyoruz. Fakat beşeri aşı konusunda bir çalışmamız yok. Bununla ilgili de bir merkez kurma çalışmamız var. Diğer üniversitelerin de bu konuda harekete geçtiğini görüyoruz. Bunlarında başında Erciyes Üniversitesi geliyor. Arzu ediyoruz ki ülkenin kaynakları israf olmasın. Farklı yerlerde küçük küçük merkezler kurulmaktansa koordineli bir şekilde büyük bir merkez kurulsun istiyoruz. Görüşmeler sonrasında milli aşı hususunda da ciddi manada çalışmalar başlatacağız' dedi.
'Modern tıbbın tamamlayıcılarıdır'
Rektör Prof. Dr. Şahin, tamamlayıcı tıp ve geleneksel tıbbın da modern tıbbın tamamlayıcı kısmı olduğuna da vurgu yaptı. Rektör Prof. Dr. Şahin, 'Tıp Fakültemiz bünyesinde Tamamlayıcı Tıp ve Geleneksel Tıp Polikliniği açtık. Kısa bir süre sonra hizmete girecek. Polikliniğimiz mevcut ve bilinen modern tıbbın tamamlayıcı kısmı olarak sağlık hizmeti verecek. Var olan bütün değerlerimizi aynı kabın içinde birleştirmemiz gerekiyor. Bazılarını benimseyip bazılarını öteleyerek bir yerlere varamayız. Tamamlayıcı tıp da geleneksel tıp da bizim için önemli. Ama yaygın olarak kullanılan 'alternatif tıp' kavramı bana göre yanlıştır. Hiçbir zaman geleneksel tıp, modern tıbbın alternatifi olamaz. Modern tıp, insanlığın tecrübeleri sonucu ortaya çıkan tıbbi bir birikimdir. Bunu yok sayamazsınız. Sadece eksik kaldığı ya da yetmediği yerlerde tamamlayıcı mahiyette geleneksel tıptan da istifade edilecektir' diye konuştu.