Hac mevsimi başlamış bulunmaktadır.
Bazılarının iddiasına göre yılın 12 ayı değildir.
Yazılıp kontenjandan dolayı yada gitme fırsatı olup da ekonomik ve sağlık nedenlerle gidemeyenler şüphesiz çok üzülmekte olduklarını biliyoruz. Allah'tan dileğimiz odur ki, en yakın bir zamanda bizlere de onlara da nasip etsin.
Gitmeyenler için büyük bir hüzün, ikinci bir defa gidemeyenler için de büyük bir aşktır. Bu aşk her Müslüman'ın gönlünde bir kor ateşi gibi hergün için için alevlenir ve bazen de hüzne dönüşür.
Hac ile ilgili ilahi buyruğu önce Bakara Süresinden okuyalım: ' Hac (ayları), bilinen aylardır(Şevval, Zilkade ve Zilhicce'nin ilk on günü. Bazılarının iddiasına göre yılın bütün ayları değildir.). Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur. Siz ne hayır yaparsanız, Allah onu bilir. (Ahiret için) azık toplayın. Kuşkusuz, azığın en hayırlısı takva (Allah'a karşı gelmekten sakınma)dır. Ey akıl sahipleri, bana karşı gelmekten sakının(197)'.
'(Hac mevsiminde ticaret yaparak) Rabbinizin lütuf ve keremini istemekte size bir günah yoktur. Arafat'tan ayrılıp (sel gibi Müzdelife'ye) akın ettiğinizde, Meş'ar-i Haram'da Allah'ı zikredin(Müzdelife'de bir yer). Onu, size gösterdiği gibi zikredin. Doğrusu siz onun yol göstermesinden önce yolunu şaşırmışlardan idiniz(198.).'
' Sonra insanların akın ettiği yerden siz de akın edin ve Allah'tan bağışlanma dileyin. Şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir(199)'.
' Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah'ı anın. İnsanlardan, "Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver" diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur(200).'
Tefsir kaynaklarında ifade edildiğine göre, İslam'dan önce müşrikler hac işlemlerini tamamladıktan sonra Müzdelife'de oturur, atalarını anar, onlara ve kendilerine ait başarılarla öğünürlerdi. Bu ayette, müslümanlara, müşriklerin bu adetine uymamaları ve Allah'ı çok anmaları hatırlatılmaktadır( Diyanet Tefsir-Meal).
' Onlardan, "Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi ateş azabından koru" diyenler de vardır(201)'.
' İşte onlara kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı pek çabuk görendir((202)'.
' Sayılı günlerde(54) Allah'ı anın (telbiye ve tekbir getirin). Kim iki gün içinde acele edip (Mina'dan Mekke'ye) dönerse, ona günah yoktur. Kim geri kalırsa, ona da günah yoktur. Bu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar içindir. Allah'a karşı gelmekten sakının ve onun huzurunda toplanacağınızı bilin(203)'.
Burada Ayet-i Kerime'de geçen "Sayılı günler", teşrik günleridir. Teşrik günleri ise, Zilhicce ayının, 9,10,11,12 ve 13. günleridir. Selam ile…[email protected]