n
nn CHP Genel Başkan Yardımcısı Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç Samsun’da hemşehrisi partililerle biraraya geldi.
nn Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Padişah olmak istediğini’ iddia etti.
nn Ardından akil adamları kalemini, sanatını Başbakan’a kiraya vermekle suçladı.
nn Sayın Koç, Anayasa değişikliği ile de ilgili konuştu.
nn Referandum çağrısı yaptı.
nn Sayın Koç’un bu konudaki sözlerine bir kulak verelim:
nn “Eğer milletin önüne 330 milletvekili oyunu alıp bir anayasa referandumu getirirsen; bu anayasanın adı soyadı AK Parti, BDP ve PKK anayasası olur.
nn Samsun’da oy farkın var, gel bu anayasa ile Samsun’da da referanduma gidelim.
nn Bunu sorgulayacağız, yılmayacağız.”
nn Sayın Koç’un iktidarın dayatmacı tavrı konusundaki görüşlerine katılmamak mümkün değil.
nn Her gün yeni yeni dayatmalarla karşı karşıya kalıyoruz.
nn Sürekli kafamız karışık halde birini algılamadan diğerine kafa yormaya çalışıyoruz.
nn Adeta halk düşüncelerimize odaklansın, dercesine.
nn Halkın bu düşüncelere ‘artık karnımız tok’ dediğinin fark edilmesi, akil adamları bence kaçınılmaz görmelerine yol açtı.
nn İktidarın inandıramadığını, akil adamlar inandıracak.
nn Bu mümkün mü?
nn Bence hayır.
nn Bırakın inandırmayı, iktidara alet olmakla suçlanır oldular.
nn CHP ve MHP’nin akil adamlar konusundaki tavrı da çoğumuzca yerinde bulunuyorsa haklılık payından kaynaklanıyor.
nn Nitekim Sayın Koç, akil insanlar için seçilen kişileri eleştirirken bakın ne diyor:
nn “CHP’nin istediği her partiden eşit sayıda milletvekilinin katılımıyla bir siyasal uzlaşma zemini hazırlamaktı.
nn Bize diyorlar ki, ‘Siz akil adamlar da demiştiniz, biz getirdik siz karşı çıkıyorsunuz’.
nn Yok, biz senin politikalarının pazarlanması için adam tayin edelim’ demedik.
nn ‘Devlete memur tutalım’ demedik.
nn Gerçekten akil adam derken, ‘Kendi alanında önder, vicdanını, siyasi görüşünü, kalemini, sanatını Başbakan’a kiraya vermemiş insanlar’ dedik.
nn ‘Gerçekten bağımsız insanlar’ dedik.
nn Sen gazetende bütün gün Türkiye’nin değerlerine küfür edeceksin veya Türkiye nasıl bölünürse mutlu olacağını ifade etmiş insanları akil adam diye bu memleketin coğrafyasına sürerken bunları bizim söyleme hakkımız var.”
nn Evet; muhalefetin çok şey söyleme hakkı var.
nn Bu hakkı gereğince kullanmalılar ki, toplumun doğru bilgilenmesine katkı sağlanabilsin.
nn Bugün ülkemizde iktidarın sesi sonuna dek açık tutulurken, muhalefetin sesi özellikle belirli medya grupları tarafından ne yazık ki kesiliyor.
nn Bu durum toplumun doğruları görmesine de engel oluyor.
nn Kısacası doğru bilgilendirilmeyen toplum, şartların oluşmasıyla olup bitenlerin doğrusunu öğrenmesi aldatılma hissiyle tepki gösterir.
nn Bu tepkilerin öfkeye dönüşmesi de bugünkü zemini hazırlayanları sıkıntıya sokar.
nn Bizden sadece hatırlatması.
n