Ramazan ayı, İslam aleminde özel bir maneviyatı beraberinde getirir. Bu kutsal ayın gelmesiyle birlikte Müslümanlar, oruç tutmanın yanı sıra iftar duaları ile de manevi bir atmosfer oluştururlar.
Ramazan ayı boyunca imsak vaktinde niyet ederek akşam ezanına kadar oruç tutan milyonlarca insan, iftar sofralarında dualarını eksik etmez. İftar duası Türkçe okunuşu şu şekildedir;
"Allahümme leke sumtu ve bike âmentü ve aleyke tevekkeltü, ve alâ rızkıke eftartü ve savme'l-Ğadi min şehri Ramazane neveytü, feğfirlî mâ kaddemtü ve mâ ahhartü."
Bu dua, oruç tutanların Allah'a verdikleri sözü ifade eder. İftar duası anlamıyla da, "Allah'ım, senin rızan için oruç tuttum, sana inandım ve sana güvendim. Senin rızkınla orucumu açtım ve Ramazan ayının yarınki orucuna da niyet ettim. Benim geçmiş ve gelecek günahlarımı bağışla!" şeklinde tercüme edilebilir.
İftar Duası ve Bereketli Sofralar
Ramazan ayı, yardımlaşma, dayanışma ve dönüşüm ikliminin zirveye ulaştığı bir zaman dilimidir. İftar sofralarında edilen dualar, bu atmosferin bir yansımasıdır. Alimler, iftar duasını tavsiye ederken, bu duaların manevi bir bereket getireceğine inanırlar. İftar duası, sadece orucun açılması için değil, aynı zamanda birbirine karşı duyarlılık ve şükran duygularını pekiştirmek adına da önemlidir.
Ramazan-ı Şerif'te orucun açılması, İslam dünyasında büyük bir öneme sahiptir. Diyanet kaynaklarında yer alan, "Kim bu aya (Ramazan ayına) ulaşırsa onu oruçlu geçirsin" şeklindeki hadis, bu ayın kutsiyetini vurgular. İftar duası, bu özel anı daha anlamlı kılar ve Yüce Allah'tan günahların bağışlanması için yapılan bir niyettir.
İftar duaları, Ramazan ayının manevi atmosferini zenginleştiren, insanları bir araya getiren ve Allah'a yönelen samimi dualardır. Bu dualar, bir yandan orucun açılması için niyetin ifadesi, diğer yandan da birbirine dua eden Müslüman topluluğunun birlikteliğini simgeler.