n

n
n Birinci perde…..
n
n Samsunspor –Sivas 4 Eylül Belediyespor karşılaşmasının yaklaşık yarım saat öncesi Samsun 19 Mayıs Stadı ndaki basın tribünündeki yerimi aldım.
n
n Bulunduğum basın tribününün hemen yanındaki protokol ve şeref tribünü üzerindeki yüksek güçlü hoparlörler yetkililer tarafından son volümüne kadar açılmış; çalan şarkılar, türküler adeta kulakları sağır ediyordu.
n
n Öyle ki bu o sırada tribünde oturanlar yanındakine bırak bir şey söyleyip duyurmalarını taşıdıkları cep telefonuna gelen aramalara bile karşı tarafın sesini duyamadığın için cevap verme imkanın da yoktu.
n
n Ya da bir ihtiyaç halinde bile bir yere telefon açıp karşıya sesini duyurma şansın da sıfırdı..
n
n Maça kadarki o yarım saat tam bir Çin işkencesi gibi geçti.
n
n Bu arada takımlar bu yüksek volümlü müzik eşliğinde sahaya çıkıp şeref tribününün hemen önünde maçın hakemi ile İstiklal Marşı için yan yana dizildiler.
n
n Sonra birden o hoparlörlerdeki kulakları sağır eden sonuna kadar açılmış yüksek volümlü müzik kesildi ve bir yetkili kişi aynı hoparlörlerden tüm stadyuma şöyle bir anons yaptı.
n
n “Dün Tunceli’de meydana gelen terör saldırısında hayatını kaybeden 7 şehidimiz için 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
n
n Bilmem ne demek istediğimi anlatabildim mi? Yorum sizlerin…
n
n İkinci perde….
n
n Dün oynanan Samsunspor-Sivas 4 Eylül Belediyespor maçı rakip takımın 2-0 lık galibiyeti ile biterken özellikle sahadaki Samsunspor forması giymiş tüm futbolcular da bu köklü kulübün tarihine kara bir leke olarak geçti.
n
n Bakın futbolda yenmek de vardır yenilmek de…
n
n Sen Samsunspor forması altında bir 3 Lig takımının kalesinde 90 dakika süresince tek bir pozisyon üretemeden maçı 2-0 kaybediyorsan; bunun adına tek kelime ile rezalet denir.
n
n Bu kulüp sezon başından bu yana parasızlık içinde kıvranırken sen galibiyete 50 bin TL verilen Türkiye Kupası nda ayağına gelen böylesi kolay bir maçı kaybediyorsan; bunun mazereti olamaz.
n
n Bunun özrü de olamaz.
n
n
n