n
n n Son günlerde Zaman ve Yeni Şafak gazetelerinin bazı yazarları arasında “din eğitimi ve İmam_Hatip okullarının misyonu ile sistem içi ve sistem dışı din eğitimi” konuları, sütun cephelerinden tartışılmaktadır.
n n Eskiden bu konuları komünistlerle milliyetçiler, daha sonra da sağcılar ile solcular “muhalif ve muvafık” olarak tartışırlardı.
n n Şimdi bu tartışmalara liberaller de katılmış bulunmaktadır.
n n Artık tartışmaları milliyetçiler, liberaller ve Müslümanlar kendi aralarında yapmaktadırlar.
n n Bu durumu bir gelişme olarak kabul ediyorum. Zaten olması gereken ve beklediğim de bundan başkası değildi. Aslında bu durum, gelecekte kaçınılmaz bir iç hesaplaşmanın işaretidir.
n n İmam-Hatiplerin kuruluş amacı cenaze görevlileri yetiştirmekti. Nitekim yıllarca aşağılandıkları isimlerden biri de bu olmuştur. Buna rağmen bu okulların verdikleri eğitim, kazandırdıkları aidiyet, yüklendikleri ya da bu çevrelerin yükledikleri misyon; hep siyasi kavgaların ve eğitimin sorunlu alanlarının odağında yer almıştır.
n n Bu, dün böyleydi, bugün böyledir ve yarın da böyle olacaktır.
n n Gerek sistem içi ve gerekse sistem dışı aranacak bir din eğitimi modelinde buna benzer tartışmalar her zaman olabilecektir. Ortada, “İmam- Hatiplerin, beklenen din eğitimini veriyor” iddiası yoktur ve olmamıştır. Müslümanlar çocuklarını,” cenaze görevlisi ya da imam olsun” diye bu okullara göndermiyor. Zaman, imkan ve yasal kısıtlılıktan dolayı çocuklarına başka eğitim kurumlarında kazandıramadıklarını asgari düzeyde kazandırmak için İmam-Hatiplere gönderiyor.
n n Tabir yerinde ise “ bir şeyin tamamını elde edemediklerinden, alabilecekleri ile yetinmek için” bu okullara gönderiyorlar.
n n Mevcut sistemde Diyanet İşleri Başkanlığı bile din eğitimi ve öğretiminde yasal kısıtlılıktan dolayı yetersizdir. Kuruluş yasasında halkı aydınlatacağı konular belirtilmiş olup İslamın bir kısım temel konularını dışlamaktadır. Sonuçta laik bir sistemden başka bir şey beklenemez. Hiçbir sistemin kendi bacağına kurşun sıkmayacağını biliyoruz.
n n Mevcut sistemde milletimiz Müslüman kaldığı müddetçe Ali Bulaç’ın ifadesiyle “ İmam- Hatiplere giderek ihtiyaç artacak”, bu okulların misyonları asla bitmeyecek; Mümtaz Türköne’nin iddia ettiği gibi bu okulların “ miadları” dolmuş olmayacaktır.
n n Bu bir arz- talep işidir.
n n Mevcut sistem içinde İmam- Hatiplerin misyonunu tamamlayabilmesinin ön şartı, bu okullardan beklenenlerin diğer okullar tarafından verilmesidir. Aksi ve alternatifsiz ( miadını doldurmuş ya da misyonlarını tamamlamış gibi) iddiaları , bu okullara yönelişi bilinçli şekilde engellemeyi amaçlamıyorsa , ciddi bir yanılgı olarak kabul ediyoruz..
n n Selam ve sevgi ile…
n