n

n
n İsmet Saat Kaç –Ankara Yazıları
n
n Orhun Yayınları - e-buk serisi
n
n 149 sayfa
n
n Temmuz 2012- Ankara
n
n
n
n Kitap, tam bir Ankara taşlaması. Kendini, adeta –içinde yaşadığı halde- sürgünde hisseden birinin kaleminden çıkmış; bunu size duyurtuyor yazar.
n
n
n
n Kitaba göz atan bile, soğur, yolunu düşürmez Ankara’ya; o kadar yani... Elbet, beni Ankara’dan soğutması mümkün değil, o da başka. En çok Anıtkabir tasvirleri hoşuma gitti, tümünü beğendiğimi de belirterek elbet kitabın...
n
n
n
n O, mabedsiz şehir şikayetlerini de namazı dert edinen herkes yaşamıştır, şehrin yabancısıysa.
n
n
n
n Kitabın bir yerinde, Anıtkabir Defteri’ne yazılanları göreceksiniz seçmeli olarak. Rahmetli Erbakan’ın yazdıkları, sizi de gülümsetecek.
n
n
n
n Kitap, her okuyanı saracak tada sahip. Fakat bazı yerleri, meselâ Vadi’den, çıkardığı kitaplardan bahseden kısımları, az biraz da o çevreye âşinâ olanları sarmaya daha müsâit.
n
n
n
n Elbet kitaba adını veren cümlenin hikâyesini anlatmayacağım. Kitabı alıp okuduğunuzda kendiniz göreceksiniz. Ve de cidden tebessüm edeceksiniz. Gerçi bana kahkaha attırdı.
n
n
n
n Film ve kitap tanıtmak, o filmi ve kitabı anlatmakla da yapılabilir. Onu yapmadık, sadece tanıttık. Yani adres gösterdik; arabaya bindirip götürmedik adres soranı. Ki bence iyi de yaptık. Yoksa, “alıp okuyun” dememize gerek kalmazdı.
n