Tabiki şanssızlık da var, 3 top direkten döndü.
Ama takımın ne oyun sistemi var, ne oyun disiplini...
Bu kadar iyi oyuncu organize bile hareket edemiyor...
Kısa takım, uzun toplarla rakip kaleye gitmeye çalışıyor.
Her duran topu başka oyuncu kullanıyor.
Hani hep diyorduk ya 'Samsunspor'un kadrosu geniş' diye,
kimse kusura bakmasın bu kadro geniş falan değil, bildiğin yetersiz...
Kadro mühendisliği olmayan kadroda kulübedekilerin durumunu gördük...
Ligin en iyi stoperleri denilen Şahin ve Nuri'nin uyumsuzluğu, direkt göze çarptı...
Gol yenilince hemen panik, sürekli uzun toplar...
Teknik Direktör Taner Taşkın'ın 4 lig ve 1 kupa maçında hala oyun sistemini göremedik...
'Bu ligi yakından tanıyorum' diyen bir teknik adamın meziyetleri görmek bizim de hakkımız...
Sonuçta kupa direkt hedef değildi ancak 'geniş' denilen kadronun en az 1-2 tur geçmesi lazımdı...
Şimdi asıl hedefimiz lig kaldı.
Bu dizilişle, bu sistemle, bu oyun disiplinsizliğiyle işimiz kolay değil...
Kan değişikliği şart...
Gelelim Çağrı Ortakaya mevzuna...
Sezon başı yönetim tüm alacağını ödeyip, gitmesini engelledi...
Çağrı gitmek istedi...
'500 bin TL bonservisi getir, git' dediler, getiremedi...
Görüştüğü takımlar bu parayı vermek istemedi...
Bu kez takımda kaldı...
'Tüm benliğimle buradayım' dedi.
Taner Taşkın'la çalışamadı ve şimdi de süresiz kadro dışı...
Zaten gözü en başta burada olmayan bir oyuncu, keşke sezon başı gönderilseydi de, şimdi gereksiz polemikler olmasaydı.
Yönetimin Çağrı konusunda aceleci davranıp hemen alacağını ödeyerek hata yaptığını düşünüyorum.
Keşke alacakları karşılığında bonservisi verilip gönderilseydi...
Hem geçen sezonki alacağını ödedin, hem bu sezonkileri ödüyorsun, hem de kadro dışı bırakıyorsun...
Almanya gibi iş...