n
n n “ EKSÜKOĞLU ARTUK BEY ”
n n
n n Artuk Bey 1063 yılında buyruğu altındaki kalabalık Türkmen topluluğuyla sultan Alparslan’ın hizmetine girmiş ve en gözde komutanlarından biri olmuştur. 1064 yılında sultan Alparslan’ın Kafkasya ve Doğu Anadolu seferlerine katılmış, başarılarından dolayı sultanın emriyle diğer Selçuklu emir ve kumandanlarıyla birlikte Anadolu’nun fethiyle görevlendirilmiştir.
n n Artuk Bey kuvvetleriyle Kızılırmak ve Yeşilırmak havzalarında büyük fetihler yaptı daha sonra orta Anadolu’da ileri harekatı sürdürdü. Orta Anadolu’da Kelkit havzası, İzmit yönünde başarılı fetihler gerçekleştirdi.
n n Ancak kaynaklarda belirtilmiş bir neden olmaksızın Alparslan’ın ölümünden sonra tahta geçen oğlu Melikşah tarafından görevinden alınmış halvan (luristan) valiliğine atanmıştır.
n n Büyük Selçuklu Devleti Sultanı Melikşah devrinin Türkiye tarihiyle ilgili önemli olaylardan birisi de Güneydoğu Anadolu bölgesinin Selçuklu yönetiminde alınması olayıdır.
n n Tarihte Mervanoğulları adıyla anılan ve sultan Tuğrul devrinden beri Selçuklu devletinin vasallarından biri olan bu Müslüman emirliğinin yönetimi altında bulunan, Rumlar başta olmak üzere Ermeni, Süryani gibi Hristiyan Bizans ahalisi ile Şii ağırlıklı Müslüman Arap ve akınlarla gelen Türkmen obalarının yerleşkesi bu bölge; XI. yüzyılda, Diyarbakır ve Ahlat olmak üzere, iki bölüme ayrılmış idi.
n n Diyarbakır bölümü, Amid(eski Diyarbakır), Silvan (meyyafarikin), Erzen ve Mardin kentleriyle Siirt, Duneysir (Koçhisar=koçarköyü=Kızıltepe), Hasankeyf (hısnı keyfa), Maden, Gölcük, Atak, Ergani, Çermik, Cizre, Hısnı zülkarneyn, Behmut vs. gibi ilçe ve kaleleri içine alıyorlardı.
n n Ahlat bölümü ise Ahlat ve Bitlis kentleriyle bunlara bağlı ilçe ve kaleleri kapsamakta idi.
n n Mervanlı emiri Nizamuddin Nasrın ölümünden (1080) sonra emirliğin yönetimini üzerine alan Nasrud-devle Mansurun , Müslüman veziri Ebu Tahir Enbariye azledip yerine Hristiyan Tabib Ebu Salimi vezirlik makamına getirmesi, Selçuklu vasalı olmasına rağmen kuzey-Irak ve Elcezire de bağımsız bir Arap devleti kurmak isteyen Musul emiri Şerefüddevle Müslim ile sıkı ilişkilerde bulunması ve ayrıca Şii eğilimli olması, Mervanlı ülkesinde , özellikle Müslüman halk arasında birtakım huzursuzluk ve şikayetlere yol açar. Devlete tabi olan bu Mervanlı emirinin vasallık statülerine aykırı bir tutum ve girişimlerini dikkatle izleyen sultan Melikşah, vasalları arasında ortaya çıkması muhtemel bir buhranı önlemek amacıyla bu önemli bölge yönetiminin doğrudan doğruya büyük Selçuklu devletine bağlanmasına karar verir.
n n Diyarbakır bölgesinin imparatorluk sınırları içine alınmasını, bu bölge siyasetlerine uygun bulan sultan , Bağdat ta halifenin vezirliğinden azledilip aile bireyleriyle birlikte Selçuklu başkenti İsfahan’a gelerek sultanın katına çıkan Cüheyroğul Fahruddevl yi bu amaç için kullanmak isteyen Melikşah, önce onu bölgenin hakimliğine atadı ve Hulvan Valisi Artuk Bey başta olmak üzere, Emir Saduddevle Gevherayin, Hacip Altuntak Humartaş, Türşek, Muş Emiri Sandak (sunduk) Bey, Demleçoğlu Mehmet, Ayaz, Bahaüddin Mansuroğlu Sadaka gibi, değerli Selçuklu emir ve kumandanları kendisine yardımla görevlendirildi.
n n Fahruddevle ve adları geçen kumandanların yönetimlerindeki Selçuklu askeri birlikleri , Diyarbakır ve ahlat bölgesindeki kent ve kaleleri kuşatmaya başlamaları üzerine Mervanlı emiri Mansur ulaklar göndererek Amid, Cizre ve daha birtakım kaleleri kendisine verme karşılığında Şerefüddevle Müslim den yardım ister. Kuzey-Irak ve Elcezire de bağımsız bir Arap devleti kurmak isteyen, kendi ülkesinin de bir gün Selçuklu sınırlarına katılma ihtimalini düşünen Musul emiri Şerefüddevle Müslim bu kuşatmaların durdurulması için Sultan Melikşah katında girişimlerde bulunur ancak kale alınmaz. Bunun üzerine Mervanoğulu na yardıma karar vererek ileride kendisinin olacak olan Amid’e gelip sur dışında karargâhını kurar.
n n Öte yandan Artuk Bey, Fahruddevle ve Çubuk Bey ile birlikte Amid Ovası na gelmiştir. Selçuklu ordusunun büyüklüğünü gören Müslim, işi tekrar siyaseten çözmek isteyerek Fahruddevle’ye bir mesaj gönderir. Melikşah katında denediği ama başaramadığı siyasi çözümü Fahreddevleyle başarır. Sultan Melikşah’a işi ince siyasetle hallediyoruz olarak yutturmaya çalışan Fahreddevle, ırktaşı ve hatta akrabası bulunan Musullu Arapların kendi yüzünden kanların dökülmesine ,içindeki milli duygulara engel olamamasından dolayı bu barışı daha doğrusu kuşatılmış yerlerden çekilmeyi kabul etmiştir.
n n Artuk Bey ise geleneğe aykırı bir şekilde kuşatılmış yerlerden sultanın sancağına asla geri çekemeyeceğine söyleyerek Fahruddevle ‘ye karşı çıktı. Adamlarıyla Fahrruddevle den ayrıldı …
n n Sonuçta durumu sultana binbir desise ve hile ile ulaştıran Fahrruddevle sultan katında haklı, serdarımız haksız olmuş, başkalarının azlettiğinden siyaseten faydalanmak isteyenler, başkalarının refleksi olduklarını çok kısa zamanda fark etmemiştir. Haftaya yazı dizimizin son bölümünde buluşmak üzere sağlıcakla kalın.
n