Çok kısa sürede ekonomik düzenlemeler ve memurlara da tarihinde görülmemiş zammı yapan Merhum Erbakan hükümetini irtica bahanesiyle acze düşürmüştü yabancı servisler. 28 Şubatçılar ter içinde bırakmışlardı onu. Ruhu şad olsun! Merhumdan sonra da 28 Şubatçılara piyon olup bankalara varana kadar hortumlatanlar da dürüstlüğüyle markalaşan Merhum Ecevit de iktidar aczi içine düşürülmüştü.
Sayın Gül, Arınç ve Şener ağır sanayi hamlesi, adil düzen diye inim inim inleyen; sürekli demokrasi vesayeti için kullanılan Atatürkçülüğü de yerli malı, yurdun malı sözüyle bütünleştiren hocalarının aslında tam bağımsızlıkçı millî görüş ocağını terk etmişlerdi. Niye? Sureti haktan görünüp fısıldanıyordu kulaklarına. Yeni bir harekete çekiliyorlardı kıvrım kıvrım, tatlı tatlı vaazlarla. Kendileriyle aynı eğitim ve kültür donanımında karizmasına da sürekli saldırılarak göz önüne çıkarılan Reis'e doğru yön alıyordu bu üç beyin. Bütün gözler onlara yönelmişti.
Liyakat yoksunluğu ve haksızlıklar yoğunluğu derdinden 2001'de genç yaşta emekliliğimi istemiştim Samsun'da. Ve… Adalet ve Kalkınma hareketi başlamıştı. Heyecanla gittim yanlarına kurucuların. Sizinleyim dedim ya herkes hesap peşindeydi, hiç de iltifat görmedim. Bundan böyle göreceğim de yok. Niye? Doğruları söyledim geldim gidiyorum, şimdi 10.köydeyim. Dava iktidarda hala, Lider de Reis! 25. Dönem milletvekili adaylığına talip de oldum ama nasip olmadı. Ancak üç yıldır yöremdeki STK mensuplarından halkın sesini dinliyor, yazıyorum.
Reis saldırılar karşısında acze düşmedi, zor kullanmak istediler, destan yazdı. Destanlaşan liderler terk edilmez! Kanıt mı lazım? Çanakkale tarihi. Çıkarma yeri yanlış dedi Yarbay Mustafa Kemal, orası değil şurası dedi. Öyleyse git orada yedekte bekle dediler, Maydosta! Ama öngörüsü tam isabet edince zaman içinde bütün kuvvetleri emrine verdiler. Millet hiç ayrıldı mı yanından daha? Cumhuriyeti kurdu ve 10.yıl nutkunda da ne dedi göğsünü gere gere?Bahtiyarım ki milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım!
İşte liderlik bitmezliğinin sırrı! Ak dava Reis'i, Atatürk'ten çok kaldın iktidarda. Yabancılar milletinle arandaki bu gönül bağına akıl sır erdiremiyor ama dirayetinin ve başeğmezliğinin karşılığı bu. Sosyal bir olgu. Lakin gözünü açmış herkes isabetsizliğe uğramamanı bekliyor, tedirgin. Devlete hizmet, eğitim, başımız secdede diye aldatıp ihanet edenlere baş eğmedin, Allah'ına sığınarak direndin hep ardındaydı milletin. Başarılarını da gördü. Lakin Liderlikte özeleştiri oldu mu isabeti ardından gelmeli. Özeleştirilerini dinledik:
Eğitim ve kültürde ilerleyemedik dedin, bugünkü bakanları, tam isabet! İnşallah sizi utandırmazlar. Ayder ve İstanbul rezil oldu dedin, Ayder projesi yüreklere su serpti. Kutluyorum samimiyetle. İstanbul ne olacak Reis? Canavar sofrasına dönüştü yığılma yüzünden, Allah muhafaza deprem olursa!..
Seçimden önce dolara işaret etmişti muhalefet! Yükselecek demişti. Biz millî ekonomiye sahip çıkmak adına buna inanmak istemedik, ne oldu Reis? Ekonomi battı diye dolar biriktirenler zengin oldu, biz fakirleştik. Bu isabetsizlik niye? Kim bu dolar zenginleri sorusunun cevabı mutlaka verilmeli. Yabancı saldırılar diyorsun ya inandırıcı olamıyor. Sağlam ekonomiye saldırı etki edemez. Doları geri döndürmelisin, gerçekten sağlamsa ekonomin, hiç vakit yok! Bu büyük bir felaket! Bizi mahcup edip bükme boynumuzu!
Destansı liderler iki türlü biter. Bir emrihak vaki olur Atatürk gibi. İki felaket karşısında acze düşer. Allah seni acze düşürmesin Reis! Duam bu. Sana inandım ama iltifatcın da değilim, hasbî duygularla sesleniyorum affına sığınarak. İletişimde olduğum STK mensuplarına yansıyan halkın sesi şöyle diyor yemin olsun:
Başa geldiğinde vekillere bu lojmanlarda oturmayın diyen Reis'e ne oldu? Eski dava arkadaşı Abdüllatif Şener'in 'Bu gösteriş, israf, bu şatafat ne?' sorusuna cevap bile vermiyor? Tarım ürünü, et ithalatı ne demek? Denizin dibinden ray geçiren çiftlik kurduramıyor mu milletine?
Sayın Gül'ü farklı düşündü diye ihanetle suçluyor yardımcısı, bu nasıl dava arkadaşlığı? Sana fikir düşmanlığı edenlere karşı dün yanında olanın bugün farklı düşünme hakkı yok mu? Birlik dirlik için bütünleme yolu bu mu oldu artık, istişare ve fikir ayrılıklarından güç bulma anlayışımıza ne oldu? Dün en ağır eleştirilerle karşında duranların, halkının gözünden düştüğü hiç araştırılmadan şimdi iltifatçılar diye gözde olmaları doğru mu?
Vatanın bir köşesinde nabız nasıl atıyorsa diğer köşelerinde de aynı atar Reis, benden söylemesi!