n

n
n Bugün güzel bir yazı yazacağımı biliyorum. Çünkü dün bütün gün Göcek’te içime deniz doldurdum. Göcek harika bir yer. Onlarca adanın çevirdiği kocaman bir koy. Enfes bir denizi var. Fethiye’ye 30 km. uzaklıkta bir yerleşim. Sık sık oraya gitmeyi seviyorum.
n
n 5-6 aydır hayatımda inanılmaz değişiklikler oldu. Bunları gözlemlemek, irdelemek ve anlam yüklemek hiç de kolay değil. Hele de hayata benim gözümle bakıyorsanız.
n
n Fethiye Huzurevi ne gittim. Orada Behire Aslan ve eşi Kamuran Beyi ziyaret ettim. Kendileri benim çok eski arkadaşım Remide’nin annesi ve babası. Behire Hanım Samsun 19 Mayıs Lisesi nin gelmiş geçmiş en iyi felsefe öğretmeni idi. Geçmiş yıllarda okullarda öğrenciler gerçek bilim ve ders öğrenirdi. Bizim kuşak gerçekten iyi eğitilmişlerdir. 19 Mayıs Lisesi ise o yıllarda adeta bir üniversite gibi idi.
n
n Dolayısıyla insan kalitesi de mükemmel ve donanımlı idi. Bugünün öğrencisi olmadığıma şükrediyorum. Dün hocamı görünce üzüldüm. Çünkü çok yaşlanmıştı ama karşılaşmanın sevincini görmek, beni hem hüzünlendirdi hem de mutlu etti.
n
n İnsanlar doğar, büyür, yaşlanır ve giderler. Giderken arkanızda bir ses ya da bir iz bırakabilirseniz şanslı sayılırsınız. Ben de kendimi şanslı sayanlardanım. İyi ki varım, İyi ki de yazıyorum.
n
n Yazı yazmak bence dünyanın en güzel işi. Mutlu oluyorsunuz, içiniz rahatlıyor ve ruhunuzun yükseldiğini hissediyorsunuz. Herkese de yazmayı öneriyorum. Buraya geldiğimden beri zaman bana yetmiyor. Etrafı gezmek yeni insanları tanımak ve izlemek derken hayatım su gibi akıyor. Yeter ki siz hayatı su gibi görün. Koyuverin kendiniz su akar ve yoluna gider.
n
n Sonuçta Türk Bayrağı nın dalgalandığı,
n
n Memleketin her yeri vatan,
n
n Nefes alıp, vermekse gönlünde yatan
n
n Varsın olsun içine biraz da hüzün katan.
n
n Derken Ramazan da apansız çıktı geldi. Fethiye’de oruç tutmak biraz zor. Korkunç sıcak susuzluk bir yandan. İlk günü başardım. Sanırım gerisi de kolay olacaktır.
n
n Bu öfkeli sıcaklarda oruç tutana, tutamayana ve tutmayana kolaylıklar diliyorum.
n
n Marifet bütün gün aç kalıp da iftarda delicesine yemek değil.
n
n Düşünmektir inceden, inceden paylaşmaktır karınca kararından.
n
n Sen yerken âlâsından, aç ise komşun yoksulluktan.
n
n Bir damla su azıcık aş için çırpınıyorsa kuşun, kurdun.
n
n Bir küçük çocuk ağlıyorsa uzaklarda sevgiden yoksun.
n
n Nasıl içersin soğuk suyun?
n
n İncitmişsen dostun. Düşünmüşsen hep postun.
n
n Nasıl da uyursun?
n
n Geri verdin mi aldıkların?
n
n Dostların, güvendiğin doru atların.
n
n Ödedin mi doğaya borcun?
n
n Sordun mu Tanrı’ya ne kaldı borcum?
n
n Ve dönüp baktın mı ardına
n
n Ne kadar da kaldı yolun?
n
n Samsun, Fethiye, Göcek, Kaş, Kalkan
n
n Nefes alıp vermekse gönlünde yatan
n
n Varsın olsun içine biraz da hüzün katan.
n
n Sonuçta memleketin her yeri vatan.
n