n

n
n Uzun yıllardır bir alışkanlık edinmiştim. Jardinyerimde devamlı taze çiçekler bulunduruyorum. Çünkü yapay çiçekleri hiç sevmedim. Yıllardır aynı çiçek, anı sayıda ve aynı renk. Değişik yaprak ve dallarla dizayn ettiğim çiçeklerim sabah kahveme eşlik ederlerdi. Üstelik de yıllardır cerberelerimi aynı fiyata aldım Menekşe Çiçek İlhan’dan. Fethiye’de ise çiçeğe gerek kalmadı. Her taraf begonviller, çiçekler ve değişik yeşil bitki örtüsü ile kaplı.
n
n Begonviller duvarlardan arsızca taşıyor. Bazen bir portakal dalı ya da bir nar dalı aynı işi görüyor. Hatta bazen sadece meyve koyuyorum çok da hoş oluyor. Çiçek, meyve ne fark eder. Hepsi canlı ve hepsi Tanrı armağanı. Gülümsemeyi bilene.
n
n Tam sekiz aydır onu izliyorum her sabah hiç bıkmadan. Hatta bazen saate bakarak bekliyorum geçsin de yüzünü göreyim diye.
n
n Rüzgâr demez, yağmur demez, soğuk demez sıcak demez. Her gün en güzel gülümsemesi ile ışık saçarak geçer evimin önünden. Bazen köpeklerim üzerine yürür havlarlar. Hiç kızmaz gülümser yine. Ben böyle bir yüz, böyle bir göz görmedim sürekli gülümseyen.
n
n Sonra bir sabah romanlardaki gibi bekledim onu ve önüne çıktım.
n
n “Daha önceleri nerelerdeydiniz.” Dedim. Sordum soruşturdum.
n
n Öğretmenmiş Fethiye Gazi İlköğretim Okulu nda. Nuran Yılmaz’mış adı.
n
n Bilmiyormuş hatta farkında bile değilmiş sürekli gülümsediğinin. Hep böyleymiş ezelden.
n
n Ah! Dedim. Tüm öğretmenler böyle olsa. Hepsi gülse. Bizim öğretmenlerimiz hep çatık kaşlı ve asık suratlı idiler. Türk toplumunda gülümsemek ciddiyetsizlik addedilir genellikle.
n
n Bütün bunları yazan ben dahi yeni kavrıyorum gülümsemenin önemini.
n
n Çünkü öyle eğitildik.”Gülme ayıptır!”
n
n Çok sevdiğim bir Çin atasözünü tekrarlayayım.”Gülümsemeyi bilmiyorsan dükkân açma”
n
n Adım da GÜL ama yeni öğrendim gülümsemeyi ben de.
n
n Bu ülkenin Nuran öğretmen gibi gülümsemeyi bilen ve gülmeyi öğreten öğretmenlere ihtiyacı var.
n
n Bu ülkenin imamlardan çok gülümsemeyi öğreten öğretmenlere ihtiyacı var.
n
n Bu ülkenin aydınlık yüzlü eğitmenlere ihtiyacı var.
n
n Genç beyinleri kurşun geçirmez karanlık odalara kilitlersek; o zaman toprak dahi dile gelir, taş konuşur.
n
n Bir toplum her şeyden önce iyi insan olabilmeyi ve gülümsemeyi bilmelidir.
n
n Nuran öğretmenin öğrencilerini tanımıyorum ama biliyorum ki yarının mutlu ve bilinçli bireyleri olarak eğitilecekler. Rüzgâr ekenler, fırtına biçerler.
n
n Bir çocuğu sevmekle başlar her şey. Şiddete karşı en iyi silah sevgidir.
n
n Okuma, yazma, yurttaşlık, matematik ama önce gülümsemek, gülümsetmek.
n
n Sevmek ve gülmek...
n
n İki anahtar kelime. Bir toplumu eğitmek istiyorsanız önce sevmeyi ve gülmeyi öğretmelisiniz.
n
n Aynı dili konuşmak önemli değildir ama aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir.
n
n Duygu ise gözler ve sözlerdir.
n
n Bir çocukla konuşurken onun göz hizasında ve tam da gözlerinin içine bakarak gülümseyebiliyorsanız, onu kazanırsınız. Çünkü gülmeye ve sevmeye başlarsanız, yaşamayı da seversiniz.
n
n Tek bir gülümseme, karanlık bir günü aydınlatabilir.
n
n Fethiye’nin rengârenk begonvillerini tüm çiçeklerini yapraklarını ve de narlarını gülümsemeyi bilen öğretmenlere armağan ediyorum. Sadece Öğretmenler Günü değil tüm günleriniz ışık ve neşe dolsun.
n
n Siz hep gülümseyin..
n
n
n
n
n