Yaklaşık 20 yıl sonra döndüğüm memleketime geleli 1 Ay olmuştu. Yeni bir iş ve yeni bir başlangıç için iyi olan neyse hepsine ihtiyacımın olduğu bir dönemdi.
-Abi, asker tanklarla Boğaziçi Köprüsünü trafiğe kapatmış. Tiwiter da 'Darbe' iddiası var. Asker darbe yapmış.
Amca oğlum Kadir'den gelen bu endişe dolu telefona cevaben şöyle karşılık verdim:
-Sakin ol darbe filan değildir ya bir bomba iddiası vardır ki tedbir alınmış ya da bir gemiye operasyon yapılacaktır.
Eve vardığımda TV'lerde aleni ve kimine acemi gelecek bir darbe teşebbüsü apaçık ortadaydı. Cumhuriyet tarihimiz başarısız ve sonuçları vahim birçok darbe geçirmiş ve buna dair ön bilgimiz vardı ne ki, bu yakın siyasi tarihimiz şu an olup bitenin diğerlerinden çok farklı olduğunu da apaçık sergiliyordu. Bir bit yeniği vardı. Asker için birilerinin habire pompaladığı 'O rahatsız genç subaylar' kalkışma peşinde olabilirdi. Kısım kısım gelen haberler kalkışma noktaları o rahatsız genç subaylar diye düşündüm fakat yavaş yavaş bunun Fetullahcı yapılanmanın eseri olduğu ortaya çıktı.
Fazla geç kalmadan Belediye Başkanımız Faruk KÖKSOY öncülüğünde adeta ölüme gider gibi helallik alıp abdest yenileyerek bir direniş yaptık. Bir şehir Belediye Başkanının arkasında devletinin ve milletinin özgürlüğü ve geleceği için yürüyüşe geçti, namlu ucunda!
Heyhat! 'Kanlı mı kansız mı?' söylem ve iddialarla iktidardan alaşağı edilen rahmetli Başbakan Sn. Necmettin ERBAKAN geldi aklıma. Hazin bir tebessümle geçmişi düşündüm. Olunmadık iddialar olunmadık suçlamalar olunmadık engellerle defaten yolu kesilmiş ve her zaman taraftarlarına sükûneti tavsiye eden, devleti ve milleti için sabırla susan bir rahmetli Erbakan'a bak, bir de Erbakan'ın her köşeye sıkıştırılmasında 'Devlete itaat et! Gürülltü patırtı olmadan iktidarı devret' diyen ve defaten sorun ve kargaşa istemeyen taraf olarak ortada boy gösteren Fetullah Gülen'e bak! Rahmetli Erbakan yılarca yıkıcı taraf olarak gösterilirken, Fetullah Gülen hep yapıcı taraf olarak gösterildi.
Rahmetli Erbakan ve onun yol arkadaşları imar ederek, gönül alarak çile yüklenerek yaşlarını kemale erdirdi, Fetullah Gülen ise dini devleti milleti adeta tarumar ederek lanetli bir sonla bütün bir milletin bedduasına duçar oldu.
Devlet ve millet Fetullah Gülen ve avenesini bu alçaklığı karşısında FETO Terör Örgütü olarak tanımladı. Devlet ve Millet düşmanı olarak. Vicdanlar lanet yağdırdı 'bunlar nasıl Müslümandı' diye! Nasıl bir kinle büyümüşler hangi lanetli öğreti bunları bu kadar canavarlaştırdı diye!
Tankla ezdiler ! Tankla geçtiler ! Paramparça ettiler halkı! Uçaklardan helikopterlerden mermi yağdırdılar masum halka! Kiminin kafasını kopardılar, kiminin kolunu bacağını! Yunanın bile kurşun sıkmadığı Meclisimize bomba yağdırdılar! Devletin ellerine verdiği imkanlarla devletin kurumlarına saldırdılar! Onlarca Özel Harekat Polisini yangın bombalarıyla yakarak mum gibi erittiler! Ana babayı çoluğundan çocuğundan ettiler, onlarca çoluk çocuğu yetim bıraktılar!Ve bunlar 'Allah ve Peygamber' diyenlerdi!
Hakiki bir imanla Allah ve Peygamber diyerek huzur ve sükûnetten yana tavır koymuş, milletin ve devletin bölünmez bütünlüğünü ilke edinmiş milyonlarca inanmışa ağır bir yük oldular!
Cenab-ı Hakk, Müslümanları bu denli çirkinlikle anılır hale getirenlerin her türlü belayı üzerlerinden eksik etmesin!
Şüphesiz devletinde dediği gibi sadece dindar tarafında kalan ancak güvenlik tedbirleri nedeniyle masum olanları vardır bu yapılanma içinde ve devlet tehlike tamamen ortadan kalkınca, daha rahat hareket edecektir. Zor ama kurunun yanında yanan birçok yaşın varlığı da tam bu noktadadır.
Tehlike geçmiş değil ve devlet hiçbir şüpheyi görmezden gelemez. Sabırla iyinin kötüden, şereflinin şerefsizden ayırt edileceği normal zamanı beklemek lazım. Akraba çevresinde masum fakat güvenlik tedbirleri dolayısıyla zor durumda olanlara Rabbim yardım etsin.
Ayrıca devletin FETO Operasyonu ile kişisel hesaplaşma yaparak kişisel kin ve garezlerini sergileyenler er geç hukuk önünde hesap verecektir. Fetoyu bahne ederek rakibini ekmeğinden edenler, bir lokma ekmeğe muhtaç olurlar inşallah. Bu alçaklar devlete bu alçaklıkların hesabını günü geldiğinde verecekler buna bütün kalbimle inanıyorum.
Ancak Feto taraftarlarının çeşitli şekillerde oluşturmaya çalıştığı bozgunculuğa söylenti ve yanlış yönlendirmelere dikkat edilmesi oldukça önemlidir. Bir çok mağduriyeti bunların kendisi oluşturarak, devleti dolayısıyla devleti yönetenleri töhmet altında bırakıyor. Yaptıkları alçaklığı unutturmak için, mağdur insanlar üzerinden politika üretiyorlar! Az sayıdaki mağduriyetler er geç görülecektir. Normal zamanlardaki adalet talebi ile olağanüstü süreçlerdeki adalet talebi bir değildir. Her şey normalleşince hukuk sistemimizde o normallikle hareket edecektir. Ne ki başta da dediğim gibi çok uluslu ve bukalemuna bile şapka çıkartacak çok yüzlü çok renkli bir yapılanma kolay kolay deşifre edilemiyor. Haksızlığa uğradığını düşünenlerin er geç kendilerinin bu haksızlıktan kurtarılacağını bilmeleri önemlidir. Ama henüz o aşamaya gelemedik. Sabır ve zaman…
Dinini aklını ve halkını emperyalizme peşkeş çekmişlere değil, onlarla mücadele eden Türkiye Cumhuriyetine inanacağız!
Güzel günlere uyanın
Sağlıcakla kalın efendim