n

n
n Başbakanlığa göndermiş olduğunuz e-postanız için teşekkür ederiz
n
n diye başlayıp, ....başvuru formunuzu doldurmanız halinde başvurunuz değerlendirmeye alınacaktır ifadesinin
n
n yer aldığı iletiyi e-posta adresimde gördüğümde;
n
n kuşkular dehlizine düştüm...
n
n Biri adımı kullanıp,
n
n BİMER e yazmış olabilir miydi?..
n
n Sanırım bu ortaya çıkardı...
n
n Öyleyse bu e-posta
n
n neden bana gönderilmişti?..
n
n Bu işte bir üçkağıt var ama hayırlısı dedim...
n
n Milletin başına gelenleri okudukça,
n
n elektronik ortamdan her kahpeliği
n
n bekler bir paranoyanın içindeyiz...
n
n Nasıl olmasın?..
n
n Bu ülkede her şey iki dudağının
n
n arasında olan Başbakan Tayyip Erdoğan ın
n
n makam odasına ve otomobiline
n
n böcek koyup dinlemeye çalışanlar,
n
n bizlere ne yapmaz ki...
n
n Başbakan ı dinlemek ne demek?..
n
n Bir yandan Başbakan ı düşünüyorum ama daha çok kendi
n
n derdimdeyim...
n
n BİMER le benim ne işim olur?..
n
n Bir şikayetim varsa,
n
n köşemde yazarım...
n
n Şahsi bir konuysa dava açarım...
n
n Cumhuriyet Başsavcılığı na
n
n başvurmayı düşünüyorum...
n
n İletiyi bir kere daha okudum...
n
n Meğer benimle ilgisi yokmuş!..
n
n Bu ileti, bir grup tarafından
n
n paylaşılmak üzere bana da gönderilmiş...
n
n Yani, benimle ilgisi yok!..
n
n Elbette paniğim boşuna değil...
n
n Hiç tanımadığı adamlarla
n
n görüştüğü iddiasıyla yargılanan,
n
n meçhul e-postalar ve bilgisayarlara yüklenen birtakım virüsler yüzünden
n
n başlara açılan sıkıntıları bilen
n
n ve ülkesinin Başbakan ı dahi dinlenen
n
n bir insan, tepkisiz kalabilir mi?..
n
n Toplumu önüne katan bu paranoya fırtınasında
n
n önce Allah, sonra yargının dallarına tutunmaktan
n
n başka çare yok...
n
n Sonuçta, ikisinin de adaleti;
n
n er ya da geç tecelli ediyor...
n