Cilt, başta yaş alma olmak üzere pek çok farklı faktör nedeniyle eski görünümünü yitirip deforme olur. Bu tür estetik ziyaretleri çözmek için cerrahi ve cerrahi olmayan prosedürlerden faydalanılabilir.
Cerrahi olmayan prosedürler yani medikal estetik prosedürler herhangi bir cerrahi müdahale, kesi, dikiş ve ameliyat süreci içermediği için uzun bir iyileşme sürecine ihtiyaç yoktur. Hastalar medikal estetik prosedürlerin altından günlük yaşantılarına kaldıkları yerden devam edebilir.
Günümüzde en çok ilgi gören medikal estetik prosedürler arasında PRP’yi saymak mümkündür. PRP İstanbul ve diğer illerimizde farklı yaş gruplarındaki bireyler tarafından tercih edilmektedir.
Zaman ilerleyip yaş almanın etkileri ciltte fark edilmeye başlayınca, cildin gençlik yıllarındaki canlılığını ve parlaklığını kaybettiği görülebilir. Kaybedilen parlaklığı ve canlılığı geri kazandırmak için anti-aging uygulamalara başvuranların sayısı giderek artmaktadır.
PRP, Platelet Rich Plasma sözcüklerinin ilk harflerinden oluşan bir kısaltmadır. Cilt kalitesini artırma noktasında son derece önemli bir prosedür olan PRP, dekolte bölgesi başta olmak üzere yüz, kol ve boyun gibi farklı bölgelere uygulanacak yenilenme sağlanabilir. PRP tedavisinin en önemli özelliklerinden biri cilt yenilenmesini sağlayan güvenilir ve kolay uygulanabilir bir medikal estetik prosedür olmasıdır.
PRP Nasıl Yapılır?
PRP tedavisinde hastanın kendisinden alınan ve özel bir işlemden geçirilen kan kullanılır. Hiçbir suni yöntem uygulanmadığı ve hastanın vücuduna dışarıdan herhangi bir madde verilmediği için alerjik reaksiyon gelişmesi riski yoktur.
Tedavi öncesinde hastadan genellikle 8 ila 20 cc aralığında kan alınarak özel bir tüpe konulur. Tüp içerisindeki kan santrifüj ve filtreleme işlemlerinden geçirilerek bileşenlerine ayrılması sağlanır.
Kana uygulanan işlemlerden sonra bir kan bileşeni olan plazma elde edilir. Plazma; kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan ve platelet olarak adlandırılan özel hücreleri, hücre büyümesini destekleyen proteinleri ve başka faktörleri içerir.
İşlem sonucu elde edilen PRP tedavi edilecek bölgede derinin altına enjekte edilerek pıhtı hücrelerinin, büyüme faktörlerinin ve kolajen oluşumunun artması; buna bağlı olarak cilt yenileme sürecinin tetiklenmesi sağlanır.
PRP enjeksiyonu ile ciltteki akne izleri ve kırışıklık gibi cilt problemleri büyük ölçüde giderilerek cildin yenilenmesi desteklenir. Bu kapsamda PRP’nin cilt kırışıklığı, sarkması, yara izi, sivilce ve yara oluşumu durumunda sıklıkla tercih edilen ve cildi doğal yöntemlerle gençleştirmeye dayanan bir prosedür olduğunu söylemek mümkündür.
PRP uygulamasının ardından dikkat edilmesi gereken birkaç farklı faktör vardır. Tedavinin ardından ilk gün sıcak duş almamak ve güneş koruyucu özelliğe sahip kremler kullanmak gerekir. Doğal bir tedavi olduğundan PRP kişinin günlük yaşantısında kesintiye neden olmaz. Kişiye özel bir tedavi olduğundan herhangi bir komplikasyon gelişmesi riski yok denilecek kadar azdır. Uygulamadan sonra ciltte enjeksiyona bağlı olarak bir miktar kızarıklık görülmesi olağandır.