n

n

n Bu yılki Ramazan ayının da bitmesine bir iki gün kaldı. Temmuz ayının sıcak ve uzun günlerinde oruç tutmak hiç de kolay değil. Ama Ayet i Kerime ‘de de belirtildiği gibi “ her güçlükçe birlikte bir kolaylık oluyor.” Her ne kadar günler çok uzun olsa da uykuya ve iftar hazırlığına epeyce zaman kalıyor. Kış mevsiminde tuttuğumuz oruçlarda daha çok yoruluyordum diye düşünüyorum. Zira günlük işlerimi yetiştiremiyordum. Şimdi ise uzun ve susuz oruç gününden sonra iftar vakti suyun tadını ve şeftalinin enfes kokusunu hissetmek; çok güzel bir duygu, bunu kış oruçlarında hissetmek imkanım pek olmuyordu.

n

n Bu Ramazan ayında çok sevdiğim arkadaşım Meral de misafirimiz oldu. Çocuklar ve Meral ile Ramazan ayını birlikte geçirmek ayrı bir mutluluk benim için. Hasılı Allah’a hamdolsun tadı ile bir Ramazan ayı geçiriyoruz. Ancak gönlümüzün bir yanı yine de buruk. Birçok Müslüman bu Ramazan ayını da yoksulluk ve işkence altında geçiriyor. Ortadoğu ve Müslüman ülkeler yine kan ve gözyaşı içindeler. Osmanlıdan sonra bu coğrafyanın yüzü hiç gülmedi. Suriye’de oluk oluk kan akıyor. Irak’ın istilası halen daha bitmiş değil. Gazze ve Filistin saldırı ve ambargo altında. İsrail, İran‘a bir fırsatını bulup dalmanın peşinde. ( Devamında da İsrail‘in Türkiye’ye saldırmayı düşünmediğini kimse söyleyemez!) Filistin ‘e açılan tek insanı yardım kapısı Refah kapısı da Mısır’daki son darbeden sonra kapandı. Çünkü Mısır‘da yönetim değişikliği kisvesi altında Müslümanlara yönelik katliam, tüm vahşeti ile devam ediyor. Mısır’da Adeviye Meydanı’nda devrik Cumhurbaşkanı Mursi’nin göreve dönmesi için başlatılan protesto gösterileri katliama dönüştü. Aslında katliam bağıra bağıra “ ben geliyorum “ diyordu. Ancak Mursi yanlısı Müslümanlar da kefenlerine sarılarak sokaklarda yaptıkları gösteriler ile “ ölmeye hazır olduklarını “ ifade etmişlerdi. Sabah namazı eda edilirken Adeviye Meydanı’ndaki Müslümanlara, yönetim yanlısı güçler ölüm yağdırdı. Mursi, Filistin’e yardım Refah yardım kapısını açtığı için yargılanacakmış. Şu ana kadar yüzlerce insan öldü . Ancak Adeviye Meydanı’nda toplananların “ ölmeye hazır oldukları “ açıklamasından sonra ilave ettikleri ikinci bir söylem de “ öleceğiz ama öldürmeyeceğiz “ oldu. Bu ifade gerçek bir halk devriminin en açık işaretidir. Bu inanç ve haklılık, bu masumiyet Mursi ve yanlılarını zafere götürecektir. Bu hususta hiç tereddüdüm yok. Darbe sonrası Mısır‘da göreve gelen general Sisi ise Firavun atalarının yolunda yürüyor. Kadın çocuk demeden masum sivil halkı katlediyor. Ancak Sisi‘nin eylemleri ne kadar firavun atalarına benziyor ise akıbeti de o kadar benzeyecek .

n

n Etrafımız tam bir ateş çemberi olduğu halde “ Mısır’ın derdi bizi mi gerdi “ gibi derinlikli fikirleri olan yurttaşlarımızın olması, ayrı bir gönül burukluğudur. Sanki etrafımızdaki bu yangın bizim evimize sıçramaz. Otuz yıldır terör belası ile uğraşıyoruz. Buna rağmen terörü durdurmak için başlatılan çözüm süreci baltalanmak isteniyor. Yıllardır yaşadığımız terör belası Ortadoğu ve ülkemiz üzerindeki yüzyıllık hesapların bir parçasıdır.

n

n Bu arada Tunus‘ta bazı karışıklıklar yaşandı. Aslında Türkiye için planlanan da Mısır‘dan farklı değildi ama aynı şer odakları Türkiye‘de amacına ulaşamadı. Eylemlerin arkasındakiler ise uluslararası çaptaki güç odakları, enerji kartelleri, baronlar Yahudi lobisi ve yandaşlarıdır. Asıl gaye ise Ortadoğu ve İslam ülkelerindeki istismarın devam edebilmesi ve İslam dünyasındaki uyanışın durdurulmasıdır. İslam alemindeki ve Ortadoğu’daki bu manzara ile bir Ramazan ayının daha sonuna geldik. Maalesef görünen tablo budur. Ancak gelecek için ümidimiz her zaman vardır. Dilerim tüm İslam aleminin kan ve gözyaşı içinde geçirdiği son Ramazan ayı olur…

n

n

n

n

n