Bugün İzmir Buca Seyfi Demirsoy Eğitim Araştırma Hastanesi önünde Merkezi olarak ve birçok ilde Sağlık Bakanlığına bağlı kurumlarda çalışan emekçilere yönelik TİS taleplerimizi açıklıyoruz. Merkezi düzeyde İzmir Buca Seyfi Demirsoy Eğitim Araştırma Hastanesini seçme sebebimizin çok özel bir nedeni var. Çünkü 15 Mayıs 2023 yetkili sendikaların belirlenme sürecinde bütün baskılara ve sendikamıza üye olmamaları için emekçilere yapılan her türlü mobbinge rağmen aldığımız yetki masada gasp edilmiştir. İşkolunun en köklü ve mücadeleci sendikasının büyümesini istemiyorlar. İşyerlerinde ve genelde yetkili olmamızı istemiyorlar. 6 dönem (12 yıl) boyunca yetkilendirdikleri sendikamsı yapıyla bizleri TİS masalarında çıkan sonuçlarla sefalet ücretlerine, ağır çalışma koşullarına, mobbinge, şiddete mahkûm etmeye devam etmek istiyorlar. SES’in yetkili olduğu bir masada bunu asla yapamayacaklarını biliyorlar. Ama şunu iyi bilsinler ki istedikleri kadar yandaş sendikayı besleyip büyütüp masaya oturtsunlar bizler meşru haklarımız için fiili mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Masalar onlarınsa iş yerleri, meydanlar, sokaklar bizimdir! Bugün sağlık emekçileri ve halkın sağlık alanı ile ilgili yaşadığı sorunların temelinde uygulamaya konulan “sağlıkta dönüşüm” programları yatmaktadır. Devrim diye nitelendirilen ve eczane kuyruklarını, muayene kuyruklarını bitirdik diye övündükleri sistemde sanal kuyruklarda muayene sırası için aylarca bekliyoruz. Çeşitli görüntüleme vb tetkikler için yıllarca bekliyoruz. Birçok ilaca erişim yok. Katkı, katılım payı, ilave ücretler gibi birçok kalemde verdiğimiz vergiler dışında ekstra ücretler ödüyoruz. Artık sağlık hizmetleri alınır satılır bir metaya dönüşmüş durumda. Sağlık hizmetleri kamusal ve ücretsiz niteliğini yitirmiş artı değer yaratılan, kar edilen alan konuma getirilmiştir. Hizmeti üreten sağlık emekçileri açısından da kışkırtılan sağlık talebi ile birlikte eksik personel nedeniyle uzun çalışma süreleri, angarya çalışma dayatılmıştır. Döner sermaye, performans, teşvik, taban gibi ücret rejimine yapılan müdahaleler ile temel ücretlerimiz yıllar içinde düşmüş gelirlerimizi arttırmak için fazla mesai ve sürekli nöbet tutmak zorunda bırakıldığımız bir dönemi yaşıyoruz. Üstelik almış olduğumuz ücretlerin yarısından fazlası emekliliğe yansımadığı içinde mezarda emeklilik dayatmasıyla karşı karşıyayız. Sağlık emekçileri büyükşehirlerden, tatil bölgelerinden başka yerlere tayin çıkarmak için torpil arayışına girmek zorunda kalmıştır. Çünkü buralarda kiralarını dahi ödeyecek durumları ortadan kalkmıştır. Birkaç kişi aynı evi paylaşmak zorunda kalmaktadırlar. Güvencesizlikten, geleceksizlikten kaygılanan sağlık emekçileri yurt dışına gitmek için çaba içine girmişlerdir. Yine sağlık emekçilerinin kanayan yarası şiddet artarak devam etmektedir. “dönüşüm” öncesi hastanelerde sadece bir polis memuru adli işleri takip etmek için bulunurdu ve bu kadar şiddet yoktu. Bugün her hastanede yüzlerce güvenlik görevlisi var fakat sağlık emekçilerine yönelik şiddet artarak devam ediyor. Biz artan şiddetin sebebinin bu sağlık sistemi olduğunu biliyoruz. Yine yöneticilerin mesleklerimizi değersizleştiren yaklaşımları, halka karşı halkın bir parçası olan bizleri kötüleme yaklaşımları şiddetin artmasındaki en büyük nedenler arasında. Siyasilerin toplumda yarattığı kutuplaşma, gittikçe otoriterleşen yönetim biçimi nedeni ile kültür haline gelen şiddetinde etkisi var. Bu nedenle de biz şiddet üretmeyen bir sağlık sistemi inşa etmek zorundayız. Aynı zamanda demokratik bir ülke yaratma mücadelemizi de yükseltmek zorundayız. SES’in sağlıkta şiddete yaklaşımını diğerlerinden ayıran en büyük özellik güvenlik politikaları ekseninde yaklaşmak değil; iş yerlerinden, toplumun tüm hücrelerine ve bütün bir ülkeye demokratik, şiddetsiz yaşanılır bir sistem yaratma mücadelesidir. Şiddetsiz, liyakat ve bilimsel kriterlere uygun, güvenceli çalışma, insanca yaşamaya yetecek ücret, angarya ve mobingin olmadığı, hizmetin planlanmasından sunulmasına kadar emekçilerin ve halkın örgütlü yapıları ile karar alma mekanizmasına katıldığı sağlık sistemi inşa etmeyi başardığımızda sağlık emekçilerinin de halkın sağlık hakkı önündeki engeller de son bulacaktır. Temel mücadelemiz yeni bir sistem inşa etmektir. Bunu gerçekleştirinceye kadar TİS süreci boyunca ve sonrasında da taleplerimize ilişkin mücadeleye devam edeceğiz. Taleplerimiz ayrıca konfederasyonumuz KESK tarafından 24 Temmuz 2023 tarihinde Çalışma Bakanlığına iletilmiş olup 1 Ağustos’ta başlayacak TİS görüşmelerinde masaya götürülecektir . Temel taleplerimizin satır başları şöyledir ; • Performans, ek ödeme, taban, teşvik değil, tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyan temel ücret istiyoruz. Bunun üzerine yapılan işin niteliği ve riski, eğitim durumu, hizmet yılı gibi kriterler eklenerek giydirilmiş ücretler belirlensin. • Grevli toplu sözleşmeli, özgür pazarlık hakkı içeren sendika yasası çıkarılsın, • Sağlık hizmetleri ağır ve tehlikeli işler kapsamındadır. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) yıllık 90 gün üzerinden tam olarak tüm emekçilere ödensin ve geçmiş yılları da kapsasın • Nöbet, icap ve fazla çalışma ücretleri 2 kat arttırılsın • Sağlık alanında çalışan tüm emekçiler “sağlık hizmetleri sınıfı”na alınsın • Üniversite hastanelerinde de çalışanlara tayin hakkı verilsin, • Sağlık emekçilerine yönelik şiddetin son bulması için “şiddet üreten sağlık sistemi” değişsin, • Sağlık ve sosyal hizmetler alanında OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdam edilerek, sözleşmeli tüm çalışanlar 657 4/a kapsamına alınsın. • Kamu sağlık hizmeti verilen ASM’lerde her türlü giderler devlet tarafından karşılansın, • Covid-19 gibi meslekle ilgili hastalıklar, illiyet bağı aranmadan sağlık kurumlarında çalışan tüm personel için meslek hastalığı sayılsın, • Haklarında kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın • Muayene, tedavide ve ilaçta hiçbir ad altında; katkı, katılım payı, ilave ücret alınmasın. Sağlık hizmetleri ücretsiz olsun. Bunların dışında; çeşitli başlıklara ilişkin yaklaşımlarımız ve taleplerimiz ektedir. Bunları da siz değerli basın emekçilerine bu kavurucu sıcaklarda açıklamayı uzatmamak adına ek olarak veriyoruz. HAKLAR YASALARDAN ÖNCE GELİR! HAKLARIMIZ İÇİN FİİLİ VE MEŞRU MÜCADELE! diyerek 21 Temmuz 2023 tarihinde genel merkezimizde basın toplantısı ile duyurmuş olduğumuz TİS mücadele programımıza tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerini destek vermeye çağırıyoruz.