AK Parti Samsun 70. İl Danışma Meclisi Toplantısı; Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun milletvekilleri Ahmet Demircan, Fuat Köktaş, Hasan Basri Kurt ve Orhan Kırcalı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, ilçe belediye başkanları, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, AK Parti İl Kadın Kolları Başkanı Rabia Bay Keser, AK Parti İl Gençlik Kolları Başkanı Caner Göktepe, AK Parti ilçe başkanları ve teşkilat mensuplarının katılımıyla Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi'nde gerçekleştirildi. 70. İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda açılış konuşmasını AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel yaptı. Göksel, teşkilat çalışmaları hakkında partilileri bilgilendirdi ve daha çok çalışma vurgusu yaptı. AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş ise meclis çalışmaları hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Şemdinli Durak Karakolu'na bölücü terör örgütü mensuplarınca düzenlenen saldırıda şehit olan asker ve sivillere Allah'tan rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, "İnşallah en kısa zamanda milletimize bu üzüntüleri yaşatanları yok etmeyi Allah bize nasip etsin" dedi.
"'Buyurun siz yönetin' mi diyeceklerdi"
15 Temmuz ve FETÖ ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Kılıç, "15 Temmuz gecesi FETÖ'nün başı çektiği darbe girişiminde bulunanlar başarılı olsaydı ne olacaktı? Meclisi açıp orada kanunlar mı çıkaracaklardı. Hayır. Sıkıyönetim ilan edeceklerdi. Daha sonra ne olacaktı? Demokrasiyi mi koruyacaklardı? Cumhurbaşkanına, Başbakana 'buyurun siz yönetin' mi diyeceklerdi. Hangi partiden olursa olsun milletvekillerimize 'buyurun kanunları çıkartın' mi diyeceklerdi? Kim için ne planlar yaptıkları aşağı yukarı ortaya çıktı. Kesinlikle meclise sokmayacaklarını garanti edebilirim. Ben o kadarını söyleyeyim" diye konuştu.
"Samsun'a ikinci devlet üniversitesi"
Kurumların sembol yerlerin olduğunu söyleyen Bakan Kılıç, "Bu FETÖ/PDY'nin en önemli simgelerinden biri Ankara'da, çok da güzel bir yerde olan Melek İpek Kız Öğrenci Yurdu ve gençlik merkeziydi. Bunlar için çok önemliydi. Melek İpek Kız Öğrenci Yurdu yazıyordu şimdi orada Kredi Yurtlar Kurumu levhası var. Binanın içine girdiğimizde korkunç bir şatafat düşkünü olduklarını gördük. Hani diyorlardı ya 'sizden bir şeyler topladık, fakir fukaraya verdik.' Fakat benim gördüğüm tesiste öyle bir şatafat vardı ki onun nereye harcandığını ben aşağı yukarı görebiliyorum. Bunların her yeri böyle. Samsun'da FETÖ'nün yapılanması olduğu bir üniversite vardı. O artık devletin elinde olan bir yapı. Samsun'da ikinci devlet üniversitesinin kurulması için de mutabakat sağlanmış durumda. İnşallah en kısa zamanda Samsun'daki bu üniversiteyi ikinci devlet üniversitesi olarak gençlerimizin hizmetine sunacağız" şeklinde konuştu.
"Yargı, 15 Temmuz'da önemli sınavlarından birini vermiştir"
15 Temmuz'dan sonra bir kurumun dik duruşunun fazla dillendirilmediğini vurgulayan Bakan Kılıç, "Yargı camiası 15 Temmuz akşamı en önemli sınavlarından birini vermiştir. Çok kısa süre içinde tutuklama kararları, el koyma kararları, görevden alma kararlarını sabaha kadar hızlı bir şekilde karara bağlayıp görevlendirmeleri yapmıştır. Yargı camiasının ortaya koymuş olduğu ve duruşu unutmayacağız" dedi.
"Siz de doğru haber yapın"
Basın mensuplarının sorumlulukları olduğunu belirten Kılıç, "15 Temmuz'da basınımız genel anlamda iyi bir sınav verdi. Ama bir şeyi de hatırlatmak istiyorum. Yazdığınız her şey sizin sorumluluğunuz altındadır. Altına imzanızı atıyorsunuz. Neyi yazdığınıza dikkat edip iyi araştırın. Eksik, kulaktan dolma bilgilerle haber yapmayalım. O zaman sıkıntı oluyor. Birçok konularla ilgili tekzip yapıyoruz, mahkemelere gitmek zorunda kalıyoruz. Dün yine ulusal bir basın grubu kurumumuzla ilgili haber yapmış. 'Öyle olmuş böyle olmuş' diye yazmış. Biz de verdik cevabını. Konu o gazetede görsel medyada yer aldığı gibi değil. Şimdi ben hakkımı aramak için kurum olarak mahkemeye başvurduğum zaman ne oluyor. Basınla mahkemelik oluyorum. Ne yapayım. Siz de doğru haber yapın. Yazabilirsin yaz bir şey demiyorum. Ama bari yazdığın doğru olsun. Tabii ki eleştiri yapacaksınız. Ama eleştiri başka bir şey hakaret başka bir şey" diye konuştu.