Samsunspor bir garip süreç yaşıyor. Maddi sıkıntılar yine liste başı. Yıllardır bilinen şeyler, her sabah fırından çıkan sıcak simit misali önümüze koyuluyor. Şuna şu kadar, buna bu kadar, ona o kadar borç var. Eski borçlar nakaratı, her gün tekrarlanıyor. Sanki ilk kez yaşanıyormuş gibi bir algı operasyonu. Transfer yasağı daha önceden bilinmiyormuş da sanki yeni verilmiş bir ceza havası estiriliyor. Muhtemelen devre arasında da transfer tahtası kapalı olacak. Bunlar Samsunspor'un kanayan yarası elbette. İtirazımız yok. Ancak sürekli tekrarlanarak kriz ve karamsarlık havası oluşturuluyor. Camia; sürekli kriz havası oluşturulmasını değil çözüm üretilmesini bekliyor yönetimden. Yönetim ise sessizmiş gibi görünüyor. En güncel ve acil çözüme kavuşması gereken konu, mevcut kadrodaki oyuncuların alacakları. Bazıları federasyona başvurdu bile. Yönetimin işi, onlara ödeme yapıp takımda kalmalarını sağlamak. Bunu zaten sorumlulukları gereği yapmalılar da. İkincisi hoca sorunu. Bu konu da diğeri gibi bir an önce çözüme kavuşmalı.
Şimdi biraz geçmişe gidelim. Emin Kar'ın kulaklarını çınlatmak gerek. Hatırlarsanız destek açıklamaları yaptığı zaman 'ağlıyor' yakıştırmaları yapılıyordu ya hani. Şimdi durum daha fena. Destek naraları, fakir edebiyatı yapılıyor, ancak yapılmıyormuş gibi kamuoyuna gösterilmeye çalışılıyor. Artık taraftarın bu edebiyatlara karnı tok. Şöyle bir bakalım. 27 Aralık 2014 tarihinde göreve gelen Erkurt Tutu başkanlığındaki Samsunspor Yönetim Kurulu'na ne kadar maddi destek verilmiş. Haberaks TV'de Erdem Erol ile 25. Saat programına Başkan Vekili Rüştü Araboğlu ile birlikte konuk olan Başkan Erkurt Tutu, "1,5 yılda 25 milyon lira ödedik" dedi. Bunu, ben veya herhangi biri söylemiyor başkanlık makamında oturan Tutu dile getiriyor. Kayıtlar ortada. Demek ki maddi destek ve kaynak sağlanıyor.
Yine veriliyor, verilecektir de. Sokakta kiminle karşılaşsam yönetimin geçen sezonki hatalarından bahsediyor. Bu da Erkurt Tutu ve ekibine güvenin azaldığını gösteriyor. Yönetim başarılı çalışmaları olmadı mı hiç. Tabiki oldu. Haklarını yememek lazım. Şimdi muhtemelen (henüz resmi davet gelmedi) çarşamba veya perşembe günü basın toplantısı düzenleyecek yönetim. Yine açıklamalar yine söylemler olacak. Ama bu kez geçen sezon başında yapılan toplantıdan farklı ifadeler olmalı. Yazımın ilk bölümünde bahsettiğim konular üzerinden yola çıkılacaksa, vay halimize. Çünkü Erkurt Tutu'nun, 27 Aralık'taki kongrede "bu sorunları, borçları bilerek geliyoruz" şeklindeki açıklamaları, herkesin bugün gibi hafızasında. Tutu, 'Bu sefer bazı hatalar yaptık. Yeni sezonda hatalardan ders almış bir yönetim olarak yola devam edeceğiz' derse anlarım, saygı duyarım. Toplantıda olağanüstü kongre kararı açıklanırsa, bunu samimi bulmam. Çünkü Samsunspor'un akıl oyunlarıyla kaybedecek zamanı yok.
Bir diğer konu ise personel ücretleri. Samsunspor'da yönetici olmanın bir bedeli ve sorumluluğu var elbette. Hani bir yönetici, 'parayla konuşmayı sevmem ama 1 milyon vergi ödüyorum' demişti ya. Hava atmıştı aklı sıra. Belki haberi yoktur. O yöneticiye bir hatırlatma yapmak istiyorum. Samsunspor'da personelin, ifade edilene göre 2015 yılından 3 ay, 2016 yılından ise 5 ay ücret alacağı var. Bilmiyorum ama muhtemelen çoğu asgari ücretle çalışıyor. Kendileri ve aileleri robot olmadıklarına göre; ihtiyaçlarını karşılayarak yaşamlarını sürdürmek zorunda. O yönetici, bu tür açıklamalar yapmak yerine, yönetici olmanın sorumluluğuyla hareket edip personel ücretlerini verseydi keşke. Yönetici olmanın sorumluluğunu yerine getirirdi.