Sağlık Bakanımız Sayın Dr. Ahmet Demircan devlet adamlığı tecrübesiyle sorunları birlikte çözeceğiz diyerek yola çıktı. Belki katkım olur diye bu alanda da halkın sesini kendilerine iletmeyi görev sayıyorum:
Tıp hataları hem ekonomimize zarar veriyor hem de acılara, bunalımlara, çatışmalara hatta ölümlere yol açıyor. Kimseye cevap hakkı doğmasın diye yaşadığım olumsuzluklarla ilgili isim kullanmayacağım ama inceleme başlatmak söz konusu olursa memnuniyetle elimdeki belgeleri arz etmekten asla çekinmem. Öncelikle eşimin amansız hastalığıyla mücadelemde şahsıma yardımlarını cansiperane gösteren bir ekibe dikkat çekmek ve böylesi hekimlerin bilgi birikiminden Hükümetimizin yararlanması gereğine vurgu yapmak istiyorum. Niye?
Bir özel hastanede oğlumun % 60'lık uyumuyla eşim için ilik nakline karar vermiştik. Uçak seyahati için rapor gerekti, başvurduğum hematalog hayır dedi, bu nakli yaptırman hata olur, ölüm riski çok yüksek! Nakil yapmak isteyen özel hastane kasasına eşini kurtarsalar da 195 bin TL. giriyor kaybetseler de. İyi düşün! Ne yapmalıyım Hocam? Üniversite mensubusun, nasıl olur da eşinin hastalığı alanındaki en büyük ismi tanımazsın?
Sonraki girişimlerimizle tanıdık Sayın Prof.Dr. Meral Beksaç Hanımefendiyi, şükür sayesinde 14 yıl kötü hücreleri baskıladık. Sonra bağırsak tümörü ortaya çıktı. Hoca, bu alandaki bilim insanı arkadaşlarıyla istişare sonucu Sayın Prof. Dr. Ayhan Kuzu ile Uzman Sayın Mehmet Ali Koç Bey'e yönlendirdi bizi. Tıp bilgilerinin gücüyle bize çok da çile çektirmeden onu da hallettiler. Bu üç bilim insanına kamuoyu önünde bir kere daha sonsuz teşekkürler ediyorum.
Bir olay daha! Çok yakın dostum bir göz hekimi yeğenime gözlük veriyor ama çocuk göremiyor hiç. Arada dostluk da olduğu için hekimle muhatap da olmuyorlar. İstanbul'daki halası yanına çağırıp kendi hekimine götürüyor. Çocuk Keratokonus hastasıymış meğer. Orada bir sürü masrafla hallediyorlar ama 6 ayda bir gözlük değişecek diyorlar. Lakin her defasında İstanbul'a gitmek maliyetli. Marka değeri olan Samsundaki bir Göz Hastanesine gidip reçete alıyorlar. Gözlükçü bu gözlük hatalı, bu kadar fark olamaz, maliyet 700 TL. devlet ödemiyor, yazık diyor. Hekime gidince verilen cevap ilginç: Gözlükçünü değiştir(!) İstanbul'u arıyorlar hemen. Oradaki hekim, gözlükçüyü haklı buluyor. Olay bana yansıyınca ünlü hastanenin genel merkezini aradım, durumu anlattım. Dediler, kornea uzmanı görmeliydi. İyi de gören hekim, hasta hikayesinden hareketle niye kendiliğinden yönlendirmedi o uzmana dedim. Araştıralım size dönelim dediler, bekliyorum.
Bu arada internetten araştırdım hastalığı, alanın en büyük uzmanlarının açıklamalarını okudum. Lens diyor ünlü bir hekim(!) Oysa İstanbul'da da gözlük verildi bu çocuğa. Gel de çık işin içinden! Mahkemelerin üstünde yargıtay var da tıp hatalarını engeleyici bilim insanlarından oluşan bir üst kuruluş niye yok? Halkın sesini tekraren arz ediyorum:
Devlet-hükümet, milleti adına yüreği çarpan bilim insanlarının ışığıyla aydınlanmalı, onlara ters düşmemeli asla. Sistem yapılanması konusunda katkı vermek isteyen bu gibi bilim insanlarını dinleyerek tıp hatalarını önlemeli. Her zaman söylerim eğitim-sağlık-güvenlik siyaset üstü tutulmalı. Faturalardan TRT payı yerine eğitim-sağlık-güvenlik payı kesip halka hizmet sistemleri kursak, özel-kamu ayrımını kaldırsak ya! Bütün iyi niyetli bilim insanlarımız böyle bir millî dayanışmaya hizmet için hazır. Lütfen onları vakit kaybetmeden dinleyelim!