OMÜ Ziraat Fakültesi’ne göre ekmek maliyeti 82,3 kuruş.
Bu maliyet karşısında satış fiyatı bir lira.
İlk bakışta olağan.
Olağan olmayan Samsun’un merkez ilçeleri dışında 75 kuruşa satılması.
Satılıyorsa ki, satılıyor.
Zararına mı?
Kimse zararına satış yapmaz.
O halde kazanıyorlar.
Onlar kazanıyorsa, bizimkiler kazıklıyor.
Kazıklayanlara sahip çıkan da SESOB Başkanı Hacı Eyüb Güler.
Araştırma yapmadan tehdit de ediyor.
‘Ucuz satanı yakarım’ diye.
Bu ülkede ucuz satıyor diye kimse yakılmaz.
Yakmak isteyenler kendilerini yakar.
Hacı Eyüb Güler dostumdur.
İyi niyetlidir.
Tabiri caizse bodoslama dalar.
Haliyle zaman zaman hatalara düşer.
Bu hatalarından biri bence bu.
OMÜ Ziraat Fakültesi maliyetlerine kendini kaptırarak böyle konuşuyor.
Bafra’da ekmek 75 kuruş ise ve kazanıyorlarsa Samsun’da nasıl bir lira oluyor?
Kiralar gerekçe gösterilmesin.
Zira günümüzde her ilçede kira fiyatları çok uçuk.
Diğer girdiler her yerde aynı.
Ekmek önemli.
Bu önemli yiyeceğimiz fahiş fiyatla satılırsa fakir-fukaranın hali ne olur?
Üreticiden kilosu 50 kuruşa alınan buğday sofralarımıza 4 liraya geliyor.
Günahtır.
Her şeye zammı bir yerde olağan karşılayabiliriz ama ekmeğe asla.
O halde ucuz ekmek satmak isteyen fırıncıları bırakın yakmayı alnından öpmeliyiz.
Eyüb Güler, ucuz satanlara karşı yaptırım gücü uygulayacaklarını söyledi.
Öncelikle hiçbir güçlerinin olmayacağını belirtmek isterim.
Böyle bir girişim, başkanı bulunduğu kurumu ve üyelerini vebal altına sokar.
Önemsenmez hale getirir.
Hele hele günümüz Türkiyesinde varlıklarının yarar sağlamadığı gerçeği karşısında hiçbir kıymet-i harbiyesi kalmaz.
Kimse ekmeğimizle oynamaya kalkışmasın.
Ekmek çarpar.
Affetmez.
Bu böyle biline.