Her şey yine eskisi gibi olabilir mi?
Gidenler geri gelir, kaybolan değerler döner mi geriye?
Yitirdiğimiz düşlerimiz, hayallerimiz, ümitlerimiz, ilkelerimiz ve beklentilerimiz.
Bilmem bana hiç de öyle gelmiyor. Sanki artık sıfır noktasındayız.
Umutsuzluk 12 den vurdu. Son hedefe vardık sanki.
Bu yazıyı yazma nedenim. Dün yaşadığım olay.
Adam, yaşlı kan verecek aç ve engelli aracında bekliyor.
Hiç kimsenin umurunda değil. Genç kadınlar ve genç adamlar sıra vermek istemiyor.
Anlatıyorum... "- Ama " diyor " Biz de bekliyoruz " diyor.
Ne mi yaptım? Hiç... Sadece iki kelime ediyorum.
"Sizleri tebrik ediyorum muhteşemsiniz " diyebiliyorum sadece.
Bu ve bunun gibi daha neler yaşıyorum.
Yolda, sokakta, markette, hastanede, postanede, trafikte.
Her yerde onlardan o kadar çok var ki!
Geçen hafta öldürülen yok edilen küçücük çocuklar. Faili meçhuller.
Daha dün gibi gözümün önünde. Sapanca da dört ayağı ve kuyruğu kesilen kara gözlü yavru köpek.
Düşündükçe uyku girmiyor gözlerime.
Arkasından devamı gelen vahşet olayları. Bodrum da yine aynı yöntemle katledilen kediler. İşkence ve cinayetler. Hayvana, insana çocuğa kalkmış kanlı eller.
Zoofiller, pedofiller... nekrofiller, katiller, kötüler, hastalıklı ruhlar.
İnsana kalkmış kara eller. Kanlı eller. "Elm sokağında cinayet " Hafif kalıyor artık…
İnsan ölmeye dahi korkuyor bu durumda ne olur ne olmaz diye.
Oysa umuttur insanı hayata bağlayan.
Özlüyorum, umutlandığım sevindiğim zamanlarda döktüğüm sevinç gözyaşlarımı özlüyorum.
Şimdilerde ise gözümüze ve kalbimize dolan sadece korku ve endişe.
Dün yine hastane gördüğüm genç çocuk. Uyuşturucu alıp acilde kıvranan genç kırmızı şortlu çocuk. Kimsesi yoktu yanında. Gözleri kaykılmış sadece bir noktaya sabitçe bakıyordu ve nefes bile alamıyordu sanki.
Anası, babası var mı idi? Varsa, anasının düşlerine ne oldu?
Günün en popüler nesnesi ise silah. Çocuk büyük fark etmeksizin.
Canavarlaşan bir toplum ve canavarlaşan bir kültür animasyonu içinde adeta boğulmaktayız.
Öz güvensiz, haşin, hain, acımasız çocuklar.
Kendini beğenmiş, ukala, saygısız boş kafalı bir gençlik ve nesil yetişmekte.
Facebook denilen mecra zaten acımasızca her şeyi teşhir ediyor.
Hayvana ve insana, kadına, çocuğa yapılan şiddet gösterileri bazılarına cesaret verip örnek oluyor adeta.
Bilmiyorum bilemiyorum. Ben insanlığa dair umutlarımı yitirdim.
Hala elinde umutları olan varsa göndersin paylaşalım.
"Hiç insan öldürmediği halde, bir katilden daha cani insanlar gördüm, umudumuzu öldürenleri gördüm" diyen Dostoyevski' ye katılmamak mümkün mü?
Bir de bugünleri görseydi rahmetli.
Umudumuzu dahi öldürenleri...
BARINAKLARI ZİYARET EDİN. ÖYLE İÇTEN ÖYLE KALPDENDİRLER Kİ;
ONLAR... YÜREK YANAR, DİL SUSAR, GÖZLERİNİZ DOLAR.