1980 öncesinde iktidarlara göre fişleme yapılırdı...

Sağ iktidarda...
Siyasetçiler müdürleri, memurları 'komünist' olmakla suçlar...
Üst makamlara fişler...
Onlar da görevden alırdı...
Sol iktidarlar döneminde de...
"Sağcı faşist" diye yaftalar...
Bu kez de diğerleri görevden alırdı!
***
80 darbesinin ardından gelen iktidarlar...
Siyasi göürüş ayrılığını bir kenara bırakıp...
"Onun adamı, bunun adamı" kayırmacılığına girişti...
İktidarda güçlü olmayanların adamları gitti...
Güç sahiplerinin kucağındakiler geldi...
***
Sonra...
İrtica girdi devreye...
Birileri eşlerinin başı kapalı diye fişlendi...
Cadı avı başladı...
Herkes, işini gördüremediğini...
"İrticacı" diye ispiyonladı...
Birileri görevden alındı...
Birileri, sonradan mağduriyeti rant haline dönüştürebilmek için...
'İrtica' iddialarının önüne kendini attı...
***
2002'den sonra...
'İrtica' ile yaftalananlar...
İntikam operasyonlarına başladı...
Bir cemaatin kapısından girmemiş olanlar...
Teker teker kaldırıldı koltuklardan...
Bu kez de...
'Ergenekoncu' fişlemesi girdi devreye...
Siyasetin ya da güç odaklarının...
Yasa ve yönetmeliklere uymayan...
İçinde kamu çıkarı barındırmayan işleri yapmayanlar...
'Ergenekoncu' ilan edildi...
Defterleri dürüldü...
***
Sonra...
O defter dürücüler kendi içinde bölündü...
Fişleme yeniden başladı...
Bu kez de...
Rakibini, sevmediğini alt etmek isteyenler...
'Paralel' diye bir sıfat yapıştırdı birilerinin yakasına...
Hukuk alet edildi...
Medya araç olarak kullanıldı...
***
Yani...
Hukuk 'Tarafsız sorgulama' vicdanını kaybedip...
Uygulayıcılar, siyasetçilerin ağızlarına baktıkça...
Cadı avı bitmedi bu topraklarda...
İstihbarat konusunda sınıfta kalan ülke...
Gerçek delil elde etmede nal toplayınca...
Her zaman olduğu gibi...
Tüm izler birbirine karıştı...
İt izi, at izi birbirine girdi...
Kurunun yanında yaşlar da yandı elbette...
Ve ülke 'Adaleti, birliği, kardeşliği, liyakati" arar olmaktan kurtulamadı bir türlü!