Çağrı filminin unutulmaz repliğidir...
Habeş Kralı'nın sözleri...
Hani bir grup Müslüman Habeşistan'a sığınır...
Müşrikler onların iade edilmesi için krala hatır koyar...
Kral dönüp Müslümanlara...
"Ne diyor sizin Tanrınız?" diye sorar da...
Müslüman temsilcisi ayetleri peş peşe sıralar...
Kral, Müşriklere dönüp...
"Bunların bir tanrısından bu kadar güzel sözler çıkarken...
Sizin 300 tanrınızdan niye ses çıkmıyor?" der ya...
Onun gibi bir şey fındıkta yaşanan...
***
İtalyan Tarımcılar Derneği Coldiretti...
Adı üstünde bir dernek...
Liste yayınlıyor...
Avrupa dikkate alıyor, ya da alınması sağlanıyor...
Türkiye fındıkla ilgili krizle karşı karşıya kalıyor...
Peki bir İtalyan derneği bunu yaparken, başarırken...
Bizim fındıkla ilgilenen onlarca, yüzlerce kuruluşumuz...
O kuruluşların koltuklarını işgal eden başkan ve yöneticileri ne yapıyor?
Koskocaman hiçbir şey!
İtalyan derneğinden açıklama geldikten sonra...
Açıklamalar, söylemler...
Onlar da içerideki kamuoyuna karşı...
Yani alışkın olduğumuz gibi...
Gaz alma politikası!
***
Nerede ihracatçılar...
Onların tanıtım ve lobi çalışması...
Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı nerede?
Bu açıklamalar yapılmadan...
Ya da bu açıklamaların dikkate alınmamasını sağlayacak faaliyetler nerede?
Yok tabi...
Lobiciliği kendi çıkarlarımız...
Koltuklarımızı korumak için yaptığımızdan olsa gerek...
Belirli dönemlerde, benzer entrikalar çevrilip duruyor...
Biz hep savunmadayız...
Üstelik en iyi savunmanın hücum olduğunu bile bile...
***
Yani...
İtalya'da dernekler ekonomik kazanca hizmet veriyor...
Rakiplerin ticaretine balta vuruyor...
Bizim dernekler, odalar, kuruluşlar...
Sadece yönetimleri idarenin başında kalsın diye çabalıyor...
Para harcıyor, iş yapıyor!
Zihniyet sorunudur bu...
Dar ufukluluktur...
Sadece fındıkta değil...
Her yerde, her üründe, her kurumda, her durumda görürsünüz...
Bu kabızlık hastalığını...
Üstelik de bulaşıcıdır!