Sosyal bir varlık olan insanın kaçınılmaz sorumlulukları var.
Sorumlulukların sahiplenilmesi, toplumsal bağlardaki dokuları kuvvetlendirirken, istenmeyen durumların yaşanabilmesini de önlüyor.
Hayatı güzellikleriyle yaşamanın gereğini yapmaktır sorumluluklarımız.
Kimse bir başkasına ihtiyaç duymadan, ömür sürecini tamamlayamaz.
Amacım; günümüzün sorunu ''yalnızlık'' hastalığının olumsuzluklarını anlatmak değil. Gerçek kişilerin, tüzel kişiliklerdeki konumlarına gelmek istiyorum. İnsan 'Bende bir şeyler yapmak istiyorum' dediği ve tek başına yetersiz kaldığında buluşur sivil toplum örgütleriyle.
Yirmi yıllık deneyim ve gözlemlerim sonucunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim; bu örgütlerin bir görevi de toplumsal ilişkilerde ayrışan hücreleri birleştirmektir.
Tüzel kişiliklerdeki çalışmalarda tek ilke vardır; ''Gönüllülük''
Gönüllülerden kurulu birlikteliklerde öne çıkarılması gereken projelerdir.
Özveriyle bu örgütlerde çalışanların kazanımları yok mudur?
Toplum adına elindekileri fedakarca harcamak ve gönüllerde yer almak, gerçek kişilerin amacı olduğu gibi manevi kazancıdır.
Üyesi olsun olmasın toplumda tüm bireyler, derneklerin dolaylı denetim mekanizmasını da elinde bulundurur. Yorulanın bayrağı başkasına devrettiği örgütlerde, gerçek kişiler derneğin nihai temsilcisi asla değildir. İşte burada kurumsallaşma öne çıkar ki, bu anlamdaki çalışmalar örgütlere kazandırılacak en büyük katkıdır.
Toplumu kucaklamak ve bilinçlendirmek, derneğin asli görevi olurken; dernek herkese kapılarını açık tutmak ve katılımları teşvik etmek zorundadır. Bu nedenle toplumsal örgütlerde bulunmak, hassas ve dikkatli yürümeyi gerektirir.
Derneklerde kişisel kimlik değil kurumsal kimlik öndedir, gerçek kişiler bu kimliklerini göz ardı edemezler. Çizgi dışına çıkıldığında ise toplum anında uyarıyı yapar ve yaptırımı uygular.
''Samsun Lösemili ve Kan Hastalıklı Çocuklar Derneği''olarak bizlerin hitap ettiği kesim; hastalıkla mücadele edenler, hastalığı yenenler ve lösemiden mağduriyet yaşayan aileler.
Ve bu çatı altında sürdürülen Aileleri Evde Ziyaret ve Kardeşlik Projesi.
Bu üç kesimi toplumla kucaklaştıran ve Samsunluların sahiplendiği projemiz, hız kesmeden sürüyor. Birbirlerini tanımayan insanlar, sıcak buluşmalarıyla yoluna devam ediyor.
Bir ''Türkiye Kucaklaşması'' yaşanıyor ziyaretlerde. Yüzlerce, binlerce kilometre uzaktan gelen vefa dolu sözler, bizi mutlu ediyor; daha çok aileye ulaşmak için motive ediyor.
Evet, sevgili dostlar sizlerin sayesinde ''Samsun'' gönüllerde taht kurmayı sürdürüyor.
Gönüllerde taht kuran gönüllülerle yürümeye devam.