Yarınlarda kiminle, hangi koşullarda, nerede karşılaşacağını bilen var mı?
Cevabı çok açık; hiçbirimiz bilemiyoruz ki yarınlarda neler yaşayacağımızı.
Salıpazarlı lösemili kız ile Durağanlı annenin on yıl önce yolları kesişti.
Küçük kız, hastanede ilk günlerin telaşını atlatmaya çalışırken, köyünden geldiği Samsun Tıp Fakültesi'nde biraz şaşkındı.
Sinop Durağanlı anne ise az da olsa hissediyordu geleceği.
Küçük kız yeni ortamda yeni dostlar edinirken, anne ise yol arkadaşı diğer annelerle benzer duygular içindeydi.
O günler lösemili kızımız tedavilerle yoğrulurken, tanıştığı anne de oğlunun yoğun tedavilerinden başını kaldıramıyordu.
Mazide kalan günlerdebu ikiliye böyle bir rol biçilmişti.
Küçük kız, yaşadığı zor süreçte Nurdan ablasını öz ablası kadar sevmiş, bunaldığında dertleşeceği kişi olarak görmüştü.
Zorlu süreçte lösemiye direnirken, Nurdan ablası da oğlu adına farklı değildi.
Günler haftaları, haftalar ayları kovalarken yıllar geçmiş; birisi yorulduğunda diğerinin, diğeri yorulduğunda, öbürünün elinden tutarak zorlu yolculukları beraberce bitirmişlerdi.
O günlerin küçük kızı Salıpazarı'na diğeri Durağan'a dönseler de aralarındaki dostluğu ve irtibatı hiç kesmediler ve görüşmelerini günümüze kadar taşıdılar.
Bugün onlar lösemiyle savaşın gerçek kahramanları.
Hayat devam ediyordu ve dünün lösemiyle mücadele eden küçük kızı Serap evlendi.
Şimdi artık iki çocuklu bir anne ve sorumluluk sahibi.
Yeni anne geçmişe bakınca bugünlere hangi zorlukları aştığının farkında, bundan sonra da çocukları için ayakta kalması gerektiğini biliyor.
Daha da öte bir annenin hangi duyguları yaşadığını, Nurdan ablasının oğlu için mücadele ettiği dönemi şimdi daha farklı değerlendiriyor.
Kısacası zor günlerde uzatılan eller yıllar geçse de unutulmuyor.
Baktım ki 'dünün lösemili kızı'yıllar önce beraber mücadele verdiği dostlarını unutmamış, ailesiyle birlikte Sinop, Durağan, Havza, Vezirköprü'ye ziyaret turuna çıkmış.
Kardelen çiçeği gibi çilelerin arasından çıkarak hayata tutunan, geleceğe ümitle bakıp şükreden anneler, bugün topluma önemli bir mesaj veriyorlar.
'Hayatta en güzel kazanım ebedi dostluklardır.'
On yıl önce düştükleri yerden ayağa kalkanlar.
Allah yolunuzu izinizi açık etsin.