Kimse elindeki gücü büyük veya küçük görmemeli.
Eldeki güç, maddiyatla da asla eş değer değil.
Neden söylüyorum bunu. Herkesin toplumsal sorumluluklarını yerine getirirken 'Ben ne yapabilirim ki? cümlesini sıkça duyuyoruz.
Elimizdeki büyük gücün farkında olmadığımızın itirafı bu yakınmalar.
Sokakta tanımadığınız çocuğa göstereceğiniz tebessümün, güler yüzün çocukta oluşturduğu duyguyu anlayabiliyor muyuz? Her an rahatlıkla kullanabileceğimiz, üstelik hiçbir bedeli olmayan böyle bir gücün ne kadar farkındayız?
Ya da biz bu gücümüzü ne kadar kullanıyoruz?
Geçtiğimiz günlerde önümdeki aracın arka koltuğunda küçük bir kız. Sürekli elleriyle bizi selamlıyor, hareketleriyle bizlere öpücükler gülücükler gönderiyor. Neredeyse bizimle kucaklaşmak için aracın camını kıracak. Yolumu değiştirmeden uzun süre biz de karşılık vererek, bu güzel manzaradan kopamadık.
O küçük kız, farkında olmadığı gücü cömertçe kullanırken; bizleri kendisine esir etmişti. Dikkatli baktığımda, olası downsendromlu çocuğumuzun, ısrarla kendi içgüdüsünün büyük gücünü sergilemesiydi tablo.
Yaşananlar, sevgi paylaşımından başka bir şey değildi.
Hepimizin de benzer güçleri var; kim bilir belki de koşturmaca ile geçen günlerde önemini fark edip kullanmıyoruz.
Farkında olmadığımız gücümüzü asla göz ardı etmeyelim.
Samsun şu günlerde büyük bir sınav veriyor.
İlimiz, İşitme Engelli binlerce sporcuyu ağırlıyor. Salı akşamı yeni statta, 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları resmi açılışı görkemli bir törenle yapıldı.
Sosyalleşme ve dostlukların pekişmesine önemli katkı yapacak aktivitelerde doksan yedi ülkenin sporcularının buluştuğu etkinlikler devam ediyor. Temmuz ayı bitimiyle bu aktiviteler tamamlanmış olacak. En fazla akıllarda kalacak olan da binlerce sporcunun buradan edindikleri iyi izlenimler olacaktır.
Samsunlu en fazla da bugünlerde bu gücü ortaya çıkarmalı.
İnanıyorum ki Samsun bu sınavdan yüzünün akıyla çıkacak, 2017 İşitme Engelliler Olimpiyatları'nda kazanılan güzel duygular ülkelerarası dostlukların kapısına taşınacak.
Özellikle şu iki haftada 'Samsunluya düşen görev' farkında olmadığımız gücümüzü fark etmek.
Ve bu melekemizi bugünlerde cömertçe kullanmak olacak