Elbette devletimiz ve milletimiz gazilerine ve şehitlerinin yakınlarına sahip çıkıyor. Bunu kimse inkar etmiyor .Her zaman Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin diyoruz. Ancak devletimiz şehit yakınları arasında öyle ayrımlar yapıyor ki anlamakta zorlanıyoruz. Bu nasıl bir hak ayrımıdır ki, kimse bunu bir türlü eşitlememektedir. Şehidin medeni durumuna göre yani evli ya da bekar olmasına göre şehit babalarına ve annelerine bazı sosyal haklar tanınmakta ya da madalya tevci edilmektedir. Eğer şehit evli ise anne ve babası adeta yok hükmünde sayılmaktadır. Sanki o baba, o anne o şehidin öz anne ve babası değildir. Bunu bir şehit yakını olarak ben söylemiyorum bizzat şehidimizin rahmeti babası ve diğer tanıdığım evli şehitlerimizin babasından defalarca duydum. Doğrusunu söylemek gerekirse haksız değiller evladını vatana ,bayrağa, millete şehit vermiş bir babaya benim ya da bir başkasının haksızsınız deme hakkı olabilir mi?

Şehidimizin babası babamız kronik böbrek yetmezliği hastalığı nedeniyle diyaliz hastasıydı.20 yıldan fazla bu amansız hastalıkla çok zor şartlar altında yaşadı .Yaşamının 15 yıldan fazlasını haftada 3 gün diyalize girerek geçirdi.Şehidimiz evli olduğu için bekar şehitlerimizin babalarına tanınan hakların tamamından faydalandırılmadı. Maalesef devlet evli şehitlerin babalarına bazı hakları kısıtlı tuttu. Bazı haklar yönünden diğer evli şehitlerin babaları gibi şehit babası olan babamız da hep mahrum bırakıldı. Bu babama göre hem ayıp ,hem vefasızlık ,hem de büyük bir haksızlıktı. Ama kimse bunun farkında olmadı. Babamın onlara nasıl küstüğünü yıllarca neden ortalıkta hiç görünmediğini kimse fark bile etmedi. Babam 27 yıl bu ayrımı hep yaşadı.Her şeye rağmen asla devletine isyan etmedi. Kaderine boyun büktü ama o haksızlıklara asla razı olmadı. Şehit babası olan babamın kendi hastalığı nedeniyle ÖTV ve MTV ödemeksizin araç alma hakkı zaten varken ,bu hakkını hiç kullanmadı. Ancak her bekar şehidimizin babasına tanınan ÖTV ödemeden araç alma hakkı kendisine de şehit babası olduğu için verilmediğinden dolayı çok üzgün ve alıngandı ,son nefesini verene kadar bu durumu hiç içine sindiremedi. Dediği tek şey,'Bu hakkı bize niye vermiyorlar ,biz şehit babası değil miyiz ?'oldu. Babamın derdi sadece ÖTV ödemeden araç almak olsaydı diyaliz hastası olması nedeniyle çok önceden bu hakka sahipti çoktan alırdı. Onu üzen şehidin evli yada bekar olmasına göre yapılan ayrımcılıktı. Babam ayrımcılığı hiç içine sindiremedi. Şehidimizin baba evi tek katlı ,rutubetli ,güneş almayan bildiğiniz sıklıkla gördüğünüz sıradan küçük odaları olan bir evdi. O ev aslında Kronik böbrek yetmezliği ve KOAH hastalığı olan hiç kimsenin yaşamaması gereken bir evdi. Şehidimizin babası şehidimizin de büyüdüğü o evde son nefesi verdi. Devlet her evli şehidimizin babasına olduğu gibi o şehit babasına da ne TOKİ'den faizsiz ev alma hakkı, nede faizsiz ev kredisi, ne de madalya ,nede harçsız silah ruhsatı vermedi. Bir şehit babası olarak babamın şu anda ne TOKİ'den bir ev almaya ne de faizsiz konut kredisi kullanmaya, nede ÖTV ödemeden araç almaya ihtiyacı yok . Çünkü o şehit babası artık yaşamıyor.

Şehit Astsubay İlhan Hamlı'nın babası Ahmet Hamlı babalar gününde öldü. Ölümün saati ve zamanı yok. Biz babamızı 16 Haziran 2019'da babalar gününde kaybettik ve aynı gün şehit oğlu ile Samsun'da asri mezarlıkta buluşturduk. Bir devlet yetkilisi ,bir bakanlık sesimizi duyarda hayatta olan diğer evli şehitlerimizin babalarına aynı haksızlığı devam ettirmezler diye bunları kamuoyu ile paylaşıyorum.