En küçüğümüzden en büyüğümüze,
Cep telefonları hayatımızın bir parçası.
O teknolojiye teslim olacak hale gelmiş olsak da, faydalı yönleri o kadar çok ki…
Sesli, mesajlı, hatta görüntülü kullandığımız bu aletin yokluğuna tahammülümüz yoktur.
İşte bu makinelerden beklenmedik anda zarar görebilir, içindeki en değerli hazine rehberi toparlayana kadar da akla karayı seçeriz.
Geçenlerde WhatsApp'tan bir mesaj: 'Merhaba Kenan Ağabey, nasılsın?'
Nazik ve kibar bir soru; baktım mesajın sahibi yabancı numara.
Ağabey dediğine göre tanıdığımız biri olsa gerek.
Teşekkür edip oyalayarak kendisini çıkarmaya çalıştım ama nafile.
'Affınıza sığınıyorum ama kimle görüşüyorum?'
Ki, telefon rehberimde bir ara eşimin telefonunu dahi kaybetmiştim.
Karşıdan gelen yanıt: 'Aaaa! Ağabey bizleri unuttun galiba?'
İşte hayatta en rahatsız olduğum tablo budur.
Alınganlığa bak sen! Karşıda ses olsa, belki frekansını yakalayacağız ve tanıyacağız.
Elinsaf!
Yine de tahmin yaparken 'Neden serzeniş yapıyorsunuz ki?' cümlesini içimden geçiriyorum. Amacım tatlı bir şekilde bu alınganlığın önüne geçebilmek.
Beynimi tarıyorum ama çıkartmam mümkün değil.
İpucu vermeden 'Seni ziyaret etmiştim.' demez mi!
Allahım, sanki sabır testine tabi tutuluyorum.
'Kusura bakmayın adınız neydi?' soruma, 'Mustafa' karşılığı…
Sanki özellikle soyadını gizliyor.
Çıldırmamak elde değil.
Müneccim mi olmalıyım, hangi Mustafa olduğunu anlayabilmek için.
'Nerden tanışıyoruz?' soruma, 'Nasıl unutursun beni ağabey?' karşılığı…
İşi gücü bıraktım, bulmaca gibi çözmeye çalışıyorum.
'Ne zaman görüşmüştük?' soruma yine alınganlık içeren yanıt.
'Vallahi gerçekten bizi unutmuşsun, küstüm ağabey!'
Fesuphanallah!
Kendi kendimi yiyorum ve yasabır çekiyorum.
Telefon görüşmesi adabıdır; kayıtlı olsa dahi nezaketen arayan önce kendisini tanıtır.
Bilemiyorum ama sizlerin başına böyle bir şey gelince ne yapardınız acaba?
Benim ne yaptığımı merak ediyorsanız söyleyeyim.
Alınganlık gösterip 'Beni nasıl tanımazsın!' diye hesap soran kişiyle uğraşamadım.
Yapacağım tek şey, teknolojinin imkanını kullanmaktı.
Engelledim, alıngan arkadaşımızı.