ANNESİNİN MAVİ GÖZLÜ PAŞASI VE ARKADAŞLARI UNUTULMASIN DİYE TARİHE 28. YIL NOTU DÜŞÜYORUZ - (2)

30 Ağustos 1981'de İstihkam Teknisyen Astsubay Çavuş rütbesiyle İzmir Narlıdere'de bulunan Astsubay Sınıf okulundan mezun oldu. Bir çok arkadaşının anne ve babası diploma günü mezuniyet töreni için İzmir'e gelmişti. Çocuklarının mutlu gününde yanında olmak istemişlerdi. İnsanın mezuniyet gibi mutlu gününde anne ve babası ile birlikte olmasından daha anlamlı ne olabilirdi. Ama bu herkese nasip olan bir durum değil. Herkesin ekonomisi bir değil. Dar gelirli ailelerin sadece istemeleri yetmiyor. İlhan Astsubay'ın mezuniyetine anne ve babası katılamamıştı ama kendisinden iki yaş büyük ağabeyi aileyi temsilen İzmir'e gelmiş kardeşinin mezuniyet törenine katılmıştı. Bu bile çok önemliydi. İlhan Astsubay'a ağabeyi ile birlikte olmak iyi gelmişti. Mezuniyet töreni tamda İzmir fuarının açık olduğu bir döneme denk gelmişti.

Törenden iki gün önce İzmir'e gelen ağabeyi İzmir Narlıdere'deki okula kardeşini görmeye gitmişti. Birlikte vakit geçirmek için kardeşi ile bir gece evci çıkmışlardı. İzmir'de gidip kalacak yerleri yoktu. Kemeraltında İmbatta Askeri öğrencilerin resmi kıyafetlerini değiştirdiği ve zaman zaman kaldığı tanıdık bir otelleri vardı. Önce oraya gittiler kalacak yer aradılar ikinci bir kişi için yer yoktu. Ancak İlhan astsubay o otelde arkadaşlarının kaldığı koğuş gibi bir odada yer bulabilmişti. Sonra başka bir otele gittiler ağabeyi Ayhan'ın kalacağı bir otel aradılar. O oteller çok pahalı ve yıldızı bol olan oteller değildi. Çünkü yıldızı olan otellere verecek kadar paraları yoktu. Sonunda bir otel buldular oda çift kişilik bir oda idi. Odada yabancı uyruklu birisi kalıyordu çaresiz ağabeyi için o odayı daha doğrusu o yatağı tuttu. Ağabeyinin otelde bırakacak bir eşyası yoktu sadece geceleyecekti, sorun yapmadılar. Gece yarısına kadar ağabeyi ile birlikte İzmir Fuarını karış karış gezdiler. İzmir Fuarı Uluslararası kimliğe sahip o yıllarda gerçekten çok güzel bir fuardı. Atatürk'ün Doğumunun 100.Yılı olması ve 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle gece fuarda askeri öğrencilerin özel bir gösterisi vardı. O gösteriyi de izlediler. Belki de İzmir'de geçirdikleri en güzel geceydi. Doğrusu insanların küçük şeylerle mutlu olduğu siyah beyaz yıllardı. İki kardeş o gece iki ayrı otelde kaldılar. Çünkü aynı otelde kalacak paraları yoktu.

Ağabeyi için gece kolay sabah olmadı. Ağabeyi ilk defa tanımadığı bir insanla aynı odayı paylaşmıştı. Yatağa üzerindekileri çıkarmadan yatmış sabah olunca da aynı şekilde kalkmıştı. Bu durumdan hiç şikayetçi olmadılar. Sabah uyandıklarında tekrar buluşup gündüz gözüyle İzmir'i gezdiler. Kordonboyu, Karşıyaka, Kemeraltı,Güzelyalı İzmir'in bilindik her yerini gezdiler. Kordonboyu'nda bir teknede balık bile yediler.Narlıderedeki İstihkam Astsubay Sınıf Okulu Eğe denizine tepeden bakan güzel bir yerde idi.Mezuniyet günü, o kadar güzel askeri, astsubay çavuşu bir arada görmek gerçekten gurur vericiydi. Tertemiz tören kıyafetlerini giymiş ellerine beyaz tören eldiveni takmışlardı. Diplomaları özenle hazırlanmış mürekkepli, kalemlerle komutanları tarafından imzalanmıştı. Herşey şimdi daha güzeldi, kuralar çekilmiş herkesin gideceği birlik belli olmuştu. Kimi 15 günlük yol izni sonrasında birliğinden önce staj için başka birliklere gidecekti. İlhan Astsubay'ın tayini Sakarya Kışlasına Adapazarı'na çıkmıştı. Ama 9 ay süre ile Afyon'da Askeri Fabrikada Stajı vardı Sakarya Kışlasındaki görevine 9 ay sonra başlayabilecekti. Okuldan mezun olmuşlardı ya artık gerisi daha kolay olacaktı, en azında maddi anlamda sıkıntıları olmayacaktı. İlk maaşlarını diploma töreninden sonra yollukları ile birlikte İstihkam Astsubay Sınıf Okulu Komutanlığından nakten aldılar. Aldıkları maaş ve yolluk ilaç gibi gelmişti. Memleketlerine dönerken hediyelerde alarak daha rahat bir yolculuk yapabileceklerdi. Öylede yaptılar. Astsubay sınıf Okuna kayıt yaptırdıklarında birbirlerini tanımayan yurdun dört bir köşesinden değişik kültürlerden kopup ideal için bir araya gelmiş onlarca genç yaşıt neyle karşılaşacaklarını bilmeden girdikleri asker ocağında çok iyi arkadaş, hatta arkadaştan da öte kardeş olmuşlardı. 1980'li İstihkam Astsubayları, mezuniyet hem sevindirmiş hem de hüzünlendirmişti.

Siyah beyaz fotoğraflar çekilmiş, adresler alınıp verilmişti, mutlaka ara tembihi yapılarak vedalaşılmıştı. Mezuniyet sonrası yemekhanede mezuniyete özel çıkan yemek birlikte yenilmiş, okuldaki şahsi dolaplar boşaltılmış, askeriyenin okula girişte verdiği tek tip bavullara özel eşyalar ve elbiseler tıka basa yerleştirilmişti. Herkes bir an önce memleketine gitmenin peşindeydi. Memleketi yakın olanlar için ulaşım kolaydı ama uzakta olanlar için uzun bir yolculuk vardı. İzmir'de Sadece İstihkam Astsubay Okulu değil diğer Astsubay Sınıf Okulları da mezun vermiş herkes aynı anda Otogara dolmuştu. Bu yüzden bilet bulmak biraz zordu. Neyse ki İlhan Astsubay ve ağabeyi Trabzona giden bir otobüste Trabzon ücreti ödeyerek Samsun'a yer bulabilmişti. O yıllarda Uçakla yolculuk yapmak ekonomik anlamda herkesin harcı değildi. Otobüs yolculuğu ise çok konforlu sayılmazdı.Çünkü otobüslerde çok sigara içen yolcular oluyordu, sigara yasak değildi. Bazı firmalar adeta Belediye Otobüsü gibi her yerden yolcu alıyordu.

İlhan Astsubayın ve ağabeyinin bindiği otobüste o firmalardan birine aitti.Yorucu bir yolculuktan sonra Samsun'a gelebildiler. İlhan astsubay için tekrar Samsun'a gelmek çok güzeldi. Samsun'u, evini, annesini, babasını, ağabeyini seviyordu… Samsun'da olmayı, Samsun'da yaşamayı seviyordu. Denizi, havası,insanı,doğası herşeyi çok güzeldi.

O daha 18'ne bile girmemişti, emir ve komutasında olacak askerler bile ondan büyüktü. Yinede annesinin mavi gözlü paşasıydı. Kader mi, ne derseniz diyebilirsiniz onun yolunu böyle çizmişti. Babası hala Terzilik yapıyor iğne ile kazabildiği kadar kuyu kazıyordu. Babasının dükkanı kendi evlerinin bir odasından bozmaydı. Terziliğin yanında günlük gazete satışı da yapıyordu. Ailenim tek derdi kimseye el açmadan geçinebilmekti.
(Devamı yarın)