Düne kadar kimse tanımıyordu.
Öyle bir süreçte seninle yüz göz olduk ki?
Keşke bugün yaşananlar tanımamıza vesile olmasaydı.
Ama bazen istenmedik durumlar farklı kimlikleri öne çıkarıyor.
Cana merhem olan mahir ellerin gündemde olduğu bugünlerde.
Atatürk?ün güvenin dediği ne cevherler varmış da farkında değilmişiz.
Daha üç beş ay önce kimsenin tanımadığı o kimliğe artık herkes aşina.
O mecliste bir vekil değildi, bir partiye kaydı da yok bildiğim kadarıyla.
Liyakatine güvenilerek böylesine hassas bir göreve getirildi.
Sıradan bir bürokrat olacağı düşünülüyordu.
Kimler onunla ilgili önyargılar içinde değildi ki?
Ahmet veya Mehmet mutlaka birisi o koltuğa oturacaktı.
Nasip olacak ya; bugünler seni öyle bir noktaya taşıdı ki?
Artık ekranlarda konuşman heyecanla bekleniyor. Küçüklü büyüklü herkes, umuda açılan pencerede geleceğe yönelik nelerden söz edecek acaba diye.
Açıklamalarının yanı sıra ince mesajların aslında çok ama çok anlamlı.
Mimiklerinden, gözlerindeki ışıltıdan, ses tonundan umuda yolculuk aradık sende.
Vaka artış hızından maske kullanımına, istatistik biliminden öngörüye, plato çizgisinden azalma eğilimine kadar sayende doydu bilgi dağarcığımız.
'Bu savaşın en büyük kahramanları eve kapanıp sokakları boş bırakanlar' diyerek öylesine alçak gönüllü duruşun oldu ki?
Seksen üç milyona arkadaş, ağabey, kardeş, amca, dayı oldun.
Kibir ve gururu kendine yakıştıramazken, ulaşamadığı mikrofona seni adeta azarlamaktan kaçınmayan muhabir bozuntusuna 'Kusura bakma kızım, bir daha olmaz' diyerek onu evladın yerine koyarak bağrına bastın.
'Sağlık Ordumuzda virüs kapan var mı?' sorusuna karşılık verirken ağlamamak için çok ama çok zorlandın. Basın açıklamalarında seni zora düşürmek isteyenlere tepkilerin o kadar doğaldı ki.
Sağlık Ordusunun ücret iyileştirmesi genele neden yansıtılmadı? sorusuna 'Elini sıcak sudan soğuk suya sokmayanı eş tutmak size göre adalet mi?' diyerek nede güzel karşılık verdin.
Bilgileri şeffaf bir şekilde paylaşırken, eksikler var yaklaşımlarına kızmadan, alınmadan 'Bu soruya da ne gerek var?' demeden tüm olgunluğunla karşılık verdin.
Kan çanağına dönmüş gözlerini görenlerin, 'Günlük ne kadar uyuyorsunuz?' sorusuna
'Oda benim özelimde kalsın' karşılığı çok anlamlıydı.
'Kabinemiz ve Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bir milyonun üstündeki sağlık ordumuzla korona virüsüyle mücadeleye kendimizi adadık' diyerek kalpleri fethettin.
Seni tanıdıkça ?Koronayla Savaşı Kazanma İnancımız? arttı.
Kaprisi, egosu, beklentisi olmayan, herkesi kucaklayan Fahrettin Koca!
Kim ne derse desin gönüllerde soyadın gibi yer aldın be Koca Adam.