Gazetemiz Yazarı İlhan Demircioğlu, yerel seçimlerin birinci yıl dönümünde 'Belediyelerin imdadına korona yetişti' diye yazmıştı.
Muhteşem bir yazıydı...
Öyle ya...
Bir yılı dolduran belediyeler, korona pandemisi olmasa bir yılda yaptıklarını anlatmak zorunda kalacaklardı...
Korona devreye girince...
Şimdi pazar yerleri kalktıktan sonra yaptıkları yıkama işlerini...
Yapmaları gereken ama şimdiye kadar ciddiyetle üzerinde durmadıkları işleri...
'Koroya karşı seferberlik (!)' gibi başlıklarla...
Medyaya ve sosyal medyaya servis ediyorlar...
Samsunlunun da bunları yediğini zannediyorlar!
***
Samsun belediyelerine bir bakın...
Birçoğunun ürettiği şey 'laf' ya da göz boyama teknikleri...
Bilboardlarla, olmayan şeyi oldu gibi göstermek...
Delilsiz, belgesiz 'ilki gerçekleştirdik' masalları...
Buram buram riya kokan fotoğraflar ve görüntülerle sözde 'iletişim' çabaları...
Çocukların sokağa çıkışında reklam malzemesi arama...
Milletin kesesinden alınan hediyeye çocuğa uzatırken bile objektiflere yansıyan ego abidesi, iletişim fukaralığı görüntüleri...
***
Korona nedeniyle esnaf işyerini kapatmış...
Minibüsler eksik yolcu nedeniyle para kazanamaz hale gelmiş...
İnsanlar işinden olmuş, evinde ekmeği yok iken...
Millet 'yarın çocuklarımızı nasıl doyuracağız' kaygısını derinden yaşarken...
Devletin yanı sıra belediyelerden de 'bir umut' beklerken...
Onlar sadece görüntü veriyor...
Pastayla, oyuncakla...
Tabi yersen!
***
Kimi hala ağlıyor...
Kimi hala 'açıklayamıyor'...
Kimi, 'Ben muradıma eriştim, sırada eşim var' görüntüsü veriyor...
Kimi, "Yine 5 yıl, beni boş ver yardımcılarım yaşasın' demeye getiriyor...
Kimi, "Seçime var daha 4 yıl, bu koltuğu veren irade yine otur der, millet de bu emri yer" diye düşünüyor...
Parti ayrımı yok...
Çünkü hiç birinin birbirinden farkı yok...
'İnsan' odaklı hizmet...
'Ortak akılla hizmet'...
Beylik laf kalıyor...
Hepsinin yerini "çalışmasanda görüntü ver" yeni anlayışı alıyor!
***
İşte geçti 14 ay...
14 ayda 14 çivi çaktın mı?
14 ayda kentinde yaşayanların hayatını kolaylaştıracak ne yaptın?
Bir tarafta kaçak AVM ortaklığı...
Aynı AVM'yi pay alarak yasallaştırmaya çalışan bir başkası...
Bir hastanenin kaçak katlarına 'sünnet' rüşvetiyle ses çıkarmayan...
Bir mağazanın imara tecavüzüne adeta arka çıkan...
Bir başkası ovanın ortasına kurulan santralin genel müdürü gibi davranan...
Bir diğeri görüntüden gerçekliğe henüz ulaşamayan...
***
Yani...
Ben 14 ayı Samsun için kayıp aylar olarak görüyorum...
Boşa geçirilmiş 14 ay...
İcraatın olmadığı...
Görüntü ve sesle vatandaşın geçiştirilmeye çalışıldığı 14 ay!
Vatandaş şimdi korona ve onun oluşturduğu hasardan gözünü açamıyor...
Açtığında Allah bilir, bizim göremediğimiz daha neler görecek...