Ordusu dağıtılmış, işgal altındaki bir ülke acaba küllerinden yeniden doğar mı? Sarı saçlı, mavi gözlü o güzel asker mahiyetindekilerle birlikte inanmışsa ve çevresindekileri de buna inandırmışsa neden olmasın? Bandırma Vapuru 19 Mayıs sabahı Samsun limanına öyle bir demir atar ki, demir yürekli yolcularıyla tarihe altın harflerle adını sonsuza kadar yazdırır. Türk vatanı da, yedi düvel emperyalist düşmanların işgali altından o ilk kıvılcımın bir anda alev olup bütün ülkeye yayılmasıyla kurtulur. Öyle de oldu. Bunu unutmuyoruz, unutturmuyoruz.

Adı ister vapur, ister gemi olsun, Bandırma vapuru demeyi daha uygun buldum. Bandırma vapuru 19 Mayıs 1919 sabahı Samsun'a asla turistik bir seyahat için gelmedi. İçindeki bütün yolcuları ne turist, nede tüccardı. Yokluk ve yoksulluk içinde işgal altındaki güzel ülkemiz adeta bir yangın yeriydi. O yangını söndürmek, o büyük işgali tümden ortadan kaldırmak, o leş kargalarını denize dökmek, yokluğa, yoksulluğa her türlü imkansızlığa ve bütün ihanetlere rağmen vatanı için her türlü mücadeleye hazır inanmış o çok güzel insanlarla bu zorlu mücadeleyi başarmak elbette mümkündü. Yeter ki bunları başarmak için Türk milletinin önünde gerçek bir önder olsun.

O büyük önder, büyük kahraman o ilk kıvılcımı tutuştursun gerisi gelirdi. Bu öylede oldu.O büyük önder Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919 pazartesi sabahı bütün Anadolu'ya Samsun limanından herkesi kucaklayan insanları yakmayan sıcak enerji veren güzel bir güneş gibi doğdu. İşte o an işgalci o leş kargalarının yüreğine çok büyük bir korku düştü. İşte o an umudunu yitirmiş çaresiz Anadolu halkı yeniden umuduna kavuştu, gücünü, inancını bin kat artırdı. 19 Mayıs 1919 sabahında güzel günlerin gerçek müjdesi Samsun'dan bütün Anadolu'ya bütün kasabalara, bütün köylere kadar bir şimşek gibi ulaştı. Samsun limanında (Reji İskelesi) her 19 Mayıs'da Atatürk'ü karşılamak; yokluğa yoksulluğa,içimizdeki ihanetlere, imkansızlığa rağmen her türlü işgale karşı çıkmak, vatana, bayrağa, millete sahip çıkmaktır. Bunu biliyor bunun için bedenen ve ruhen bir bütün olarak bedenen eğer buna imkanımız yoksa 19 Mayıs ruhunu her daim fiziken canlı tutmak için nerede olursak olalım yüreğimiz her 19 Mayıs'ta Samsun limanındaki reji iskelesinde büyük önder, büyük asker, büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atataürk'ün tamda yanındadır. Vatanımızın kurtuluşu istiklalimiz ve istikbalimiz için bundan daha güzel bir şey düşünemiyorum. Bu vatan böyle kurtuldu bunu unutmayalım.19 Mayıs ruhunu canlı tutan, 19 Mayıs ruhuna aynı şekilde sahip çıkan hiç kimse hiçbir zaman ne milletine, ne ülkesine, ne de ay yıldızlı bayrağına asla ihanet etmez ve hainlerle işbirliği yapmaz. Bu yüzden Samsun'da her 19 Mayıs'ta Mustafa Kemal Atatürk'ü karşılamak herkes için gerçek manada büyük bir şereftir.

Onlarca kez Atatürk'ün Samsun limanından 19 Mayıs sabahı Samsun'a temsili çıkışına tanıklık ettim.19 Mayıs etkinliklerinin en güzel ve en anlamı töreniydi. Son yıllarda bu temsili tören Samsun'da tütün iskelesinden bayrak çıkışı olarak yapılmaya başlandı. Bu değişikliği hiç anlamadım ama ben o bayrakla birlikte Atatürk'ün Samsun'a çıkışını her 19 Mayıs'ta gözlerimin önünde 19 Mayıs ruhu ile birlikte canlandırıyorum. Buna kimse engel değil.19 Mayıs 2020 tarihinde Samsun tütün iskelesinde yapılacak olan bayrak çıkışı törenine Koronavirüs salgını kapsamında uygulanan sokağa çıkma tedbirleri nedeniyle katılmamız imkansız hale gelmiş olsa da 19 Mayıs ruhunu canlı tutan o büyük asker büyük devlet adamı Atatürk'ü ve mahiyetindekileri kucaklayan yüreğimizle orada olmaya devam edeceğiz. Bu duygularla Atatürk'ün Samsun'a çıkışının 101 yıldönümü olan 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımızı kutluyorum. Sarı saçlı mavi gözlü paşamız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, kahraman silah arkadaşlarına, kadın erkek Kuva-yi Milliye kahramanlarına, tüm şehit ve gazilerimize selam olsun. Ey hainler, ey işgalciler, ey işbirlikçiler 19 Mayıs sabahı Atatürk Samsun'a çıktı. İşte o asil ruh yüzyıllar geçse de Türk milletinde yaşıyor bunu asla unutmayın. Ne bu ülkeyi, ne de bu milleti asla bölemezsiniz. Nokta.