Bugünlerde çok da tartışılan bir konu.
Öylesine bir döneme denk geldi ki...
Darbe dedi/demedi, ima etti/etmedi tartışması.
Ülkemiz siyasi tarihine bakınca gerçekten utanç vesikalarımız var.
Öylesine az buz değil bu belgeler.
1960, 1971, 1980, açık açık yapılan, aba altından sopa göstermeler, yargı darbeleri...
Demokrasi kelimesini hiç ama hiç dilden düşürmeyiz.
O kelime vazgeçilmezimiz; öyle de olmalı.
Böyle konuşuruz da biraz balık hafızalıyız galiba.
Ülkede geçmişte yaşananlardan ne kadar ders almışız?
Bazen demokrasiyi işimize geldiği gibi mi görüyoruz?
Ülke çok partili demokrasiye 14 Mayıs 1950 tarihinde geçti.
Bu dönüşü ne kadar özümseyebildik, ne kadar benimseyebildik?
Şöyle geriye bakınca on sene zor bela dayanabilmişiz.
Sonunda dilimizden düşürmediğimiz demokrasiyi öyle bir katletmişiz ki...
Milletin temsilcilerini darağacına göndermekten adeta zevk duymuşuz.
Tarihe geçen bu kara leke nasıl temizlenir bilemeyiz.
Bunu sonraki kuşaklara anlatırken yüzümüz ne kadar kızaracak?
Yoksa kem küm ederek kıyısından köşesinden şöyle böyle diyerek es mi geçeceğiz?
'Herkes eşittir' ilkesi demokraside gerçekten benimsendi mi?
'Dağdaki çobanın oyu ile benim oyum bir mi?
Bu cümleyi demokrat düşüncenin neresine oturtacağız?
'Utanç Vesikası 27 Mayıs'
Hürriyet ve Anayasa Bayramı diye bu millete bayram diye dayatıldı.
Demokrasinin katledilişi törenlerle kutlandı.
Ülkenin üzerindeki bu ayıp tam yirmi yıl bu millete alkışlattırıldı.
Menderes ve arkadaşlarının tutukluluklarına itirazına karşı Salim Başol'un 'Sizi buraya tıkan güç bunu istiyor' sözünü rahmetli Uğur Mumcu da gündeme taşımıştı.
Milletin seçtiği temsilciler bu tarihte darağacına taşındı.
Demokrasi en güzel yönetim denilerek yıllarca bu ayıbın üzerini örtmek için kimse harekete geçmedi de, gariptir ki 12 Eylül darbe hükümeti bunu kaldırdı.
Bugün temiz bir sayfa ile açılan "Özgürlük ve Demokrasi Adası".
Bu bir heykel, anıt, kitabe hele hiç değil.
İnşallah demokratik anlayışa bu adanın yeni halinin katkısı olur.
Milletin seçtiği insanlar neden asılmış, herkes binlerce kez düşünmeli.
Herkes, ?Ben demokrasinin neresindeyim?? diye öz eleştiri yapmalı.
Geçmişte demokrasinin katledildiği ada, bugünkü haliyle bir ayıbın özründen öte...
Muasır medeniyeti hedefleyen, düşüncelere saygılı...
İnsana değer veren, demokrasiyi daha ileriye taşıyan...
Dilerim herkese ilham verir inşallah.
Ülkemin demokrasi şehitlerini
Rahmet ve minnetle anıyorum.