Gözyaşları
Bugünleri yarına taşıyan yürekler...
Kendinden fazla başkasını düşünenler...
Umutları sabırla ilmek ilmek dokuyan.
Yaşam çizgisinde yere düşüp kalkmaktan usanmayan...
Hep başkaları için yıpranan fedakâr insanlar var ya...
Yıllardır ev ziyaretlerinde sıkıntıları dinliyor ve gözlem yapıyoruz.
O annelerden birisiyle yüzleştik geçtiğimiz günlerde.
Elbette sorunlarına çözüm noktasında tek başımıza yeterli değiliz.
Deneyimlerimizle rehber olabiliyorsak ne mutlu bize.
Belki o annelere sahip çıkanlar olur düşüncesiyle sessizde kalmıyoruz.
Açıkçası tespitlerimiz bizimle kalmamalı ki, sorumlulukları canlı tutalım.
O annenin yaşadıkları ve umutlarını bilemiyorum nasıl anlatabilsek.
Tablo öyle içler acısıydı, gördüklerimiz o kadar zorladı ki bizi.
Güneşin hiç ama hiç uğramadığı, rutubet ve nemin eksik olmadığı bodrum katı. Bahçe kapısından geçip eve girdiğinizde, iki kişinin ancak sığabileceği yere konmuş bir masa. Masanın kenarında mahcubiyetini saklamakta zorlanan üç çocuk annesi bir kadın.
Güneşi dışarda görebilen evde tek oyun alanları o masa olan üç yavrucak.
Ajitasyon derdim değil, ama bir başkasının yerine kendimizi koyabilme becerimizi gösterdiğimizde insani sıfatlara sahip olabiliyoruz.
Düşünün; hangi annenin yavruları için hedefleri yok ki...?
Bir anne ki, Allah izin verirse önünde uzun yılları var.
Çocuklarını büyütecek, evlendirecek, torun sahibi olacak...
Üç çocuğundan büyüğü iki yıl önce ilik nakli olmuş.
Böyle bir evde bugünlere nasıl gelmişler anlaşılır şey değil. Sağlıklı bir insanın bile yaşamını idame ettirmesi çok zor olan bir evde, çocukların sırayla ateşlendiğini, birisi iyileşirken diğerinin hasta olduğunu söyledi anne. Bir de üstüne kendi rahatsızlığı cabası, bir gün önce acile gitmiş.
'Yeter ki çocuklarım iyi olsun' derken 'Geldi mi üst üste geliyor' dedi.
Babada aylar öncesi mide ameliyatı olmuş. Ekonomik koşulların olumsuz yükü bir tarafa dokuz aylık bebeklerinin de ilk çocukları gibi hasta olma riski taşıması endişeleri zirveye taşımış.
Tek hayalleri çocuklarını sağlıklı bir ortamda büyütebilmek.
Başka bir beklentileri yok.
Baba çok şükür birkaç aydır sanayide çalışmaya başlamış.
Güneşten mahrum evde ayakta kalmaya çalışan, yaşadıklarına rağmen şükretmesini bilen, sözleri boğazında düğümlenen, bedeli ağır tecrübe edindiği hayat yolculuğunda dokuz aylık bebesiyle yeniden başlangıç endişesi taşıyan annenin 'Gözyaşları' berekete döndü.
O anne bugünlerde çok mutlu ve yüzü gülüyor.
Biz vesile olduk, sizler sahip çıktınız.
O anne ailesiyle artık sağlıklı bir evde.
Duyarlı olan herkese teşekkür ediyoruz.