Bu vatan kolay vatan olmadı. Bu vatanın harcında şehitlerimizin ve gazilerimizin ödediği büyük  bedeller var. Bu yüzden en başta şehitlerimize ve gazilerimize borçlarımız var. Bu borç sadece minnet borcu değil. Vatana her manada sahip çıkma, onların emanetlerini sonsuza kadar koruma  ve şehit yakınlarını  ve kahraman gazilerimizi sahiplenme borcudur.  

       Vatanımız, bayrağımız, namusumuz ve tüm kutsal değerlerimiz için şehit olmayı göze alan  ve bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza Türk Milleti olarak sahip çıkmak ve onlara kalan ömürlerinde  kolay bir yaşam sunmak mecburiyetindeyiz. Çünkü onlar bu coğrafyada var olduğumuzdan beri  kendilerine görev verildiğinde hiçbir karşılık beklemeksizin istiklalimiz,istikbalimiz,bayrağımız ve kutsal tüm  değerlerimiz için canlarını ortaya koyarak görevlerini en iyi şekilde yaptılar ve gazi oldular. Hiçbir zaman kendilerine verilen vatan görevinden geri adım atmadılar .Birlikte göreve koştukları en yakın silah arkadaşlarının şehadetine tanıklık ettiler, kurşun yediler ,bomba yediler vatan için her daim göğüslerini  hep siper ettiler.Bazen gözlerini ,bazen bacaklarını,bazen,kollarını tümden kaybettiler ama düşmana yenilmediler .Kaybettikleri uzuvları için üzülmek yerine "Vatan sağolsun" demeyi ilke edindiler ,onları gazi yapan ruh hep bu oldu. Elbette kahraman gazilerimiz Türk Milletinin onur ve gurur abideleridir. İstiklal savaşımızın kahramanı oldular ,bu milletin küllerinden yeniden doğuşuna ve özgürlüğüne kavuşmasına şehit olmayı göze alarak katkı  verdiler. Dumlupınar'da ,Sakarya'da ,Kocatepe'de ,Kore'de, Kıbrıs Barış Harekatında,Güneydoğu'da,Suriye'de  terörle mücadelede Türkiye'nin ve dünyanın bir çok noktasında destan yazıp gazi oldular. Gazilerimizin vatan ve bayrak uğrunda yazdıkları destan  Türk Milletinin kahramanlık ve özgürlük destanı oldu. O kahramanlık destanın bedeli hangi parayla ödenebilir ki? O destanda şehitlerimizin canları ,kanları,alın terleri aynı şekilde  gazilerimizin de  kanları ,kaybettikleri  uzuvları ,alınterleri  var. Bu yüzden onlara çok şey borçluyuz.Ama bunun farkında mıyız ,bu çok tartışılır! 

      Gazilerimizi sadece 19 Eylül Gaziler gününde bir günle sınırlı  hatırlamıyoruz. Onları her zaman başımızın tacı yapıyoruz. Eğer bunu sözde yapıyorsak  ,bunun adı ikiyüzlülüktür. Biz kahraman gazilerimizi hak ettikleri şekilde hayatlarını kolaylaştırarak yaşatamıyorsak ,bu ayıp bize yeter. Hala bir çok gazimizin özelliklede Kıbrıs ve Kore gazilerimizin aldıkları şeref aylıkları en düşük seviyede tutuluyorsa, bununda 19 Eylül gaziler gününde yeniden düşünülmesi bir borç değil midir? Biliyoruz ki ; Şehit nurlanmış, Gazi onurlanmış askerdir. 

       Gaziler Günü 19 Eylül 2000 tarihinde ilan edilmiştir .Bu tarihten sonra  resmi olarak 19 Eylül, "GAZİLER GÜNÜ" olarak kutlanmaktadır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ve silah arkadaşlarının olmak üzere hayatta olan hayatta olmayan tüm gazilerimizin 19 Eylül Gaziler Günü kutlu olsun.