Bekir Coşkun 'u kaybetmek kimin yüreğini cız ettirdi tam  bilmiyorum ama şundan eminim ki sevenlerinin yüreği cız etti.Bekir Coşkun 18 Ekim 2020'de 76 yaşında hakkın rahmetine kavuştu. Sözcü gazetesinde 20 Ekim 2020'de  çıkan vefat ve başsağlığı ilanları arasında  ilanı aşk gibi anlamlı bir ilan  vardı .O ilan aynen şöyleydi:"Seni hiç kimsenin sevemeyeceği kadar çok sevdim  Güle güle canım aşkım canım sevgilim Andree Coşkun" Eşini kaybetmenin acısıyla bir kez daha Andree Coşkun o ilanla büyük kalem ustasına ilanı aşk etmişti. Bekir Coşkun; eşinin canı ,aşkı, sevgilisiydi. Doğrusu da buydu.  

      Bekir Coşkun'u içimizde sevmeyenler olabilir ama sevenleri gerçekten çoktu. Gerçekten çok sevilen ve çok okunan büyük bir yazardı, kelimelerin efendisiydi. Birilerini kızdırmış olabilirdi ,birileri kızmasın diye pembe bir tablo ,yalancı bir dünya sunamazdı. Hiç kimseye yalancı bir dünya sunmadı. Yalanla dolanla hiç işi olmadı.Onun için bir çok gazeteci yazar, 'lekesiz gazeteci' diyordu ki bu doğru bir tanımlamaydı. Çok sıkıntılı bir hastalık sürecinden sonra her canlı gibi yaşama veda etti. Ama  dürüst kalemiyle yazdıklarıyla doğru tespitleriyle  aramızda yaşamaya devam edecek büyük bir gazeteci yazardı. Bizi biz yapan değerlere sıkı sıkıya bağlıydı. Aslında kendisini hiç görmedim, kendisi ile hiç konuşmadım . Kalemiyle tanıdım, kalemiyle yüreğimi fethetti. Ruhu şad ,mekanı cennet olsun. Allah rahmet eylesin. 

    Kalemi güçlü bir yazardı Bekir Coşkun. Doğruları dürüstçe  yazmak dokuz köyden kovulmak için gerekçe yapılsa da o doğruları yazmaktan hiç geri durmadı. Dürüst kalemiyle doğru neyse onu yazdı. Kızanda oldu, kızmayanda ,alkışlayanda  oldu .O sadece gazeteci yazardı. Başka bir işi başka bir mesleği yoktu. İlkesiz olmadı ilkeleri vardı. Atatürk düşmanı değil ,Atatürk hayranıydı. Bunu hiç saklamadı Atatürk düşmanlarına da hiç pirim vermedi. Amansız hastalığına rağmen ölene kadar yazmak için elinden geleni yaptı. Gerçek dostları onu yitirmenin acısıyla son yolculuğuna kadar yanında oldu. Cenaze namazı 20 Ekim 2020'de  Ankara'da Doğramacızade   Ali Paşa Camiinde kılındı. Bekir Coşkun vefasızları da ,vefalıları da camii avlusunda gördü. Ölüler görür mü  diye sormayın. Ölüden ölüye fark vardır. O kesin görmüştür. Sahte dostları ORADA DA yoktu. Sevenleri hep yanındaydı. Son yolculuğunda okurları da hep yanında oldu. Bir yazar için okurlarının yanında olmasından  daha güzel ne olabilirdi?  

         Bekir Coşkun'un tabutu Türk bayrağına sarılı  tabutla memleketine döndü. Doğum yeri olan memleketi Şanlıurfa'nın Tülmen köyünde dualarla sonsuzluğa uğurlandı. Ankara ve Şanlıurfa'daki törenlerde sadece ailesi ,yakınları, dostları değil onu çok seven  okurları da yanındaydı. Kayıp Türk Milletinin kaybettiği  büyük bir değer oldu .Çok zor yetişen bir değerimizi ,usta bir yazarımızı yitirdik. Türkiye güzel bir insanına daha güle güle demenin büyük acısını yaşadı. Güzel insanlar bir bir gidiyor. Yerleri dolar mı,  bu gerçekten çok zor.  

      Güle güle güzel insan Bekir Coşkun.