Gündem yine öyle yerlere kaydı ki.
Bu yazıyı babalara ayıralım dedik.
Malum baba sıradan bir kavram değil.
Baba güven demek, cesaret demek, saygı demek.
Sıkıştığın zaman yanında dağ gibi durandır baba.
Onları evlatlarının yüreğinden hiçbir güç çıkartamaz.
Babalık nitelik ister, gereğini yapanlar ancak onurunu taşıyabilir.
Böylesi bir değerdir baba.
Ferşat ÖZTÜRK sende öyle değil miydin?
Küçük yaşta yetimliği tattın, ana baba sevgisinden mahrum kaldın.
Rüzgâr seni bir oraya bir buraya savurdu.
Çocukken ayağına batan çivinin acısını hissetmeyecek derecede ayağının nasırlaştığını dinledik senden. Ya boğazların şişmiş, günlerce o iltihapla yaşarken bir teyzenin közlediği elma ile o hastalıktan kurtulup sana şifa olan kişiye yaptığın dualar.
Yaşamın ağır faturasını sindirerek ergenliğe ulaştın.
İçimizi sızlatan o söylediklerin halen kulaklarımızda.
Zonguldak'a iş için meteliksiz gittiğin günü anlatışın var ya.
Kozlu'ya giden dolmuşlar seni almamışlardı da saatlerce o yolu yürüdüğünü anlatmıştın. Ne büyük tevafuk ki, seni aracına almayanlar yıllar sonra muhtarlık için kapına geldiğinde kendine yapılan bu tavrı yüzlerine haykırdığını senden dinlemiştik.
Ama sende kin, garez yoktu ki, sen işte böyle bir babaydın.
Merhamet dolu yüreğinle elindekini dostlarınla paylaşırdın.
Mahallede sokak hayvanları bile senin yolunu gözlerdi.
Evlatlarını kimseye muhtaç etmedin.
Çocuklarınla onur duyduğunu söylerken, o onurun asıl sahibi aslında sendin.
Bizleri büyüttün, evlendirdin ve dünya hayatını noktaladın.
İşte benim babam böyle biriydi. Kısacası gerçek BABAYDI...!
Hepimizde böyle ne babalar var değil mi?
Sevgili Fatih KISAPARMAK ne güzel derlemiş.
'Bir gün olsun gülmemiş, rahat nedir bilmemiş gözyaşını silmemiş.
Bir lokma ekmek için kimseye eğilmemiş. Bu adam benim babam hey!
Birde son günlerde gündemi meşgul eden babalar var tabi.
Olmadık zamanda ortaya çıkan o babaların sıradan insanlarla işi olmaz, onlar daha çok işadamı, sanatçı, politikacı, bürokratlarla ilgilenirler.
Onlar bizim babalarımız gibi yoksul değil lüks içinde yaşarlar.
Ülkemizin her köşesinde türeyen böyle babaların isimlerini yazsak sayfada yer kalmaz. Kayın biraderim bir top on listesi yaptı da yirmi kişiyi bile geçti.
Bunların kimi yer altında, kimi yer üstünde.
Benim babam da hem yer altındaydı, hem de yer üstünde.
Ama o kömür ocaklarında çocuklarının rızkını arayan babaydı.
Onun için o babalarla bizim babalarımız tamamen ayrı uçtadırlar.
Alın teriyle 'Evlatlarına Örnek Babalar' var ya.
Gerçek baba onlar.
Gerisi hikâye.