Ambülansla geldik  

                Gazi Devlet hastanesindeyiz. 

                Hastane evimize çok yakın. 

                Babamı kırmızı alana aldılar. 

                Takvimlerde 16 Haziran 2019 yazıyor. 

                Kalbi durmuş , uğraşıyorlar. 

                Acil polis kaynıyor. 

                Kendini bilmezler acilde bile kavgalarına  devam ediyor. 

                Bu duruma isyan ediyorum ama elimden bir şey gelmiyor. 

               Eşimde yanımda.  

               Annemi arıyor merak etme diyorum. 

               Gece sabah oluyor . 

               Acildeyiz (kırmızı alan) 

               Hastaneye çok yakın  komşu bir mescitten ezan sesi duyuluyor. 

               Aslında evdeyken kaybetmiştik babamı , 

              Sağlık emekçilerinin tüm uğraşlarına rağmen dönmüyor babam. 

               18 Nisan 1992'de şehit düşen oğlu İlhan'a kavuşmak istiyor olmalı. 

               Kavuştuklarını düşünüyoruz 

               O yüzden kırılmıyoruz babama. 

               Sabah ölüm ve ayrılık kokuyor. 

               Torunu yaşındaki bayan Doktor ??. hanım söylemekte zorlanıyor. 

                Bir insan için yakınlarına "öldü "demenin ne kadar zor olduğuna tanık oluyoruz. 

               Evde kaybettiğimizi düşündüğüm babamı bu defa resmi olarak hastanede kaybediyoruz. 

               Yüreğim sızlıyor, canım acıyor. 

                Babamı tam da babalar gününde kaybediyoruz. 

                Babam avuçlarımızın arasından kuş olup uçuyor. 

                Bir daha geriye dönmeyeceğini bildiğiniz babanıza elveda demek kolay mı? 

                Şair Hasan Hüseyin Korkmazgil  "Haziran'da ölmek zor." diyor. 

               Doğru söylemiş büyük şair , büyük sanatçı? 

               "3 Haziran 1963'de  Nazım Hikmet ,  

                  2 Haziran 1970'de Orhan Kemal ölmüş." 

                Babam Terzi Ahmet,  

                Babam mahallemizin gazetecisi  (gazete satıcısı) Ahmet Hamlı , 

               Samsun'da 16 Haziran 2019'da aramızdan ayrıldı. 

               Öldü demeye bir türlü dilim varmıyor. 

               Hakka yürüdü, aramızdan ayrıldı diyorum. 

               16 Haziran 2019'da sabah ezanı okunurken hastanede bayan bir doktor öldü demişti. 

               Annem eşini, ben babamı, oğlum dedesini ,eşim kayınpederini kaybetti. 

               Hem Haziran'da, 

              Hem de babalar gününde ölmek çok zor. 

              Babalar gününde çok büyük bir deprem yaşadık. 

              Sırtımızı dayadığımız koca bir dağ yıkıldı. 

              Şimdi çok daha iyi anlıyoruz ki ,sırtımızı dayadığımız dağ ne kadar çok güçlüymüş. 

              Hem Haziran'da , 

              Hem de babalar gününde babasız kalmak ne zor şeymiş anam. 

              Sabah ezanı ile birlikte babamı hastane morguma kaldırıyoruz. 

              Ne kadar hızlı yaşanıyor her şey? 

              Sabahın ilk saatlerinde hastane morgundan babamı cenaze aracına alıyoruz. 

              Ne kadar çabuk geldik, 

              Sanki uçarak  geldik Kıranköy'deki (Samsun) gasilhaneye, 

              Başkaları da gasilhanede sıraya girmiş,  

               Gassallar babamı son yolculuğuna hazırlıyor.  

               Son kez yüzüne bakıyorum babamın ,ne zor şeymiş anam. 

               Aylardan Haziran, günlerden Pazar, 

               Hem  babalar günü.  

                Hem de aynı  gün gençlerimizde üniversite sınavında yarışıyor. 

                Sanki herkes büyük bir sınava giriyor. 

                 Yaşamının son 15 yılını haftada üç gün hemodiyaliz makinesine bağlı geçiren babam 

                 Kurtuldu diyemiyorum, keşke biraz daha yaşasaydı diyorum. 

                  Son 15 yılda yaşam kalitesinin ne kadar bozulduğunu ,ne çok acılar çektiğini de biliyoruz. 

                 Ölümün yüzü çok soğuk. 

                  Babam canımızı acıtıyor ,yüreğimizi sızlatıyor. 

                  Sol yanımız adeta yok oluyor. 

                    Babalar günü ikindi vakti cenaze namazını kılıyoruz. 

                    Sevenleri katılıyor, 

                    Vefada ve duada sevenleri yarışıyor. 

                     Şehit babası olan babamızı protokol uğurlamaya gelmiyor.    

                      Zaten katılmaları da gerekmiyor, zorunluluk  yok. 

                      Babalar gününde Samsun'da Asri Mezarlıkta kabre koyuyoruz babamı, 

                      Hep birlikte babasız kalmanın büyük acısıyla sarsılıyoruz.  

                       Ama hiç kimse babanız haram lokma yedi, haram lokma yedirdi demiyor, diyemiyor. 

                       Yakından tanıyanlar biliyor ki babam hayatı boyunca iğne ile kuyu kazdı, 

                       Çünkü o bir mahalle terzisiydi.    

                       Gece demedi ,gündüz demedi ,tatil bilmedi hep  çalıştı.  

                       Bugün babamın ikinci yılı doluverdi (2021), 

                       Sanki iki bin yıldır babamı görmüyoruz.  

                      Şehit babası babam Ahmet Hamlı 16 Haziran 2019'da ,  

                       Babalar gününde son kez bana gülümseyerek aramızdan ayrıldı. 

                       Ne mutlu bize ki babam arkasından hırsızdı, namusuzdu, kul hakkı yerdi dedirtmedi.  

                       Canım babam yokluğunun 2. Yılında biliyoruz ki sen hep bizimlesin  

                       Sevgi, saygı artan bir özlemle dualarla anıyoruz.     

                       Unutmadık ,unutmuyoruz?