Atatürk ve silah arkadaşları tarafından  Ulusal Kurtuluş mücadelemizin  ilk adımlarının atıldığı, ilk kıvılcımının yakıldığı Samsun'da, bir yıl içinde Samsun'a ve Samsunluya yakışmayan iki çirkin olay yaşandı. Bu iki çirkin olay nedir, diyen olabilir. Birisi daha çok yenide diğerini hatırlamayan olabilir. Ama benim bir şehit yakını olarak o çirkin olayı unutmam mümkün değil. Bazıları düzenim bozulmasın diye görmezden gelebilir. Kamuoyunun ve işin sahiplerinin çokta üzerine gitmediği kapanıp giden ama bir şehit ağabeyi olarak beni de çok üzen o çirkin olay Samsun Asri Mezarlık Şehitliğindeki bir şehidimizin mezarından bayrak direğinin ve Türk bayrağının birilerine göre alınması bana göre aklı başında koca adamlar tarafından çalınmasıydı. Olayın yaşandığı Samsun asri mezarlığı içerisinde mobese kameraları yoktu. Basitte olsa kayıt yapan başında sürekli görevlisi olmayan bir kamera vardı.

   16 Haziran 2021 tarihinde Samsun Asri Mezarlık Şehitliğinden izinsiz alınan veya çalınan bayrak direğinin ve Türk bayrağının bir şehidimize ait mezarın üzerinde olmadığının şehitlikte görevliler tarafından birkaç gün sonra fark edilmesi üzerine polise haber verilmesinden ve mezarlığa ait kamera kayıtlarının incelenmesinden sonra bayrağı çalanların şehitliğe geldikleri araç plakasından faillerinin tespit edilerek yakalanması tam teşekküllü hastanede alkol muayenesinden geçirildikten sonra Polis Merkezinde ifadelerinin alınıp Savcı huzuruna dahi çıkarılmadan serbest bırakıldıklarını hiç unutmadık. Bir şehit yakını olarak benim vicdanım bu zanlıların Adliye kapısından içeri bile sokulmadan karakoldan serbest bırakılmalarını hiç kabul etmedi. Cezaevine atalım asalım keselim demiyorum ama yaptıkları işin ciddiyetini adalet kendilerine o gün hatırlatmalıydı. Hiç kimse düşünmedi mi bu çirkin olayın şehitlerimizin kemiklerini sızlatabileceğini, şehit yakınlarını üzebileceğini bunu bilmiyorum. Bu vatan için canını seve seve veren aziz şehitlerimizden bu yaşanan çirkin olay nedeniyle bir şehit yakını olarak ben çok utandım. Şehitlerimiz bize haklarını helal eder mi bilmiyorum Niye utandım biliyor musunuz Türk bayrağını ve direğini şehitlikten bir şehidimizin mezarından alıp götürenler ifadelerinde o gün alkollü olduklarını ve mezarlıkta alkol aldıklarını söylemişler. Adliyeye bile çıkarılmadan evlerine gönderilmişler. Böyle bir çirkinliğin zanlılarının karakolda ifadelerinde alkol aldıklarını söylemeleri yeterli oluyorsa vay halimize. Vay halimize ki bu ülkede yaşanan her çirkin olaydan sıyırmak isteyenlerin alkol savunması bitmez. Gündeme Samsun'da damgasını vuran Samsun halkı ile birlikte bütün Türkiye'nin tepsini üzerinde toplayan Samsundaki Atatürk Onur Anıtına yapılan çirkin saldırının altından da alkol çıkması acaba bir tesadüf mü? Bunu biz bilemeyiz ama kamera kayıtlarından tespit edilerek yakalanınca ceza korkusu kimine takım elbise giydiriyor, kimine de alkol aldırıyor. Bu tür gerekçelerle salınanlar suç işlemek isteyenlere kötü örnek oluyor. Alkol sanki ceza almamak için mucize bir şey olarak görülüyor. Eğer bir kimse alkolü adam gibi almasını bilmiyorsa, suç işlediğinde de cezasının artırılacağını artık bilmelidir. Bu konuda bir yasal düzenleme yapılmasının zamanı hala gelmedi mi? Suç işleyenin alkol bahanesi hiçbir şekilde kabul edilmemelidir. Alkol almasını bilen hak ettiği cezayı da gerektiğinde tam almalıdır. Alkollü olmak toplumun ortak değerlerine saygısızlık yapmak için bir gerekçe değildir.

   Samsun'un kalbindeki Atatürk Onur anıtına saldıran iki zanlının tutuklandığı ve ifadelerinde alkollü olduklarını söyledikleri ya da tespit edildiği bilgisi ile birlikte o iki kişiden birisinin Atatürk'ü sevmediği yönündeki haberlere tanıklık ediyoruz. Atatürk Onur Anıtına saldıranların alkollü olmaları onların kendi sorunları. Alkollü olmaları Atatürk Onur anıtına saldırmaları için bir gerekçe değildir. Alkol alanlar ortak değerlerimize saldırabilir diye bir dokunulmazlık ve gerekçe de yoktur. Tutuklanmalarının isabetli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü Samsun halkının ortak tepkisi çok yerinde ve çok yüksek oldu. Zanlılarda, halkta adalete güvenmek zorundadır. Sağduyu ve adalet hepimiz için.